İşte Merkez Bankası rezervlerinin erimesinin Türkiye’ye faturası

İşte Merkez Bankası rezervlerinin erimesinin Türkiye’ye faturası
Güncelleme:

Eski kredi derecelendirme şirketi başkanı Orhan Ökmen, Merkez Bankası’nın rezerv satışları nedeniyle, 15 Nisan 2021 tarihi itibarıyla ortaya çıkan ülke zararının 390 milyar TL.'ye ulaştığını açıkladı.

Sesmir Başkanı ve eski Japon Credit Rating'in (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, 2019-2020 yıllarında Merkez Bankası tarafından satılan rezervlere ilişkin hesaplama yaptı.

Cumhuriyet gazetesinden Şehriban Kıraç'ın haberine gre Ökmen’e göre, rezerv satışından elde edilen 646.8 milyar TL nakit Merkez Bankası’nın şu andaki bilançosunun varlıkları arasında yer almıyor.

Orhan Ökmen’in yaptığı hesaplamanın detayları şöyle:

- 2019 ve 2020 yıllarında Merkez Bankası tarafından sistematik ve seri olarak satışı yapılan döviz rezervlerine ilişkin kamuoyunda başlayan tartışmalar yanlış bilgiler üzerinden yürütülmektedir. 

- Satılan net rezerv miktarı, rezervin satış nedenleri, satıştan elde edilen toplam TL miktarı, ortaya çıkan ülke zararı yanlış verilerle tartışılmaktadır.  

- Kamuoyunda yürütülen tartışmalarda “toplam satış miktarı” kavramı öne çıkartılmaktadır. Halbuki, Merkez Bankası tarafından satılan döviz rezervlerinin “toplam satış miktarı” ile “net satış miktarı” kavramları birbirinden farklı. Zira, uluslararası rezervlerin “toplam satış miktarı” bilgisine sadece Merkez Bankası sahip olup, kamuoyu bu bilgiye ancak Merkez Bankası’nın yapacağı özel açıklamalarla vakıf olabiliyor.  Oysa Merkez Bankası tarafından satılan döviz rezervlerinin “net satış miktarı” bilgisine kamuoyu tarafından her ayın sonunda otomatikman erişmek mümkündür. Zira Merkez Bankası “Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi” ve “Analitik Bilanço” Tablolarını, günlük değil de aylık olarak yayımladığı için gün ve ay içerindeki alış/satış hacimlerinin tam olarak dışarıdan üçüncü kişiler tarafından hesaplanması mümkün olamamakta. Dışarıdaki üçüncü taraflarca sadece ay sonlarındaki net rezerv azalış veya artışları hesaplanabilmekte. Satış ve alışların gün gün dağılımı dışardan değil, ancak Merkez bankası tarafından bizzat hesaplanabilmektedir. Ancak kamuoyundaki yoğun tartışmalara rağmen Merkez Bankası bugüne kadar “toplam döviz satış miktarı” konusunda herhangi bir açıklayıcı istatistiki bilgi vermemiş olması da garipsenecek bir yaklaşım olmuştur. 

 - Bizzat Merkez Bankası tarafında “Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi” adıyla EVDS’de yayımlanan zaman serilerinden elde edilen özet sonuçlara göre, 2019 Mart ayı ile 2020 Kasım ayı arasında (21 ayda) Merkez Bankası tarafından toplam 116.2 milyar dolar satılmış ve aynı aralıkta 14.1 milyar dolar da satın alınmış ve sonuçta rezervlerden satılan veya eksilen net tutar 102.1 milyar dolar olmuştur.

- 2019 Şubat ayı sonunda Merkez Bankası 53.460 milyar dolar net rezerve sahipken 2020 Kasım sonu itibariyle net rezervleri eksi 48.694 milyar dolara düşmüş ve aradaki 102.1 milyar dolar rezerv satılmıştır.  

- Satılan 102.1 milyar dolarlık net rezervin 16.85 milyar doları 2019 yılında, 85.304 milyar doları da 2020 yılında satıldı. 

- Merkez Bankası rezervlerinden satış yoluyla eksilen 102.1 milyar dolara ilişkin satış kurlarının tam olarak hesaplanabilmesi için, her bir münferit satış işlemi için uygulanan işlem kurlarının dışarıdan bilinmesi veya hesaplanması mümkün değil. Bu işlem kurlarını tek tek sadece Merkez Bankası bilmektedir. Bu konuda da Merkez Bankası ısrarla herhangi bir açıklama yapmaması da manidardır. 

- Merkez Bankası rezervlerinden satış yoluyla eksilen 102.1 milyar doların satış kurlarının dışardan üçüncü kişiler tarafından bilinmesi mümkün olmamakla birlikte, Merkez Bankası’nın ilgili ayda yayımladığı günlük kurların aylık ortalamasının o aydaki döviz satışlarının satış kuru olarak kabul edilmesi önemli bir yanılgıya yol açmayacak. 

- Her ayın ortalama döviz satış kurlarını ilgili ayda satılan dövizlerin satış kuru olarak kabul ederek hesaplama yapıldığında, toplam 102.1 milyar dolarlık rezerv satışından toplam 646.8 milyar TL nakit para elde edildiği görülecektir. 

- Net olarak 102.1 milyar dolarlık rezerv satışının ortalama satış kuru 6.33 olarak hesaplanmakta.

- Döviz satışından elde edilen 646.8 Milyar TL nakdin 15 Nisan 2021 tarihine kadar ürettiği (ya da üretmesi gerektiği) faiz 95.4 milyar TL dir. Kazanılan bu TL faiz ile döviz satışından dolayı oluşan 1.2 milyar dolarlık döviz faiz kaybının etkileri birlikte dikkate alındığında, nihai ortalama rezerv satış kuru 7.18 olarak hesaplanmakta. 

- Rezerv satışından elde edilen 646.8 milyar TL ile, kazanılması gereken 95.4 milyar TL’lik faiz toplamı olan 742 milyar TL Merkez Bankası’nın bilançolarında bulunmamaktadır. Nereye harcandığı da kamuoyu tarafından bilinmemekte. 

- Satılan rezervin anaparası 102.1 milyar dolar ve kaybedilen faizi de 1.2 milyar dolar olmuş ve toplam azalan rezerv sonuçta 103.3 milyar dolar olarak hesaplanıyor. 

- Döviz kurunun 7.18 üzerine çıkması, rezerv satışlarının zararı olacaktır. Nitekim şu andaki kur seviyesi 8.10 olduğuna göre, rezerv satışlarının ürettiği kur zararı halihazırda 95 milyar TL’ye ulaştı. Ancak döviz satışından elde edilen 646.8 Milyar TL nakit para şu anda Merkez Bankası bilançolarında yer almadığı için, bu nakdin üretmesi gereken 95.4 TL’lik faiz geliri de oluşmamış ve dolayısıyla satış kuru olarak 7.18 seviyesinin değil, 6.33 seviyesinin esas alınması ve kâr ya da zararın 6.33 seviyesine göre hesaplanması gerekir.  Bu durumda mevcutta oluşan zarar 183 milyar TL’dir. 

- Eriyen döviz rezervlerinin piyasalarda yarattığı strese ve kırılganlığa dayalı olarak Türkiye’nin iç ve dış borçlanma maliyetleri arttı. Bu artışlar nedeniyle, şu ana kadar kamu iç borçlanmasında 99.2 milyar TL, kamu dış borçlanmasında 46.5 milyar TL, özel sektör dış borçlanmasında ise 61.4 milyar TL zarar oluştu. Merkez Bankası kredilibite kazanana kadar bu zarar daha da büyüyecektir. 

- Sonuçta Rezerv Satışları nedeniyle, toplamda mevcut durumda toplam olarak şu ana kadar oluşan 390 milyar TL zarar, bütçe gelirlerinin yüzde 27.84’ünü, Millî gelirin ise yüzde 7.22’sını teşkil edecek önem ve büyüklüktedir. Türkiye Cumhuriyet tarihinde, işlem bazında bu zarardan daha büyük ve daha kapsamlı bir zarar bulunmamaktadır. 

- Ortaya çıkan bu parasal zarara, ekonomik birimler arasında sebep olduğu adaletsiz sermaye transferi maliyetleri dahil değildir. 

Cumhuriyet