''AK Parti krizin faturasını vatandaşa kesecek''

''AK Parti krizin faturasını vatandaşa kesecek''
Güncelleme:

Prof. Dr. Korkut Boratav, AK Parti hükümetin başta inşaat ve enerji sektörleri olmak üzere borç batağına sürüklenen şirketleri kurtarmak istediğini ve bu durumda faturanın da vatandaşa kesileceğini öne sürüd.

Prof. Dr. Korkut Boratav önümüzdeki günlerde vatandaşların, başta inşaat ve enerji olmak üzere krizdeki sektörlerdeki batık şirketlerin ve bilançoları iktidarın seçim çalışmasına kurban gidip bozulan kamu bankalarının yükünü sırtlamak zorunda kalabileceğine işaret etti. Boratav, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 10 Nisan'da açıkladığı reform paketinin inşaat ve enerji gibi iki büyük sektörde şirketlerin batışını engelleme çabası olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin yabancı sermayeye teslim olduğunu dile getiren Boratav, “Çünkü döviz getiriyorlar, döviz getirdiği zaman ekonomiyi rahatlatır, dış açığın finansmanı kolaylaşır, çıktığı zaman da ya ekonomiyi durgunlaştırır veya kriz yaratır” diye konuştu.

BÜTÇE AÇIĞI CİDDİ SORUN

Enflasyonu frenlemenin ana yolunun bütçeyi kontrol etmek, bütçe açığı vermemek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Boratav, “Albayrak'ın Yeni Ekonomi Programı'nın getirdiği buydu, ama IMF gibi bir kontrol unsuru olmadığı için kendi programını ihlal ediyor. 2019'un ilk üç ayında, güya kamu açıklarını daraltacak, faiz dışı açığı aşağıya çekecek ve ekonomiyi mali disipline sokacaktı. Fakat ilk üç ayda verdiği bütçe açığı, 12 ay için öngördüğü bütçe açığının yüzde 53'ü! Yani yıllık 69 milyarlık kamu açığı hedefi, ilk üç ayda aşıldı” değerlendirmesini yaptı.

"KAMU BANKALARI ZORDA"

10 Nisan'da reform paketini açıklayan Albayrak'ın  “Bir borç sorunuyla karşı karşıyayız”  dediğini hatırlatan Boratav, “Dikkat edin, kriz sözcüğünü kullanmıyor. ‘Kamu bankalarının sermaye durumunu teşvik edeceğiz' diyor. Niye teşvik ediyor? Çünkü kendileri bozdu. Bu örtülü bir itiraftır. Üç kamu bankası, yapay düşük kredi faizleriyle, seçim ekonomisini kredi pompalamasıyla desteklemeye çalıştı ve bilançoları bozuldu. Şimdi Albayrak, onlara tahvil, yani kredi vereceğini söylüyor. Ama aynı zamanda karşımızda sorunlu krediler kitlesi birikmiştir” dedi.

 Boratav şunları söyledi:

“Albayrak asıl problemin borçlu şirketlerin kurtarılması olduğunu söylüyor. İnşaat ve enerji sektöründe çok büyük sorunlar olduğunu ifade ediyor. Bunlar, batık borçları kurtarma endişesinin itiraflarıdır. Enerji ve inşaat denilen iki büyük sektörü kurtarmak için iki tane fon kuracaklar. Yani ‘devlet eliyle batık şirketleri kurtaracağım' diyemiyor. Bu aslında işin içinde kamunun olacağının işaretidir. Yoksa batık şirketleri kurtarmak üzere iki fonu nasıl kuracaksın? Tek kaynak devlet kaynağıdır. Bu yüzden de ‘kötü banka' kurulacak” ifadelerini kullandı.

"IMF'DEN BAŞKA YOL KALMADI"

IMF'ye gitmekten başka çare kalmadığını belirten Boratav, “Önümüzde 4.5 yıllık bir seçimsizlik dönemi olduğu için herhalde hükümet açısından IMF'nin kapısını çalmak pek de sorun olmasa gerek, değil mi? Dolayısıyla pekala ‘IMF Türkiye'nin de üyesi olduğu bir uluslararası kuruluştur. Üyelik konumumuz bize belli haklar da vermektedir. IMF'den kredi almak bu haklardan biridir' diyebilirler.”