CHP de İmralı'ya gidecek mi ? Özel'den merak edilen soruya yanıt
MHP lideri Bahçeli'nin "gerekirse İmralı'ya bizzat ben giderim" restinin ardından Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan'ın komisyon üyesi bir heyetin İmralı'ya ziyaretine yeşil ışık yakması soonrası gözlerin çevrildiği CHP'den de "CHP İmralı'ya gidecek mi, gitmeyecek mi" sorusuna yanıt geldi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün partisinin TBMM'deki grup toplantısında terörsüz Türkiye süreciyle ilgili bir çarpıcı adım daha attı ve "Açık açık söylüyorum, gerekirse alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim" ifadelerini kullanmış ve “Terörsüz Türkiye hedefinin hayat ve zemin bulması isteniyorsa İmralı'ya gidilmesine ayak sürmenin manası yok. Açık açık söylüyorum. Gerekirse alırım yanıma üç arkadaşımı İmralı'ya giderim. Sürecin asıl muhatapların birisiyle doğrudan temas kurulamayacaksa sonuç nasıl alınacak, ilerleme nasıl kaydedilecek?” demişti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan da bugün partisinin TBMM'deki grup toplantısında "Terörsüz Türkiye için atacağımız adımları çok büyük bir titizlikle planlıyoruz" derken, MHP lideri Bahçeli için de "Sayın Devlet Bahçeli ilk günden beri cesur, yol gösterici, ufuk açıcı açıklamaları ile sürecin bu noktaya gelmesinde büyük katkı sağladı" ifadelerini kullandı.
Öte yandan dün gerçekleştirilen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun ardından da MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve DEM Partili Gülistan Kılıç, komisyonun Cuma günü toplanarak İmralı ziyareti için oylama yapılacağını açıklamıştı.
Gözlerin çevrildiği CHP'den ise beklenen yanıt bugün geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne yaptığı ziyaret sonrasında gazetecilerin "CHP İmralı'ya gidecek mi?" sorusuna, "Bahçeli'nin dün söylediklerini Erdoğan'a söylediler. Ben bunun cevabını görmedim. Bu sürecin içinde derenin derinliğini MHP'ye ölçtürecek, kendi hem bu sürecin çözümünden menfaat bekleyecek hem de bırak elini taşın altına sokmayı tamamen kendisini kenara çekecek. Geçmişte olduğu gibi. Tayyip Bey'in böyle konforlu siyaset alanı bitti, bilsin." yanıtını verdi.
İşte Özel'in açıklamaları:
Bahçeli açısından şunu söylemek lazım, ip attığında da aynı şekilde alkışlıyorlar, İmralı'ya ben gideceğim deyince de ayağa kalkıyorlar.
Bahçeli'nin dün söylediklerini Erdoğan'a söylediler. Ben bunun cevabını görmedim.
Bu sürecin içinde derenin derinliğini MHP'ye ölçtürecek, kendi hem bu sürecin çözümünden menfaat bekleyecek hem de bırak elini taşın altına sokmayı tamamen kendisini kenara çekecek. Geçmişte olduğu gibi. Tayyip Bey'in böyle konforlu siyaset alanı bitti, bilsin.
Oslo görüşmelerini devletimizin yapıp duble yollarını AK Parti'nin yaptığı konfor alanından çıktık artık. Bu ülkeyi yönetiyorsa sorumluluk alacak.
Ben bu dereye geçeceğim ama önce MHP'liler girsin bakalım, dere boğuyorsa onlar boğulsun, biz kuru duralım. Sonra Tayyip Bey'e sorulmayan soruyu Özgür Bey'e soralım. Beklentileri o, herkes konuşsun biz konuşmayalım.
Cuma günü kapalı oturum yapalım, bunu da milllete göstermeyelim. Bu işin faydası bana, hasarı müşterek olsun. Hesap bu, bunu millet görüyor.
Ben Tayyip Bey'in, AK Parti'nin tutumunu bir göreyim, Ekrem Bey'le biz siyaset de konuşuyoruz, hasret de gideriyoruz. Tespitlerimiz de ortak.
Bizim komisyona girmemiz de kalmamız da her türlü oyunu da bozmamız doğrudur. Bundan sonra da yetkili organlarımızla alacağımız kararları duyuracağız.
Başta Ekrem Başkanımız olmak üzere tüm arkadaşlarımızın açısından verilemeyecek bir hesabımızın görülmesinden memnuniyeti ifade ediyor.
Moralleri yüksek. 2400 yıl istenen birisiyle görüşme yapıyorum ama kendisinden bu kadar emin.
Bir kör kuruş bulunmamış olmasının özgüvenini konuştuk. İddianameyi yargılayacağız demiştik. Gizli tanığın ifadeleri var diyorlardı, Meşe şunu dedi ne diyeceksiniz diyorlardı. İddianamede Meşe yok. Gizli tanık Meşe'yi çıkardık iddianamede İlke oldu.
Mahkemede savcı oyuncu değiştiremez! Bu oyun değil. Bu insanların hayatı. İlke'yi şimdi icat ettiler. İddianamede gizli tanıkların iddialarına ilişkin kanıt yok.
Bundan sonra yalan, iftira atmış olanların iftiracıların alnına dan diye iftirayı vuracağım. Burada yatan insanların çoluğu çocuğu var. İddianame uzun olsun diye her sanığın altına bütün sanıkların ismini koyuyorlar, iddianameyi 450 sayfa öyle uzatmışlar. Hadi bakalım çıksınlar savunsunlar. İçerinin ortak talebidir, hepimizin ortaklaştığı noktaya geldi. Canlı yayın istiyoruz. Moral vermeye geldik, moral bulduk.
İftiralar mahkemeler çürütülür. Sayın Erdoğan'ın konuşmasına baktım, dün kendisine bir çağrımız vardı. Geri vites yaptın demeyeceğim. Bu dönüş anlamlıdır.
Geçen hafta 'hırsız', 'yolsuz' diyordu. Artık iddianame çıktı dedim, tutuksuz yargılamanın yolu açılsın. AK Partili belediyelerle CHP'li belediyelerin hizmetlerini karşılaştıralım.
Kent lokantasını markalaştırmak, sıfır kreş yaptığın Türkiye'de 770 kreş yapmışız bu kadar zamanda, sıfır yurdun olduğu yerde 78 yurt açmışız, sırf İstanbul'a 17 tane yurt kazandırmışız kolay iş mi.
Ben senin yaptırdığın işlerle uğraşmaktan yaptığımız güzel işleri video yapıp gösteremedim. Gelecek hafta gösteririz, millet biliyor. Boşuna mı CHP'li belediyelere yüzde 59 memnuniyet çıkıyor.
Sayın Erdoğan'ın bu davanın bir yerinde yokum, alakam yok demesi için -bal gibi savcısısın da şu ana kadar- bundan sonra tutuksuz yargılamanın önünü açması lazım.
Deprem bölgesindeki konut meselesi bir övünç değil utanç meselesidir.
Siz milletin karşısına çıkıp bir yıl içerisinde konutları bitireceğiz dediniz. Sanki o bir yılın sonunda gibi konuşuyor, üç yılın sonundayız. Halen daha 350 bin depremzede konteynerde yaşıyor. Bunlar konut üretiyoruz dedi.
Eğer bu işin içinde senin bilgin yoksa düzenli bilgi almıyorsa Allah benim cezamı versin, yapıyorsanız Allah sizi bildiği gibi yapsın, kimseye bela okumuyorum.