Kıbrıs müzakerelerinde kritik viraj

Kıbrıs müzakerelerinde kritik viraj
Güncelleme:

Kıbrıslı Türk ve Rum liderler, Cenevre'de masaya oturdu.

Yarım asırlık soruna çözüm bulmak için üç yıldır süren müzakerelerde son masa Cenevre'de kuruldu. Kıbrıslı Türk ve Rum liderler, üç gün boyunca uzlaşılamayan noktalardaki sorunları ortadan kaldırmaya çalışacak. Kıbrıslı liderleri, bu sabah BM binasında uluslararası örgütün temsilcileri karşıladı.

Kıbrıs müzakerelerinde en önemli aşamalardan biri olan Cenevre Konferansı, bugün başlıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis, Ada'daki ara bölgede son görüşmelerini geçen hafta Perşembe günü yaptı. Artık süreç, garantör ülkelerin de, yani Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla Cenevre'de nihayete erdirilmeye çalışacak.

Dünyanın gözü bugünden itibaren Cenevre'de. Reuters haber ajansı, Birleşmiş Milletler (BM) özel temsilcisi Espen Barth Eide ile uluslararası örgütten Michael Moeller ve Elizabeth Spehar'ın Kıbrıslı liderleri beklerken çekilmiş fotoğrafını geçti. Akıncı ve Anastasiadis, ekipleriyle birlikte görüşmelerin yapılacağı Cenevre'deki BM binasında masaya oturdu.

Atina hareketli

Yunanistan'ın başkenti Atina'da da Kıbrıs hareketliliği var. Başbakan Aleksis Çipras, muhalefet liderleriyle görüşerek konuya ortak bir yaklaşım bulmaya çaba gösteriyor.

KKTC lideri Akıncı, Cenevre'ye gitmeden Kıbrıs'ta yaptığı son açıklamada Güney Kıbrıs'a yama olmayacaklarını söyledi.

Şubat 2014'ten bu yana süren müzakerelerde altı başlık var. Avrupa Birliği, ekonomi, mülkiyet ve yönetim başlıklarında ciddi ilerleme kaydedildi. Ancak yaklaşık 70 noktada pürüz var.

11 Ocak'a kadar iki lider ve heyetleri bu pürüzleri ortadan kaldırmak için çalışacak. Ardından beşinci başlık olan toprak konusu görüşülecek. Türk tarafı anlaşmada Ada'nın yüzde 29,2'si kadar toprağın, anlaşma sağlanırsa oluşacak 'Türk Federe Devleti'ne verilmesini talep ediyor. Rumlar ise bu oranın düşmesini istiyor. 11 Ocak'ta iki taraf da kendi haritasını oluşturacak ve bu haritalar üzerinden toprak konusu müzakere edilecek.

Beşli konferans 12 Ocak'ta başlıyor

Son başlık olan güvenlik ve garantiler konusu ise, ilk kez garantör ülkelerden de üst düzey katılımla 12 Ocak'ta görüşülmeye başlanacak. Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi, garantilerin kalkmasını istiyor. Ancak, Kıbrıslı Türkler açısından Türkiye'nin garantörlüğünden taviz vermek kabul edilebilir değil.

KKTC, garantörlük konusunda uzlaşmaz bir tavır sergilemek istemediği için farklı bir öneri getirdi: "Garantör devletler varlığını sürdürsün, Kıbrıs Federe Devleti’nde iki toplum da kendini tehdit altında hissetmeden sorunsuz bir şekilde 15 yıl geçirebilirse, 2032’de garantörlük konusu tekrar masaya yatırılsın. İki toplum için de kabul edilebilir görülürse ve garantör devletlere ihtiyaç olmadığına karar verilirse bu kavram ortadan kaldırılsın. Ancak birlikte yaşayıp görmeden, şimdiden kaldırılması için bir tarih konulmasın."

Yeni BM Genel Sekreteri Guterres de masada

2004'te Annan Planı öncesinde de İsviçre'nin Bürgenstock kasabasında, garantör ülkelerin katılımıyla toplantı yapılmıştı ancak garantör ülkeler, ne birbirleriyle ne de diğer taraflarla görüşmüştü. Bu kez beş ülke temsilcileri aynı masada olacak. Konferansa Türkiye, Yunanistan, İngiltere, KKTC ve Güney Kıbrıs'tan liderler katılacak. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve İngiltere Başbakanı Theresa May'in Cenevre'de olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye'den ise katılımın hangi düzeyde olacağı henüz resmi açıklamayla duyurulmadı. Masada göreve yeni başlayan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres de bulunacak.

12 Ocak'ta başlayacak bu geniş katılımlı toplantı için Avrupa Birliği'nden de üst düzey isimlerin Cenevre'de olması bekleniyor. Ancak garantörlük konusunda Rum kesimiyle aynı tutumu takınan AB'nin temsilcisi, Akıncı'nın itirazı doğrultusunda masada olmayacak. İhtiyaç hissedildiğinde odaya çağrılacak ve sorulara cevap verecek.

Al Jazeera’ye konuşan, son beş yıldır doğrudan Kıbrıs sorunu üzerine çalışan bir AB yetkilisi, bir Avrupa Birliği ülkesinde böyle bir garantörlüğe ihtiyaç duyulmadığını, iki toplumun da kendisini güvende hissedeceği bir formülün AB’nin de desteğiyle bulunabileceğini söyledi.

Rusya da Cenevre'de olmak istiyor

Cenevre'de, AB temsilcisiyle benzer statüde, İngiltere dışında kalan BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden (Rusya, ABD, Fransa, Çin) temsilciler ve Kıbrıs Türk ve Rum tarafından siyasi parti liderleri de olacak.

Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi’yle ilişkileri iyi olan, Doğu Akdeniz’de büyük ölçüde kontrolü bulunan Rusya, yıllardır Rum yönetimini bazı milletvekilleri ve bakanlar üzerinden ekonomi ve diplomasi alanlarında etkisi altına almayı başarıyor.

Rusya, bu sebeple Cenevre Konferansı’nda da BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi ülkesinin de masada olması için baskı yaptı. Ancak KKTC, bugüne kadar sürece olumlu bir katkı yapmayan Rusya’nın masada olmasını istemediği için bunu kesin bir şekilde reddetti. Sonuç olarak bu ülkelerin temsilcilerinin masada olmamasına, ancak gerektiğinde gözlemci olarak görüşlerine başvurmak üzere Cenevre'de farklı bir salonda bulunmalarına karar verildi.

ABD’nin beklentisi: Alternatif enerji yolları ve güvenlik işbirliği

ABD’nin çözüm beklentisi ve Rusya’nın olumsuz yaklaşımının arkasında iki sebep var. Biri; alternatif enerji yolları. Avrupa ülkelerinin doğalgaz konusunda Rusya ve eski Sovyet ülkelerine olan bağımlılığı, Kıbrıs’ta çözümün sağlanmasıyla İsrail gazının Kıbrıs üzerinden Avrupa’ya aktarılması sayesinde azalacak.

Bu yönde çalışmalar başladı bile. Güney Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan’ın liderleri, enerji işbirliği için son iki yıldır toplantılar yapıyor. Kıbrıs sorunuyla ilgilenen Amerikalı bir diplomatın Al Jazeera'ye anlattığına göre, “Doğu Akdeniz’de böylesi bir işbirliğinde Türkiye’nin olmaması düşünülemez. Boru hatlarının geçeceği Kıbrıs’ta istikrar sağlanmadan ve bu üç ülkeden de çok daha büyük bir ekonomiye sahip Türkiye’nin desteği olmadan, girişimlerin sonuçlanması imkansız."

İkinci sebep de, yeni güvenlik anlaşmaları ihtimali. Avrupa Birliği içindeki yetersiz güvenlik mekanizmasının güçlendirilmesi için NATO’yla işbirliği yapılması zaman zaman gündeme geliyor. Ancak AB içinde, NATO üyesi olan Türkiye’nin tanımadığı bir devletin varlığı, bu işbirliğinin yapılmasını engelliyor. ABD’li yetkiliye göre, AB ve NATO üye devletlerinin arasındaki bu sorun ortadan kalktığında, Rusya’nın bölgedeki gücünü kırabilecek bir işbirliği de mümkün olacak.

Cenevre öncesi Kıbrıs trafiği

9 Ocak'ta başlayan Cenevre görüşmeleri öncesi KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Başmüzakereci Özdil Nami ve siyasi parti temsilcileri Ankara'daydı. Akıncı ve Erdoğan, Cenevre'de izlenecek yol haritasını kapalı bir toplantıda yaklaşık iki buçuk saat görüştü. Akıncı buradan Lefkoşa'ya döndü. Cumartesi günü öğlen yemeğinde eski Cumhurbaşkanları Mehmet Ali Talat ve Derviş Eroğlu ile bir araya gelerek onlara gelinen son nokta hakkında bilgi verdi. Akıncı buradan Cenevre'ye geçti ve Pazar gecesi Anastasiadis ile format üzerine Cenevre'deki ilk görüşmesini gerçekleştirdi.

İngiltere'nin AB işlerinden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı Duncan da Ankara ve Atina'yı ziyaret ederek Kıbrıs Konferansı için yetkililerle görüştü.

Al Jazeera Türk