Sabiha Gökçen yenilendi
Sabiha Gökçen, 31 Ekim tarihinde yeni terminali ile kapılarını dünyaya yüksek standartla açıyor.
25 milyon/yıl yolcu kapasiteli terminalde açılıştan sonra bir talihsizlik yaşanmaması için testler yapılıyor.Eskicilerden toplanan ve ağırlıkları 20 kilo olsun diye içi atık malzemelerle doldurulan bavullar, check-in kontuarlarından verilip etiketlendikleri ülkelere, kentlere doğru yola çıkıp çıkmadıkları gözleniyor.
12-14 yaşlarındaki çocuklar, ellerine verilen boarding kartları ile terminal içine bırakılıp uçakların park pozisyonunda olduğu varsayılan gate’lere, yani çıkış kapılarına ulaşıp ulaşamayacakları araştırılıyor. Bu çocuklar sayesinde, havalimanı içindeki yönlendirme panolarının doğru yapılıp yapılmadığı test edilmiş oluyor. Yani siz terminali kullanmadan önce benzer onlarca test ile büyük yapı büyük sınav veriyor.
Havalimanı terminal binalarının mimarisi genellikle ve nedense yapımcı firmaların ellerine hazır veriliyor. Yani ihaleyi alan yapımcı firma bu konuda ne kadar uzmanlık sahibi olsa da bir tür dayatmayla karşılaşıyor, verileni yapıyor. Yapımdan önce mimari proje için açılan yarışmaları izleyemiyor, görüş bildiremiyor. Bu yüzden modern görünümlü ama estetik sorunları olan terminaller ortaya çıkıyor. Seçici sadece devlet olunca mimari tartışmalar da sınırlı, katı kalıyor.
Sabiha Gökçen’in yeni terminali bu yüzden estetik bir çarpıcılığa sahip değil. Tabii ki bu kötü, çirkin anlamına gelmiyor. Dış ve İç Hatlar’ı aynı çatı altında toplayan yeni terminal, “Schengen” tipi ile ciddi bir rahatlık sunacak gibi görünüyor.