Türkçe Olimpiyatlarına muhteşem veda
Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Amerika’ya 140 ülkeden toplanıp geldiler ülkemize. Tam 15 gün boyunca şehir şehir dolaşıp, şarkıları, türküleri, şiirleri ve danslarıyla gönlümüzü fethettiler.
Bu yıl 11.si düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye’ye gelen 2 bin dünya çocuğuna dün veda vaktiydi. Kapanış programının yapıldığı Atatürk Olimpiyat Stadı tarihi gecelerden birine tanıklık etti. Coşkuyla hüznün bir arada yaşandığı gecede Anadolu’nun vefakar insanı stadı tıklım tıklım doldurdu. 80 bin kişilik stada 250 bin kişi gelince, binlerce kişi de programı dışarıya kurulan dev ekranlardan izledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın da katıldığı programda Türkçe sevdalılarını, iş, sanat ve siyaset dünyasının ünlü isimleri de yalnız bırakmadı.
İstiklal Marşı ile başlayan geceyi Şoray Uzun ve 9. Türkçe Olimpiyatları’nda Mehmet Akif Ersoy’un şiiriyle birincilik kazanan Gürcistanlı Leyla Kurbanova’nın sunumu renklendirdi. Açılış konuşmasını yapan 11. Türkçe Olimpiyatları Tertip Heyeti Başkanı Mehmet Sağlam, Türk okulunda, üniversitelerde ve dil merkezlerinde Türkçe öğrenen gençlere teşekkür etti. Onları Türkiye’ye gönderen ailelerini de unutmayan Sağlam, ‘‘Dünyanın bütün kıtalarından 2.000 öğrenci Türkiye’ye bayram havası yaşattı. Tıpkı göçmen kuşlar misali mayıs sabahında geldiler ve bir bayram havasında bu haziran akşamında veda ediyorlar. Yolları açık olsun. Öğrencilerimiz ve onları yetiştiren öğretmenlerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. 140 ülkeden gelen öğrencilerin ailelerine evlatlarını bize emanet ettikleri için teşekkür ediyorum.’’ dedi.
Hocaefendi’nin yıllar önceki mesajı gerçekleştiMuhteşem gecede; Kazakistan’dan Cumuhan Asilov, sözleri Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’ye ait olan “Hicran ve Ümit” şarkısını seslendirdi. Şarkının anonsu yapıldığında stat dakikalarca ayakta alkışladı. Sunucu Şoray Uzun, bunun üzerine ‘Öyle bir selam gönderdiniz ki okyanusun diğer tarafından duyulmuştur.’ şeklinde konuştu. Daha sonra stadyumda bulunan dev ekranlara 1992 yılında Hocaefendi’nin verdiği bir vaazda ‘Gün gelecek statlara sığmayacaksınız.’ dediği sahne yansıtıldı. Ardından yine Bamteli’ndeki bir sohbetinden ‘Gelin Allah aşkına biraz da kardeşçe yaşayalım. Türkçe olimpiyatlarında dedikleri gibi yeni bir dünya kuralım el ele. Yeni bir dünya işte bu.’ dediği sahne gösterildi.