Bu bir Zaytung haberidir!
Hakan Bilginer geçen yılın muhasebesini ve almanağın detaylarını Zaytung diliyle anlattı..
Kimileri için artık ‘Zaytung’a gerek kalmadı’ dedirtecek denli absürd haberlerle doluydu 2013. Neredeyse 10 yılın gündemini bir yılda yaşattı bize. Gündemden yorgun düştüğümüz 2013’ün Zaytung almanağı bu hafta raflarda. Zaytung’un kurucusu Hakan Bilginer geçen yılın muhasebesini ve almanağın detaylarını Zaytung diliyle anlattı..(Vatan)
2013 nasıl bir yıl oldu?Bir milat kabul edebileceğimiz bir seneydi 2013. 80 sonrası kuşak için çok önemli bir yıldı. ‘Siz bunları, bunları yaşamadınız’ diye suçlanan kuşak yaşaması gereken ne varsa fazla fazla yaşadı. Y kuşağı da düşünebildiğini ve bu toplumda bir yeri olduğunu gösterme şansına kavuştu. Ekonomik anlamda da kırılma noktası bir çok ekonomiste göre. Çok rahat on senenin sığdırabileceği bir yıldı. Olayları takip etmekten biraz da bezdiğimiz bir yıl oldu.2013 almanağına neden gerek duydunuz?Almanak basılı bir şey, internetse neticede bir var, bir yok. 2013 o anlamda çok fantastik bir yıldı. Bir sürü ‘yok bu da olmaz’ dediğimiz şey oldu. Bundan 50 yıl sonra 2013’ü anlatsak bunak muamalesi yapacaklar, ‘yok artık’ diye. 2013’le ilgili tüm belgelerin biriktirilmesi gerekir. İleride bunamadığımızı kanıtlamak için bu almanağı torunlara göstermek lazım.ABSÜRD ŞEYLER OLDU17 Aralık’ta sürecinde yaşananlar ‘bize ihtiyaç kalmadı’ dedirtti mi?Absürdlük bizi besliyor aslında. Olayın kendisi ilham veriyor ve işimizi kolaylaştırıyor. Biz olayı daha absürd bir noktaya çekebiliyoruz. Mesela hırsız tutuklandığında ‘Mahalleye soralım, hırsız mıyım, değil miyim? Milli irade karar versin’ diyebiliyor. 2013’ün en önemli gündemi olan AKP-Cemaat çatışmasını Zaytung nasıl gördü?17 Aralık kurumların yerinden oynadığı bir süreç. Her şeyin yerle bir olduğu, herkesin absürd şeyler yaptığı bir dönem oldu. Bir yandan herkeste bir panik vardı. Dilin kemiğinin olmadığı bir dönemdi. Gezide saflar çok net ayrışmıştı. 17 Aralık’ta ise belli değil. Her şeye şaşırdığımız bir dönemdi.Sosyal medya bu savaşın ana cephesi olmadı mı?Bir yandan savaş sosyal medya üzerinden çok sert bir biçimde devam etti. Herkesin rengini belli etti.
'İnternete sansür bize vız gelir'İnternet yasağı Zaytung’u nasıl etkileyecek?Özel biçimde bizi etkilemez. Daha öncede kanunla başı belaya giren bir oluşum değiliz, dikkatli davranıyoruz genelde. Bireysel haklar açısından rahatsız edici bir durum var ama. Kullanıcı hareketlerinin kayıt altına alınması gibi. Eskiden yasal olarak başımıza iş açar mı, açmaz mı derdik, şimdi TİB’in hoşuna gider mi, gitmez mi gibi bir kaygımız olacak. Ama kurulduğu günden beri bir sorunumuz olmadı. Yasanın da dışında, kendimiz de bir düzey çıtası belirledik, birilerini rencide edici, hakaret eden sert bir uslubumuz yok. Öte yandan geçmişte de Youtube kapalıydı, ama en çok girilen ilk beş siteden biriydi. Yasak gelse bile kolaylıkla delinecektir.
‘Hemşire lobisi’ bize çok kızdı'Tapelerin hızına yetişebiliyor mu Zaytung?Son dakikalar bayağı iyi gitti. Sabah kalkıyoruz, bakıyoruz, gece bir sürü haber gelmiş. Gündemi Zaytung’tan takip ediyoruz diyenler var, biz de bazen gündemi okuyucularımızdan takip ediyoruz.Gündemden çok yorulduk. Gündemdışı neler var?Sevgililer günü var. Bir kızın bir erkeğe tokat attığı görsel kullandık. Çocuk ‘bence sevgililer günü kapitalizmin bir oyunu’ diyor ve tokadı yiyor kızdan.Haberlerinizden rahatsızlık duyan kitleler oldu mu?Geçende hastanelerle ilgili bir yazımız çıktı. ’Hastaneye düştüğünüzde kaçmanız gereken beş kişi’ydi. Aralarında hamile hemşireler de vardı. Hemşirelerden büyük tepki geldi.