Onlarca gazeteciye BDDK davası

Doların lira karşısında değer kaybetmesini eleştiren ve krize dikkat çeken gazeteciler hakkında açılan ‘ekonomiyi zayıflatma” davasında ilk duruşma gerçekleşti.

2018 yılının Ağustos ayında Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesini eleştiren gazeteciler hakkında BDDK’nın şikayeti üzerine “Türkiye ekonomisinin istikrarını zayıflatmaya çalıştıkları” gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.

Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, İktisatçı Yazar Mustafa Sönmez, Gazeteci Sedef Kabaş, Bloomberg çalışanları Kerim Karakaya ile Fercan Yalınkılıç’ın da aralarında bulunduğu, toplam 36 kişinin yargılandığı davada, sanıklar ilk ifadelerini verdi.

GAZETECİ MERDAN YANARDAĞ: DAVA AÇILACAKSA BDDK İLE SPK HAKKINDA AÇILMALI

BDDK işine baksın. Ben gazeteci olarak görevimi yapıyorum, eleştiri ve yorum hakkımı kullandım. Ekonomik darbe girişimiyle suçlanıyoruz. FETÖ ile bağlanmış. Ben FETÖ’cü çeteyle mücadele ettiğimden Ergenekon Davası’ndan yargılandım. Bu davanın amacı ekonomik krize yol açan asil sorumluları gizlemektir. Ekonomik krizin nedenlerini gizleme çabasında olan BDDK ve SPK  hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Bu komik ve gayri ciddi davanın derhal düşürülmesini talep ediyorum. Türkiye ekonomisinin küresel sermayenin operasyonlarına açık hale getirenler yargılanmalıdır. Ben iki internet haber portalı ve bir haber kanalını yöneten gazeteci olarak, topluma olan sorumluluklarımızı ve kamu görevimi yerine getirdim.

İktisatçi Yazar Mustafa Sönmez ise davanın politik bir dava olduğuna dikkat çekti.

BU DAVA EKONOMİK DEĞİL, SİYASİ BİR DAVADIR

Anayasa ile güvence altına alınan basın ve ifade özgürlüğünün gereğini yerine getirdim. Bu, BDDK ve SPK’nın  alet edildiği siyasi bir davadır. Bu politik davada twitter mecrası ve muhalifler susturulmaya çalışılıyor. 40 yıldır yaptığım gibi ifade özgürlüğü hakkımı kullanmaya devam edeceğim. BDDK ve SPK hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Bu iddianame hukuk tekniğine aykiridir. Davanın düşürülmesini talep ediyorum.

Gazeteci Sedef Kabaş’ta, haber değeri taşıyan krizin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE’DE YAŞANAN KRİZİN HABER DEĞERİ VAR

Ağustos ayında Türkiye’de ciddi bir kriz yaşanmıştır. Bu tür gelişmeler nerede olursa olsun haber değeri taşır. İddianamedeki tweetler güncel ve gerçek verilere dayanmaktadır. Piyasayı etkileyecek bir pozisyonum bulunmamaktadır. Gazeteci ve yurttaş olarak güncel konulara ilişkin eleştirilerimi dile getirdim. Beraatimi talep ediyorum.

Diğer sanıklarda Twitter’da yapılan paylaşımlarla ekonomiyi kötü etkilemenin mümkün olmadığına ve yaptıkları paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamına girdiğine dikkat çekti. Sanıkların tamamının ifadesinin alınmamış olması ve dosyanın geldiği aşama itibarıyla beraat taleplerinin reddine karar veren mahkeme, davanın bir sonraki duruşmasının 17 Ocak tarihine erteledi.

 
 

Sonraki Haber