Merkez Bankası Genel Kurulu

Merkez Bankası Genel Kurulu

Merkez Bankası Başkanı Başçı: (4)-"Cari işlemler dengesindeki iyileşmenin önümüzdeki aylarda da devam edeceği öngörülmektedir"-"Petrol fiyatlarındaki düşüşten sağlanan imkanın, aşırı harcamaya ve aşırı borçlanmaya dönüşmemesi, hane halkının finansman pozi

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, cari işlemler dengesindeki iyileşmenin gelecek aylarda da devam edeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.

Başçı, TCMB 84. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de 2001 yılından önce yüzde 11-12 seviyelerinde olan bütçe açığının GSYH’ya oranının, alınan tedbirler sayesinde yüzde 1-1,5 seviyelerine kadar gerilediğini hatırlattı.

Kamu borç yükündeki önemli iyileşmenin de enflasyon beklentilerinin yönetimine ve dolayısıyla enflasyona mücadeleye önemli katkıda bulunduğunu vurgulayan Başçı, sağlıklı kamu finansmanının enflasyonu düşürme konusunda önemli katkılar sağladığını belirtti.

Kamu finansmanına ilave olarak özel kesim finansmanının da parasal göstergelerde oynaklıklara yol açarak, enflasyonun hedeften sapmasına neden olabildiğine işaret eden Başcı, özel kesim finansmanının daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasında 2011 yılının ortalarında kurulan Finansal İstikrar Komitesi’nin son derece önemli katkıları olduğunu söyledi.

Başçı, son yıllarda uygulanan makro ihtiyati önlemlerin, önemli bir bölümünün Finansal İstikrar Komitesi'nin koordinasyonunda alındığını hatırlatarak, “Bu önlemler de para ve kredi genişlemesinin çok daha sağlıklı ve makro hedeflerle uyumlu seyretmesine yardımcı olmaktadır.” dedi.

Sağlıklı finansmanın dış denge üzerinde de olumlu etkilerinin gözlemlendiğine işaret eden Başçı, alınan makro ihtiyati önlemlerin etkiyle finansal akımların, tüketimden ziyade üretimi desteklemeye başladığını, bu durumun hem iç ve dış denge açısından hem de büyümenin hızı ve sürdürülebilirliği açısından faydalı olduğunu kaydetti.

- Cari işlemler dengesi

Başçı, tüketim amaçlı aşırı borçlanmanın cari dengeyi olumsuz etkilediğini ve cari dengede aşırı oynaklıklara yol açtığını ifade ederek, dolayısıyla kredilere ilişkin alınan tedbirlerin cari dengede de önemli bir iyileşme sağladığının görüldüğünü söyledi.

Kredilere ilişkin tedbirlerin Türkiye’de hane halkının aşırı borçlanmasını sınırladığını ve tasarrufların artmasına yardımcı olarak makroekonomik istikrarı desteklediğini vurgulayan Başçı, şöyle devam etti:

"Son yıllarda sağlıklı finansmana yönelik uygulanan politikaların bir yansıması olarak cari işlemler dengesindeki iyileşmenin 2011 yılından bu yana kesintisiz devam ettiği gözlemlenmektedir. 2011 ekim ayı itibarıyla 76,1 milyar dolar ile en yüksek seviyesine ulaşan cari açık, 2015 sonunda 32,1 milyar dolar seviyesine kadar gerilemiştir. Biliyorsunuz, bugün sabah en son şubat verisi açıklandı ve 30,5 milyar dolara son 12 ay için gerilemiş oldu. Cari işlemler dengesindeki iyileşmenin önümüzdeki aylarda da devam edeceği öngörülmektedir. Petrol fiyatlarındaki düşüşten sağlanan imkanın aşırı harcamaya ve aşırı borçlanmaya dönüşmemesi, hane halkının finansman pozisyonunun kademeli olarak iyileşmekte olduğuna işaret etmektedir.”

- "2016'da makroekonomik hedeflere bir adım daha yaklaşılacak"

Son yıllarda cari dengedeki kademeli iyileşmenin yanı sıra büyümenin de oldukça istikrarlı seyredildiğinin görüldüğünü anlatan Başçı, yaşanan birçok önemli dışsal şoka rağmen GSYİH büyümesinin geçen yıl sonunda yüzde 4 düzeyinde gerçekleştiğini hatırlattı.

Başçı, kaynakların tüketimden üretim ve yatırıma kaymasının, hem sağlıklı bir büyümeye imkan sağladığını hem de enflasyonun düşüşüne yardımcı olduğunu vurguladı.

Para politikasının, enflasyonla mücadele ve dengeli büyümeye yaptığı katkı ile ekonominin uzun dönemli potansiyel büyümesini desteklediğini ifade eden Başçı, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yapısal reformlarda ilerlemeler ise büyüme potansiyelimizi artırarak, enflasyonla mücadeledeki kararlılığımıza ilave bir katkı sağlayacaktır. Bu reform alanları beşeri sermaye ve iş gücü piyasaları, teknoloji ve yenilikçilikle alakalı reformlar, fiziki altyapı ile alakalı reformlar ve son olarak da tasarruf artırıcı reformlar olarak özetlenebilir. Bütün bu çabaların bir sonucu olarak 2016 yılının ülkemizin başta enflasyonda öngörülen düşüş olmak üzere tüm makroekonomik hedeflerine ulaşmaya bir adım daha yaklaştığı bir yıl olması muhtemeldir.”

(Bitti)