İngilizler FETÖ temizliğinden rahatsız oldu

İngilizler FETÖ temizliğinden rahatsız oldu
Güncelleme:

İngiliz Financial Times gazetesi, FETÖ operasyonlarını eleştirdi.

Financial Times, Türkiye'de OHAL'in 3 ay daha uzatılmasının "sürpriz olmadığı" yorumunu yaparken, 15 Temmuz darbe girişimi ardından başlayan tasfiyelerin endişe verici boyutlara ulaştığını iddia etti. 

Gazete Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili de çirkin ifadelere yer verdi.

"Erdoğan gibi inatçı ve otoriter bir adam için, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, kurumları devre dışı bırakma şansının, her zaman müthiş bir cazibesi vardı" denilen makalede, 'bundan daha da endişe verici olanın ise OHAL altında yapılan tasfiyelerin ulaştığı boyut' olduğu iddiasında bulundu. 

Ordu, kamu kurumları ve emniyet teşkilatında Fethullah Gülen'le ilişkili olduğu gerekçesiyle görevden alınanların sayısının 100 bini aştığı hatırlatılıyor.

Darbe girişimi sırasında uçaklardan sivillere ateş açıldığını ve 240 kişinin hayatını kaybettiğini vurgulayan makele şöyle devam ediyor:

"Darbecilerin neden oldukları şiddetin boyutları göz önünde bulundurulduğuna, ilk anda OHAL ilan edilmesinin geçerli sebepleri var. Ayrıca hiçbir hükümet, devlet kurumlarına karanlık Gülenci ağların başardığı boyutta bir nüfuza izin vermezdi."

Financial Times'a göre hem ABD, hem AB bu tehdidi görüp kınamakta çok geç kaldı ve sonuç olarak Ankara üzerindeki gücünü kaybetti.

TÜRK HALKININ DOKUSU BOZULUYOR İDDİASI

Gülencilere yönelik olarak başlatılan tasfiye ve gözaltıların boyutunun çok genişlediğini belirten Financial Times, Erdoğan'ın OHAL'i tüm düşmanlarından kurtulmak için kullandığı yorumunu yapıyor:

"Daha da tehlikeli olan ise, Erdoğan'ın darbe girişimini tüm muhaliflerini yakalamak için bir bahane olarak kullandığına dair kanıtlar. Bu durum sadece darbe girişiminden sonra ortaya çıkan ulusal birliği sağlama şansını çarçur etmiyor; aynı zamanda Türk halkının dokusunu bozuyor ve emniyet de dahil olmak üzere kurumların temelini çürütüyor."

Financial Times'taki makale şöyle sona eriyor:

"Bu sert önlemler, hukukun üstünlüğüne saygı gösterilerek alınmıyor. Macaristan gibi bazı AB ülkeleri kendi bağnaz demokrasi modellerine yöneliyor olabilir. Ancak bu kusurlu AB hükümetleriyle bile karşılaştırıldığında, aday ülke Türkiye demokrasi hudutlarından çok uzakta."