Saray'dan kritik Suriye açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye sınırındaki gelişmeler ile ilgili önemli açılamalarda bulundu.

İşte gazetecilerin sorularını da cevaplayan Kalın’ın sözlerinden satır başları:

IŞİD’LE MÜCADELE

Bu terör örgütünün mutlaka ortadan kaldırılması, şüphesiz bölge ülkeleri, istikrarı için büyük önem arz ediyor. Esed rejimi var olmaya devam ettiği sürece, DAEŞ gibi terör örgütleri Suriye’de kendilerine yer bulmaya devam edecekler. Bir takım kirli ilişkilerin de ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz. Suriye, DAEŞ’i, Suriye muhalefeti ve Suriye ordusu için kullanmaktadır. Bunun bir çok örneğini geçtiğimiz aylar içinde gördük. DAEŞ ile mücadele adı altında, Suriye’nin kuzeyinde fiili durumlar yaratılması, demografik dengeyle oynanması konusundaki hadiseleri de kabul etmemiz mümkün değil.

Bizim baştan beri söylediğimiz güvenli bölge oluşturulması tavrımız da aynen devam etmektedir. Son günlerde yaşanan hadiseler de bu konudaki tutumumuzun ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu konuyu uluslararası kurum ve kuruluşlarla istişare etmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz kısa süre zarfında dışişleri bakanlığımız aracılığıyla, BM, ABD Fransa Çin Malezya AB NATO ile bu konularda istişareler yapılmış, kendilerine aktarılmıştır.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞANANLAR

Son günlerde gündemimize gelen Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sincan Uygur Özerk bölgesinde yaşanan hadiselerle ilgili, ramazan ayı münasebetiyle bir takım kısıtlamalar gidildiği, oruç tutanlara müdahale edildiği şeklinde bir takım haberlerin geldiği malumdur. Bu sabah itibariyle, dışişleri bakanlığımız büyükelçiyi davet ederek bu konudaki endişelerimizi kendilerine iletmiştir. Biz toprak bütünlüğüne, huzur ve güvenliğine önem atfettiğimiz çin halk cumhuriyetinden gelen bu tür haberlerkonusunda endişeli olduğumuzu bir defa daha ifade etmek istiyoruz.

Bu çerçevede Çinli yetkililerinde de gerekli olumlu adımları atacağını ümit ediyor, bu adımları en kısa sürede bekliyoruz.

SARAY’IN SANAL TUR UYGULAMASI

Cumhurbaşkanlığı külliyesiyle ilgili bir iki noktayı paylaşmak istiyorum. Çalışmalarını ocak ayından itibaren bu külliyede yürütülmektedir. Onlarca devlet töreni kutlama yemekler kabuller yapıldı. Bu süre zarfında da binlerce vatandaşımız cumhurbaşkanlığı külliyesini çeşitli vesilelerle ziyaret ettiler. Burası milletin evi olarak kuruldu. Şimdi bu bağlamda bildiğiniz gibi bir cumhurbaşkanlığının içini sanal olarak gezmeyle ilgili uygulama başlatıldı. Dün olağanüstü bir ilgiyle karşılaştık. Bunlar umarım birkaç aydır özellikle burasıyla ilgili yaratılmak istenen bir takım mitolojik hikayelerin gerçek olmadığını gösterecektir. Burada ne tür çalışmalarının yapıldığı, ne tür kültürel faaliyetlerdir vs, bunlarla ilgili de bir yeni bir bilgi kaynağı sağlamış olacaktır sizlere.

Bir diğer önemli adımımız, bu Cuma günü külliyenin içinde bulunan caminin açılışı olacaktır. Sayın cumhurbaşkanımızın katılımıyla bu açılışı gerçekleştireceğiz. Birkaç aylık süre içinde de caminin hemen yanında bulunan çok amaçlı toplantı salonları tamamlanarak, toplantı merkezimiz yine kamunun hizmetine sunulacaktır.

Böylece cumhurbaşkanlığı külliyesi milletimizin hizmetinde olmaya devam edecektir.  Bir de cumhurbaşkanlığı kütüphanesi çalışmaları var. İnşallah onun da çalışmalarını başlatıp, önce Ankara’ya sonra bütün ülkemize hizmet edecek şekilde hazır hale getireceğiz. Bu çerçevede de cumhurbaşkanlığı külliyesiyle ilgili gündeme getirilen iddiaların asılsız olduğunu göreceğiz. Bu iddiaların gerçek olmadığı, niyetlerinin ne olduğu da ortaya kondu. Umarız bundan sonra bu tür çocukça açıklamalarla, iddialarla ortaya çıkıp kendilerini daha fazla mahcup etmezler. Cumhurbaşkanının makamı olarak inşa edilen külliye, inşallah milletimize güzel bir eser olarak hizmet etmeye devam edecektir.

SORU&CEVAP

Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı seçilmeden hükümeti kurma görevi verme gibi bir niyetim yok demişti. Meclis Başkanı seçildikten sonra başkanlık divanı oluşturulma süreci var. başkanlık divanının kurulmasını mı bekleyecek?

Basında da spekülasyonlar yapıldı. Bu konuda, insan bazen bu tür haberlerin nasıl yapıldığını merak ediyor. Tamamen spekülasyonlara dayalı belki de yönlendirme amaçlı bilemiyoruz, bu tür haberler yapılınca biz gerçekten üzülüyoruz. Sayın cumhurbaşkanımızın, meclis başkanı seçilmeden önce hükümet kurma görevi verme gibi niyeti olmadığını açıkladı.

Divan başkanlığı kurulacak bu önümüzdeki süreç içinde, cumhurbaşkanımız hükümeti kurma görevini parti genel başkanına, bir milletvekili olarak geçiyor biliyorsunuz, bu görevi verecek. Kendisinin de ifade ettiği gibi anayasanın çizdiği çerçevede bütün süreç takip edilecek. Cumhurbaşkanı olarak cumhurbaşkanımızın görev, 45 günlük süreci yönetmesi olacak.

Sınırda yaşananlarla ilgili bir sorum olacak. Tüm seçeneklerin masada olduğu konuşuluyor. Sınır ötesi operasyon ne kadar olası? Türkiye’nin güvenli bölge talebi var. Dün ABD’den dışişleri sözcüsünden bir açıklama geldi. Tüm bunlara rağmen Türkiye tek taraflı bir adım atar mı?

Suriye konusunda, baştan beri uluslararası toplumla hareket edeceğimizi ifade ettik. Güvenli bölge, uçuşa yasak bölge gibi girişimlerimiz bu ilkeden hareketle yapılmıştır. Son gelişmeler bizim sınırımızı güvenlik noktasında zorlamaya başlamış durumdadır. Bu konuda temaslarımızı devam ettireceğiz. Fakat aynı zamanda biz kendi sınırımızda almamız gereken ne tür tedbirler varsa bunları da detaylandırıp bu tedbirler de elbette alınacaktır. Bu çerçevede zaman zaman yapılan açıklamalar oluyor. Bir iki hafta içerisinde, Telabyad ve Kobani’deki saldırılarla ilgili olarak Türkiye’yi DAEŞ ile aynı çerçevede göstermeye çalışan girişimler oldu.

Türkiye’nin DAEŞ terör örgütüyle hiçbir ilişkisi yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Burada bizim sınırımızı güvence altına almak için tedbirler, Türkiye savaşa giriyor gibi başlıklarla yorumlamak da sağlıklı değil. Bir ülkenin tedbir alması onun en asli görevidir. Bizim sınır boyu yapacağımız bu güvenlik tedbirleri tamamen bizim kendi vatandaşlarımızı ve sınır güvenliğimizi sağlamaya yöneliktir.

Uluslararası toplumun öngörüsüzlüğü maalesef çok daha vahim şekilde ilerlemesine neden olmasına devam ediyor. Biz gerekli uyarıları yapmaya devam edeceğiz.

Son dönemde biliyorsunuz PYD lideri Salim Müslim ile açıklamalar geldi. Bölgede bir koridor çalışması olduğunu dile getiriliyor. PYD ile resmi yada gayri resmi görüşme  yapıldı mı?

Şu aşamada resmi bir temasımız söz konusu değil. Salim Müslim’in Kobani’ye gelenler Türkiye’den geldi açıklamaları gibi, orda da bir kargaşa olduğu anlaşılıyor. O tür imalar bile bir kere kabul edilemez iddialardır, suçlamalardır. Bunları reddediyoruz. Türkiye’ye yönelik bu tür yorumların hiçbir gerçekliği yoktur. Kobani’de olaylar gerçekleştiği zaman üç gün içinde 190 bin Kobaniliyi bu ülkeye alan yine Türkiye’dir.

"ATEŞ İLE OYNADIKLARININ FARKINDA OLMALILAR"

Kamplara bakın hangi insanların kabul edildiğine bakın, mağdur ve mazlum olan insanlara bu ülkenin kapıları açıktır. Fakat burada Türkiye’yi şaibe altında bırakmayı amaçlayan kampanyaları da şiddetle kınadığımızı ifade etmek isteriz. Bu kampanyayı yürütenler ateşle oynadıklarının farkında olmalılar. Türkiye’deki barışı bozmaya çalışanlar nasıl bir oyunun içinde olduklarını görmek zorundadırlar.

Sınır güvenliği için bazı tedbirlerin alınabileceğini ifade ettiniz. Bugün bazı muhalefet Türkiye’nin tek taraflı adım atması halinde işgalci konumuna geleceği şeklinde. Böyle bir durum olursa nasıl yasal bir dayanak gösterecek?

Sınır güvenliğimizi sağlamak amacıyla bu sağlandığı zaman bu her zaman hukuk içinde yapılmıştır, yapılmaya devam edecektir.

Tampon bölge konusunda Lübnan modeli olabileceği belirtiliyor. Böyle bir düşünce var mı?

Yok, bunlar spekülasyon. Biz hiçbir zaman tampon bölge demedik. Biz güvenli bölge ve uçuşa yasaklı bölge oluşturulmasını söyledik.

Suriye rejiminin DAEŞ’i kullandığını söylediniz. Sizin elinizde belge somut kanıt var mıdır?

Bu konuda basına yansıyan epey şeyler oldu. Bunu farklı kaynaklardan teyit etmek mümkün. Baştan beri DAEŞ’i  kullandı, kullanmaya devam ediyor. Irak sınırına kadar o bölgede nasıl alan hakimiyeti sağladığına bakarsanız onu çok net şekilde görürsünüz.

Egemen Bağış’ın danışman olarak atanacağı şeklinde haberler var. Bu haberler doğru mudur?

Egemen Bağış Bey ile ilgili bu haberler doğru değildir. Kendisine baş danışman atamak Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirindedir. Şu anda bir atama söz konusu değil. Önümüzdeki günlerde yapılabilecek atamadır.

Yunanistan da ekonomik kriziyle mücadele ediyor. Acaba Yunanistan’a ekonomik destek olabilir mi? Buna yönelik bir talep geldi mi?

Dün Dışişleri Bakanı bir görüşme yaptı. Bizim önümüze düşen bir şey olursa, biz Yunanistan’a her tür yardımı yapmaya hazırız.  Ama bu borç verilmesiyle ilgili bize ulaşan talep söz konusu değil.  Ama Yunanistan’ın geçirdiği bu zor dönemde Türkiye her türlü yardımı yapmak için hazırdır. Komşumuzun istikrarını sağlanması bizim için önem arz etmektedir. Umarım Yunan halkı da bu sıkıntılı günlerden en kısa zamanda kurtulur.

Sonraki Haber