Akdenizde görülmesi gereken yerler
Türkiye'nin tatil cenneti Akdeniz bölgesinde mutlaka gidilmesi gereken yerler..
TERMESSOSAntalya’nın 34 km. kuzeybatısında, Güllük Dağı’nın eteklerinde. Büyük İskender’in sefer sırasında saldırmaktan çekinip, yanı başından geçip gittiği söyleniyor. Helenistik çağda yapılan 5 bin kişilik tiyatrosu önemli yapılarından. Diğer bir önemli yapı da zemini taş bloklarla kaplı, üç yönden sütunlu galerilerle çevrili agorası. Bunlar dışında kahramanlık anıtı Hereon’u, altı tapınağı, gymnasium’u ve gözetleme kulelerini de görmek gerek. Ayrıca kentte binin üzerinde kaya mezarı ve birçok sarnıç var. Jüri üyemiz Kayhan Dörtlük; “Siz, Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlenen ve hiçbir yerde olmadık kadar korunmuş muhteşem eserleri gezerken yaban keçisi ve geyik sürüleri de sarp kayaların üzerinden sizi izler” diyor.
PATARALikya’nın ana limanı Patara, Fethiye’ye 73 km. mesafede. Antik kentteki yerleşimin geçmişi, bundan 3 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Helenistik, Bizans ve Roma dönemi kalıntılarını görmek mümkün. Carette caretta kaplumbağalarının önemli üreme alanı olan 18 kilometrelik beyaz kumsalıyla popüler. Kehanet Tanrısı Apollon ile MS 4. yüzyılda Myra’nın piskoposu olan St. Nicholas ya da diğer adıyla Noel Baba’nın doğum yeri olmasıyla da önemli. Yaşar Yılmaz; “Bu kentimizin eserlerinin günümüze ulaşmasını kumlara borçluyuz. Kazı öncesine kadar birçok eser kumlar altındaydı. Yeni ortaya çıkarılan İskenderiye Feneri’ne benzetilen Patara Feneri, 4 bin 800 kişilik tiyatrosu, Odeon’u, kente su getiren suyolları ve sarnıçları mutlaka görülmeli” diyor.
PHASELİSKemer’e yaklaşık 10 km. mesafedeki üç limanlı kent, efsaneye göre MÖ 690’da Argoslu kolonistler tarafından kurulmuş. MÖ 334’te Büyük İskender’in hayran kaldığı Phaselis’te bir kış mevsimini geçirdiği biliniyor. Burayı seven bir başka imparator da MS 29’da gelen Roma İmparatoru Hadrianus. Şu andaki kalıntıların çoğu Roma ve Bizans dönemine ait. Antik limanları ve kumsalıyla ünlü. Jüri üyemiz Nizamettin Şen; “Phaselis’e yat turuyla gitmeli, üçüncü koyda kumda yürümeli, tiyatro ve Roma hamamını ziyaret etmeli” diyor. Saffet Emre Tonguç ise; “Şehirdeki küçük tiyatronun sahnesinin tam arkasından tüm görkemiyle Tahtalı Dağı yükseliyor ve bir tiyatro dekoru gibi duruyor. Phaselis sizi büyülerse sakın şaşırmayın, o bunu yüzlerce yıldır bir alışkanlık haline getirmiş” diyor.
ANTALYA KALEİÇİKaleiçi, Antalya’nın en eski yerleşim yeri. Helenistik çağa ait görkemli bir surun içine yerleşmiş. Daracık sokaklarıyla bir labirenti andırıyor. Eğlenceden dinlenceye, kültürden sanata, yemekten alışverişe her yönüyle dikkat çekiyor. Roma, Bizans ve Selçuklu medeniyetlerinin izleri var. Selçuklu dönemine ait Yivli Minare, tapınaktan kiliseye, sonra camiye dönüştürülen, bir yangının ardından da kalıntı haline gelen Kesik Minare Cami (Cami-i Kebir), merkezdeki ilginç yapılar. Suna- İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi görmeye değer. Bir Roma eseri olan Hadrian Kapısı en iyi korunmuş tarihi yapılardan biri. Nizamettin Şen; “Kent kültürüne tutkun olanlar mutlaka görmeli” diyor.