Halkalıda TOKİ isyanı
Atakent Halkalı Toplu Konutları'nda oturanlar, yeşil alanların korunması için TOKİ'ye karşı eylem yaptılar.
Atakent Halkalı Toplu Konutları 1. Etap ESKA Bloklarında oturanlar, Prof. Dr. Orhan Kural ve çok sayıda sivil toplum örgütü ile derneklerin desteğiyle yeşil alanların korunması ve ranta dönüştürülmemesi için TOKİ'ye karışı eylem yaptılar.
Eskiden Polis Lojmanları olarak bulunan ancak daha sonra yıkılarak Avrupa Konutları'na verilen alana inşaat başlarken, yakın çevresindeki yerleşim alanlarının yeşil alanlarının da projenin içine dahil edilmesi vatandaşı ayaklandırdı.Yüzlerce vatandaş yanlarında çocuklarıyla beraber toplanıp, çeşitli sloganlar attılar. Daha sonra TOKİ'nin Halkalı Toplu Konutlarında bulunan tanıtım binasına kadar polis eşliğinde yürüyerek protestolarını sürdürdüler. Yaklaşık 3 km boyunca yürüyen vatandaşlar TOKİ'nin önüne siyah yapma çam ağacı bırakarak eylemi noktaladılar.
Yeşil alanların yok olmaması için destek veren ve yetkililerin dikkatini çekmesi için TABUTA giren Prof. Dr. Orhan Kural büyük alkış aldı.Özel olarak getirtilen tabutun içine giren Kural için dualar okundu. Prof. Dr. Orhan Kural bu eyleminden önce "İstanbul, yeşil alan bakımından dünyanın en kötü şehirleri arasında. İnsanlar yeşil alansız yaşayamazlar. Fakat maalesef yeşil alanlarımız giderek azalıyor" dedi.
Şevki Erdaş adındaki vatandaş ise bir ağaca kendisini zincirleyerek eyleme farklılık kattı. Bir ağacın gövdesine dayanan ve kendisini zincirleyerek kilit vurduran Erdaş, "Sorun çözülünceye akdar burada duracağım. Yeşilsiz, ağaçsız yaşamanın ne anlamı var" diyerek protestosunu dile getirdi.Öte yandan konu ile ilgili olarak yapılan basın açıklamasında, evlerin önünde bulunan park alanlarını imara açılıp 20 yıldır var olan ağaçların yok edileceği ve yerine 18 katlı evler yapılacağı iddia edildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Bu konudaki imar plan değişikliği ile ilgili Belediyemize başvurduğumuzda bu konuda bilgi sahibi olmadıklarını bu plan değişikliğinin TOKİ tarafından hazırlanıp Büyükşehir Belediyesinden geçirildiğini ifade ederek hem bizi kandırıyorlar diğer taraftan da çok önemli bir soruyu gündeme getiriyorlar. Yani Atakent'in kaderi TOKİ'nin iki dudağı arasına terk edilmektedir. Bu arada hangi yetkili ile konuşsak, yüzde yüz haklı olduğumuzu söylüyor. Ancak nedense olayın kendi yetkileri dışında olduğunu, olayı ilk defa duyduklarını söylüyorlar. Halbuki bizler bu evleri zamanında ağaçlar ve yeşil alanlar olduğu için aldık. Şehirden ve sosyal hayattan uzak sakin bir yaşam tarzını seçmiştik. Şimdi ise Avrupa Konutlarının kale duvarları arkasında yeşilden uzak, ağaçlar olmadan ve nasıl nefes alacağımızı bilemeden yaşamaya mahkum edileceğiz."