Değişim olmazsa sonumuz Ukrayna gibi olur
FEMEN'den çarpıcı açıklamalar
Değişim olmazsa sonunuz Ukrayna gibi olur Dört ay içerisinde bir devrim geçiren, Rus ordusuyla mücadele eden ve seçimlere hazırlanan Ukrayna’nın durumunu FEMEN kurucularından Inna Shevchenko’yla konuştuk: “10 yıldır boşuna bekledik. Artık Türk protestocularını kendimize örnek alıyoruz”
Seçimler kapıda… Ülkeniz Ukrayna’daki kaos nasıl sonuçlanacak? Kimin tarafındasınız? Durum her gün daha da karmaşık hale geliyor. İnanın ülkenin vatandaşları bile ne olup bitiyor kavrayamıyor. Kimin tarafını tuttuğumuza gelince, ortadaki durumu daha iyi anlamak adına taraflara bakalım. İlk taraf Putin ve ordusu. İkinci taraf Ukrayna hükümeti ve önümüzdeki yeni seçimler. Üçüncü taraf da sokakta direnenler. Biz tabii ki sokaktaki halkın tarafındayız.
Seçimlerdeki adaylar 24 yıldır zaten politikadaki isimler. Ukrayna’nın en büyük sorunu bu, ülkemiz bağımsızlığını kazandığından beri parlamentoda aynı isimler var. Bazen bir iki yeni isim çıkıyor, bir bakıyorsunuz ki o kişi de eskiden ya da hâlen iktidarda olanların yakını, akrabası ya da çocuğu. Şu an başkanlık için yarışan Yulia Tymoshenko örneğinde olduğu gibi… Herkes FEMEN olarak bizden sadece kadın olduğu için Tymoshenko’yu desteklememizi bekliyor. Ama onun seçilmesi sadece daha büyük bir trajediye neden olur. Daha önce başbakan seçildiğinde yaşananları, hakkındaki yolsuzluk iddialarını, gizli banka hesaplarını, Putin ile olan yakın ilişkilerini düşünecek olursak, Ukrayna’yı felakete sürükleyecek olduğunu görürürüz. Seçimin en kuvvetli adayı Petro Poroshenko’ya gelirsek, 14 yıldır siyasette ama hakkında hiçbir yolsuzluk, pislik çıkmadı. İyi bağlantıları ve serveti bir oligark. Ama onun da dezavantajı, kendisini destekleyen sağlam bir kabinesi, doğru düzgün bir ekibinin olmaması.Yani eli mahkum, senatoda yine aynı isimlerle ilerleyecek.Ve mecburen başbakan olarak da Yulia Tymoshenko’yu getirmek zorunda kalacak.
Bunu seçimlerde siz de görüyorsunuz. Dediğim gibi Poroshenko Ukrayna için yeni umutlar getiremez. Ne Doğu Ukrayna’yı ne de Kırım’ı geri almamızı sağlar. Ama önemli olan kimi seçtiğimiz değil bu noktada. Bağımsızlığımızdan beri belki de ilk defa uluslararası kamuoyunun, Avrupa Birliği ve Amerika’nın dikkatini çektik. Şimdiden yardım fonları konuşmaları başladı. Hem uluslararası arena hem de Ukrayna halkı, nasıl bir şeytan olursa olsun seçilecek kişiyi çok yakından takip edecek. Tüm bu olanın bitenin iyi sonuçlarından biri de, halk olarak artık taleplerimizi iyi bilmemiz. Seçilecek kişiye tüm umutlarımızı bağlamıyoruz, halk olarak kendimize bağlıyoruz. Taleplerimizi biliyoruz ve onları yerine getirecek insanları isteyeceğiz. Bu daha başlangıç, belki bunun gibi dört ya da beş olay yaşayacağız. Ama en sonunda, bu isyanımız sayesinde Avrupa standartlarında tam demokratik bir ülke olabileceğiz.