adv adv Adv Adv
Haber3

Rüştü’yü Sedat Peker mi dövdürdü ?

Rüştü’yü Sedat Peker mi dövdürdü ? Rüştü’yü Sedat Peker mi dövdürdü ?

Rüştü’yü tesislerinin kapısında dövenlerin Sedat Peker’in adamları olduğu iddia edildi.

Milli kalecinin 1999 yılında Pendikspor maçı sonrası dövülmesi olayının, kamuoyunda Sedat Peker grubu olarak bilinen organize suç örgütü tarafından gerçekleştirildiği telefon kayıtlarıyla ortaya çıktı

Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görevli üç polis başmüfettişinin hazırladığı, "Spor Müsabakalarında Şiddet Hareketi" konulu araştırma raporunda, spor kulüplerinin organize suç örgütleriyle bağlantıları ortaya çıkarıldı. Raporda, organize suç örgütü liderlerinin, taraftar derneklerini kullanarak kulüp yönetimlerini etkilediği anlatıldı.
Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner'in talimatıyla başlatılan ve 5 ay süren araştırmada özellikle futbol dünyasında yaşanan olaylar mercek altına alındı. Spor dünyasındaki çok sayıda kişi ve kurumla yapılan görüşmeler sonrasında ilk kez bu çapta hazırlanan 150 sayfalık raporda şu saptamalara yer verildi:

Taraftar dernekleri, kamuoyunda mafya olarak bilinen ve birçok kez haklarında organize suç örgütü kurmak ve çete halinde çeşitli suçlar işlemekten yasal işlem yapılan Sedat Peker, Alaattin Çakıcı, Sedat Şahin gibi şahısların etkisi altında. Mafya lideri bu kişiler, kulüp yönetimi üzerinde baskı kurabilmek için taraftar derneklerini kullanıyor.
Organize suç örgütleri, kulüp yönetimi üzerinde ve karşılaşmaların sonucuna etki etmek üzere faaliyetlerini sürdürmektedir. Fenerbahçe kalecisi Rüştü Reçber'in 1999'da Pendikspor maçı sonrasında dövülmesi, kamuoyunda Sedat Peker grubu olarak bilinen organize suç örgütü tarafından gerçekleştirildi. Yunanlı işadamı Dimitris Papadapuolos'u öldürmekten sanık İbrahim Gümüştekin ile kamuoyunda tanınan Mecnun Otyakmaz'ın, Rüştü Reçber'in dövülmesi olayında rollerinin bulunduğu, aralarındaki telefon trafiğinden açıkça belli olmaktadır.

Organize suç örgütü üyeleri olarak birçok kez haklarında yasal işlem yapılan Olgun Peker, Vedat Peker, Sedat Peker, Mecnun Otyakmaz, futbol camiasında hakimiyet sağlamak, kulüp yönetimi ve federasyon seçimlerini etkilemek, maç sonuçlarını etkileyecek şike girişiminde bulunmak amacıyla aralarında birçok kez telefon konuşması yaptı. Organize suç örgütleri futbolda şiddetin başlı başına bir sebebidir. Her spor kulübünün bir mafyası olduğu iddiaları doğrulanmaktadır.
Tribün liderleri denen amigolar ile spor kulüplerinin başkan ve yöneticileri arasında varolduğu bilinen organik bağ deşifre edilerek ortadan kaldırılmalıdır. Kulüpler, tribün lideri ve amigolara gelir sağlayıcı özel güvenlik şirketi kurdurma veya toplu bilet dağıtma gibi eylemlerden vazgeçmelidir.

Olaylı İstanbulspor-Fenerbahçe maçı

Müfettişler, raporda, organize suç örgütlerinin futbol karşılaşmalarına müdahalesi konusunda da geçen yıl olaylar yaşanan İstanbulspor - Fenerbahçe maçını "örnek" olarak değerlendirdi.
Raporda, maçtaki olayların tribün liderliği ve hakimiyeti mücadelesinden çıktığını belirtilirken, şöyle denildi:
"Olay, FB tribün lideri Amigo Sefa lakaplı Nihat Özpolat'la liderlik mücadelesine girmek ya da Özpolat'a sağlanan ranta ortak olmak isteyen Sebo lakaplı Sebahattin Karabul ve taraftarları arasında cereyan etti.
Özpolat'a kulüp yönetimi tarafından taraftarlara dağıtılmak üzere bedava bilet verildiği, biletlerin bir kısmının çıkan olaydan önce Karabul'a verilmesinden ve Özpolat'ın, Karabul'a araba alacağı yönündeki vaadinden vazgeçmesi üzerine tabanca, bıçak ve kılıçların kullanıldığı sokak arbedesi meydana geldi.
Kulüplerden gelir sağlayan bu amigolar, jiplere binecek kadar zenginleşmişler, adeta organize suç örgütü liderine dönüşmüşlerdir. Olaydan sonra tabanca kullandığını söylerek polise teslim olan Çağataş Kulaçatar'ın savcılıkta verdiği ifade, Amigo Sefa'nın gücünü gösterecek niteliktedir. Kulaçatar, Özpolat'ın, kendisini 'taksiye bin gel parasını ben ödeyeceğim' diyerek Fenerbahçe Stadı'na çağıran Amigo Sefa, 'senin yaşın küçük Güngören maçında (İstanbulspor maçı) al bu tabancayı havaya ateş edenin sen olduğunu söyle, ceza almazsın' diyerek kendisini kandırmış, olayda yaralama olduğunu öğrenince polisin de telkiniyle suçu üstlenmekten vazgeçmiştir."


Tolga Şardan/Milliyet