Devlet pornoda doğallıktan yana
Devlet pornoda doğallıktan yana
Anayasa Mahkemesi, müstehcenliğe ilişkin kararıyla Yargıtay’dan sonra yatak odamıza müdahil oldu. ‘Doğal olmayan yoldan cinsel ilişki’ ibaresini anayasaya uygun bulan ‘yüksek mahkeme’, bir anlamda Türkiye’de cinsel özgürlüğün sınırını belirledi. Kararı Türkiye’nin önde gelen hukukçuları yorumladı.
Türkiye’de devletin özel yaşama müdahalesi artık hayatımızın değişmez bir parçası haline geldi. Bir tarafta siyasetin, yapılacak çocuk sayısından doğum yöntemi tercihlerine kadar her konuda belirleyici olması söz konusu; diğer tarafta ise özel hayata ilişkin yüksek yargıdan çıkan tartışmalı kararlar. Devlet gerek siyaset gerek yargı yoluyla ‘yatak odasına’ sıkça müdahil oluyor. Üç yıl önce Yargıtay’ın verdiği bir karar oldukça ses getirmişti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, pornografik CD sattığı gerekçesiyle ‘müstehcenlik’ suçundan üç yıla kadar ceza öngörülen bir kişi hakkındaki kararı yetersiz bulmuş, söz konusu CD’de oral ve anal seks görüntüleri olduğu için cezanın ağırlaştırılması gerektiğine hükmetmişti. Yargıtay, bu kararında 2005 yılında yürürlüğe giren yeni Ceza Kanunu’ndaki ‘doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlar’ ibaresini gerekçe göstermişti.
Aynı ibare, birkaç gün önce en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi’nin farklı bir kararıyla tekrar gündeme geldi. Anayasa Mahkemesi, Aydın’da bir işyerine yapılan baskında, cebindeki flash disk’te pornografik görüntüler bulunan bir kişi hakkında açılan ‘müstehcenlik’ davasına ilişkin bir başvuruyu değerlendirdi. Kişi hakkında kamu davası açılmıştı. Flash disk’teki görüntüleri inceleyen teknik bilirkişi, yerel mahkemeye “Kayıtlarda doğal olmayan yollardan gerçekleşen cinsel ilişki görüntülerinin bulunduğu ancak şiddet kullanımının olmadığı, çocukların kullanılmadığı, ölmüş insanlar ya da hayvanlara ilişkin bir görüntünün bulunmadığı” yönünde bir rapor sundu. Flash diskin sahibi ise mahkemeye görüntüleri satma amacıyla değil, izlemek için internetten indirdiğini söyledi.
Aydın’daki yerel mahkeme bu aşamada Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak ‘doğal olmayan yoldan’ ibaresinin yasa metninden çıkarılmasını istedi. Bu ibarenin, anayasanın temel hak ve özgürlüklere ilişkin 12. maddesine, kişinin dokunulmazlığına ilişkin 17. maddeye, özel hayatın gizliliğine ilişkin 20. maddeye ve eğitim hakkına ilişkin 42. maddeye aykırı olduğunu öne sürdü.