Almanyada göçmenlerin oyunu almadan seçim kazanmak zorlaşıyor

Almanyada göçmenlerin oyunu almadan seçim kazanmak zorlaşıyor

Federal seçimde yaklaşık 5,6 milyon göçmen kökenlinin oy kullanma hakkı bulunuyor. Genel seçmen içinde yüzde 10’u oluşturan göçmen oyları iktidarı belirleyecek güçte.

Federal seçimde yaklaşık 5,6 milyon göçmen kökenlinin oy kullanma hakkı bulunuyor. Genel seçmen içinde yüzde 10’u oluşturan göçmen oyları iktidarı belirleyecek güçte. Başta büyük partiler SPD ve CDU olmak üzere iktidar olmak isteyen partilerin göçmenlerin desteğini hesaba katmaları gerekiyor.

Federal seçimlerde partilerin hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamaması göçmen oylarını değerli hale getiriyor. Siyasi partiler göçmenlere yönelik açıklamalarıyla ve farklı etnik kökenden milletvekili adaylarıyla oy alma yarışına girdiler. Federal Başbakan Angela Merkel, 6. Uyum Zirvesi öncesinde geleneksel olarak gerçekleştirdiği video söyleşisini başörtülü üniversiteli Türk bir öğrenciyle yaparken, SPD’nin başbakan adayı Peer Steinbrück, Augsburg’daki parti kurultayında sahneye Türk gencini çıkardı. Partiler için Ramazan’da iftar vermek gelenek haline geldi. İktidar hesabı yapan partilerin göçmenlerin oylarını görmezden gelme ihtimalinin olmadığını yazan Der Spiegel dergisi ise Türklerin artık sadece SPD’yi seçmediklerini vurguladı. İki büyük parti CDU ve SPD yaklaşık 5,6 milyon seçme hakkı bulunan göçmeni ikna etmeye çalışıyor. Almanya’da seçme hakkı olanların yüzde 10’unu teşkil eden göçmenler, iktidarı belirleme gücüne sahipler.

Çoğunluğunu Rus ve Türk kökenli seçmenlerin oluşturduğu etnik gruplardan Rus kökenlilerin oylarını iki Almanya’nın birleşmesini sağladığı için eski Başbakan Helmuth Kohl’a minnettarlık için CDU’ya verdikleri, Türklerin de genelde SPD’yi destekledikleri algısı değişiyor. Göçmenler üzerine parti araştırması yapan Andreas Wüst, “Artık Rus kökenliler sadece CDU’yu, Türk kökenlilerde sadece SPD’yi desteklemiyor. Algı değişiyor” dedi. Genç Rus kökenli seçmenlerin Kohl politikasını hatırlamadıklarını ve sol otoriter rejimin altında yaşamadıkları için o günleri kavrayamadıklarını bu nedenle Sol Parti’nin bile CDU’dan daha cazip olduğunu söyleyen Wüst, SPD’nin de Türkler nezdinde güveninin kaybolduğunu vurguladı. Türk seçmenlerin, SPD’li Thilo Sarrazin’in “Almanya kendini yok ediyor” isimli kitabı ve sonrasındaki tartışmalar nedeniyle SPD’ye biraz kırıldıklarını kaydeden parti araştırmacısı Wüst, Sarrazin’in SPD’ye zarar verdiğini kaydetti. Göçmen kökenli seçmenler oy verirken kendilerini temsil edecek adaylarıda göz önünde bulundururken CDU, Türk ve göçmen aday konusunda zayıf kalıyor.

İlk defa Türk kökenli birisini Kuzey Ren Vestfalya’dan Federal Meclis’e aday gösteren CDU, Cemile Giousouf ile göçmenlerin oylarını hedefliyor. Batı Trakyalı Türklerden olan Giousuf, seçilmesi halinde CDU’nun Federal Meclis’te ilk Türk kökenli milletvekili olacak. SPD’de 2009’dan beri Federal Meclis’te olan ve 2011’de parti genel başkan yardımcılığına seçilen Aydan Özoğuz ve başbakan adayı Peer Steinbrück’ün seçim takımında olan SPD’nin olası iktidarında federal eğitim bakanı olacağı söylenen Yasemin Karakaşoğlu ile Türklerin oylarını almaya çalışacak. Yeşiller Partisi eyalet ve federal düzeyde en çok göçmen kökenli milletvekili çıkaran parti olarak göçmenlerin yöneldiği partiler arasında yer alıyor. Cem Özdemir’in Yeşiller’in eşbaşkanı olması, partinin Türk kökenli seçmenlere açılımını sağlıyor. Sol Parti’de gösterdiği Türk kökenli adaylar ve göçmenleri ilgilendiren konularda çıkışlarıyla oy kazanma girişimlerinde bulunuyor.

Özellikle İslam din dersi, sünnet yasağının kaldırılması gibi birçok konuda Türk ve Müslüman göçmenleri ilgilendirecek konularda önemli çalışmalar yapan Hür Demokrat Parti’nin, Serkan Tören gibi Türk kökenli milletvekili çıkarsa da göçmen açılımı gerçekleştirmemesi dikkat çekiyor. CİHAN