İstanbul’un ‘Yedi Tepesi
İstanbul’un ‘Yedi Tepesi'
Necip Fazıl Kısakürek´in “Canım İstanbul” şiirinde “Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işlerYedi renk, yedi sesten sayısız belirişler” ifadeleriyle yer verdiği, Nazım Hikmet´in hasretini “Yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü” diyerek dile getirdiği İstanbul´un üzerine kurulduğu Yedi Tepe, Tarihi Yarımada´da bulunuyor. Roma İmparatoru Konstantin, o dönemde gökyüzünde Güneş, Ay ve 5 gezegenin olduğu gerçeğinden hareketle kenti, yedi tepe üzerine kurdu. Roma gibi Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu da yedi tepeli kentin sınırlarını korudu ve üzerine görkemli yapılarını dikti.
BİRİNCİ TEPETüm zamanlar boyunca kentin kamusal merkezidir, adeta kentin kalbidir. Birinci tepe, Tarihi Yarımada´nın burnundan başlayan, denizden yaklaşık 30-40 metre yüksekliğe ulaşan tepedir. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478 yılında yaptırılan Topkapı Sarayı, birinci tepenin en hakim noktasında yer alır.
Birinci tepe, Bİzans ve Osmanlı imparatorlukları tarafından saray alanı olarak seçilmiştir. Birinci tepede, Topkapı Sarayı, Aya İrini, Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Camii, İbrahim Paşa Sarayı, Milion Taşı, Alman Çeşmesi, Küçük Ayasofya Camisi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Cağaloğlu Hamamı, Yeni Camii, Sirkeci Garı, Bukoleon Sarayı da bulunuyor
İKİNCİ TEPEDeniz seviyesinden yaklaşık 50 metre kotunda üçüncü tepenin uzantısı olan platformun doğuya doğru uzanan kolunun oluşturduğu tepedir.