Kanada’nın ‘Vahşi Batı’sı
Kanada’nın ‘Vahşi Batı’sı
Yukon’da altına ilk hücum 1890’larda yaşandı. Günümüzün madene hücum akımı, Kuzey Amerika’da varlığını sürdürmeyi başaran son doğa parçalarından birini tehdit ediyor. İngiltere'den daha büyük bir alana yayılan ancak nüfusu sadece 37 bin kişiden oluşan Yukon bölgesi, Alaska ile Kanada’nın büyük bölümü arasında uzanan devasa bir toprak parçası. Kuzeyde, Beaufort Denizi kıyılarından başlayıp, güney ve güneydoğu yönünde, nokta nokta göllerle bezeli tundraları, ormanları, dağları, sulak alanları ve nehir sistemlerini içine alan çok geniş bir alan.'Yukon: Kanada'nın Vahşi Batısı' National Geographic Türkiye Şubat Sayısında
Yukon’un iç kesimlerinde, kayalıklı Ogilvie Dağları’ndaki Azure Gölü gibi muhteşem sürprizler saklı. Göl adını, incecik tortularla yüklü buzul sularından alıyor.
Altın, çinko, bakır ve diğer madenler... Yedi milyarlık Dünya nüfusunun maddi ihtiyaçlarının ve Yukon’un olağanüstü zengin kaynaklarını çıkarmaya hücum edenlerin– giderek artması paralelinde kıtanın geçmişte unutulmuş bu köşesi artık refaha kavuşmuş durumda. Ancak bu patlama, Kuzey Amerika’da geriye kalmış son doğal ortamlardan birini bir bütün halinde korumak isteyenlerle, başarıları bu toprakları kazmaktan geçenler arasında giderek artan bir gerginliği gündeme getiriyor.
Tepeden bakınca, bir zamanlar dünyanın en büyük açık işletme yapılan kurşun–çinko madeniyken şimdi temizlik operasyonunun hedefi olan devasa Faro Madeni Sahası’nın bir bölümü görülüyor.