Helal olsun sana Adem Hoca…
Okulun hem müdürü hem inşaat işlerini yapıyor... 12 yıllık eğitimci Adem Kaptan’ın çalışma azmi ve becerisi, eğitim sınırlarının dışına taşıyor
Zonguldak’ta 12 yıllık eğitimci Adem Kaptan’ın çalışma azmi ve becerisi, eğitim sınırlarının dışına taşıyor. Üniversite yıllarında harçlığını çıkarmak için öğrendiği inşaatçılık mesleğini okul müdürlüğü yaparken de değerlendiren Adem Hoca, herkesin takdirini kazanıyor.Bahçelievler Mahallesi’ndeki Merkez Anaokulu Müdürü Adem Kaptan, üniversite okurken çalıştığı inşaatlarda ustalığı öğrenmiş. Eğitimci olması, içindeki ustalığı öldürememiş.
Eğitim verdiği Merkez Anaokulu öğrencilerine doğal bahçe ortamı ve kaliteli eğitim imkanı sunmak için inşaatçılığını değerlendiren Adem Kaptan, inşaat işçisi gibi bütün gününü okul bahçesinde geçiriyor. Harç karıp taşıyan Kaptan, tuğla örüyor, çimento taşıyor ve okul bahçesinde her türlü işi bizzat kendisi yapıyor. Onu tanımayanlar, okul inşaatında çalışan usta zannediyor. Öğrenciler, veliler ve öğretmenlerin şaşkın bakışları arasında bir inşaat işçisi gibi çalışan Kaptan, “Bu yaştaki çocukların kaliteli eğitim alması için her türlü zahmete katlanmaya razıyım.” diye konuştu
ÖĞRENCİ VELİLERİ DE AZMİNDEN DOLAYI TEBRİK EDİYORKaptan, “Okul öncesi eğitim çocuklarının gelişim özelliklerine uygun eğitim ortamları oluşturmak üzere okulda çevre düzenlemesi yapıyoruz. Yaptığımız faaliyette çocuklar fen ve doğa çalışmalarını rahatça yapabilecekler. İnşallah geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız burada kaliteli bir eğitim alırlar ve bu mutluluk da bize yeter.” dedi.Üniversite okurken, okul harçlığını çıkarmak için çalıştığı inşaatlarda mesleği öğrendiğini hatırlatan Kaptan, “Benim birinci mesleğim inşaatçılıktır. Gençliğimde çok çalıştım. Üniversite okurken inşaatlarda çalıştım. Bunun getirisi şu anda önümüze geliyor. İyi ki çalışmışım, okulumuza ve çocuklarımıza faydalı olabiliyoruz. Harç karıyorum, tuğla taşıyorum. Ustalığını da ben yapıyorum, harcını da ben karıyorum. Bunu da büyük bir zevkle yapıyorum. Faydalı olabiliyorsak ne mutlu. Bir okul müdürünün çimento, tuğla taşıyıp harç karmasının bana dönüşleri olumlu. Veliler mutlu oluyor. Örnekler vardır ama pek alışık olunmayan bir durum. Bir okul müdürünün harcın içine girip harcı taşıması ve tuğla örmesi bu çevre için olumlu bir örnek. Okul aile birlikleri olarak da geri dönüşümler çok iyi oluyor. Bize destek sağlıyorlar ve veli okul kaynaşması sağlanıyor.” şeklinde konuştu.
“USTAYA VERECEĞİMİZ PARAYI OKULA HARCIYORUZ”Okula ek külfet olmasın diye usta tutmadıklarını anlatan Kaptan, şunları söyledi: “Bende ustalık var. Dışarıya yaptırmış olsak boşuna para harcamış olacağız. Dışarıda yaptırsak maddi külfet olacak. Şu anda okulumuz avantajlı durumda. Böyle daha güzel oluyor, işi yaparken özeniyorum. Kurda, ‘ensen niye kalın’ diye sormuşlar. O da kendi işini kendi gördüğü için demiş. Hakikaten doğru. Kendi işini kendi yapan her zaman daha nitelikli yapar, daha çok özenir. Daha iyi yapabileceğime inandığım ve okula maddi getirisi olacağı için bu işleri kendim üstlendim. Zevkle yapıyorum. Toplasanız 2 haftalık iş var. En az 2 bin 500 liralık ustalık parası çıkar. Biz bu parayı ustaya vereceğimize çocuklarımızın eğitimi için kullanırız. Çocuklarımız için çok kaliteli eğitim ortamı hazırlıyoruz. Çünkü bu yaştaki çocukların gelişimleri çok hızlı olmaktadır. Eğer bu dönemde çocuklara gerekli fırsatları sunmazsak geç kalmış oluyoruz.”