Evlilik hazırlığında çatışmaları yönetmek elinizde!
Evlilik yeni bir yaşam, mutluluk ve heyecan demek. Bu hazırlığı yapan çift ve tarafları, mutlu olma amacıyla adım attıkları yolda çoğu zaman tatsız olaylar yaşayabilmekte. Evlilik ve düğün hazırlıkları çoğu çift için stresli bir dönem. Uzmanlar bu dönemdeki stresi yeni bir yaşama geçmenin doğal sonucu olarak yorumlarken, yaşanan çatışmaların, çiftin ilişkisinde ve aralarındaki duygusal bağda onarılması güç yaralara neden olabileceği uyarısında bulunuyor.Hem evlenecek çiftin hem de ailelerinin bu dönemde dikkatli olması, birbirinin sınırına saygı gösterip biz bilinciyle konulara yaklaşması gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, tarafların ego savaşlarına girmekten kaçınmaları gerektiğini de hatırlatıyor.Evlilik dönemine girildiği bu günlerde binlerce çifte evlilik heyecanı yaşanıyor. Her biri yeni bir hayat ve mutlu gelecek için adım atmaya hazırlanıyor. Ancak iyi niyetle çıkılan bu yol çoğu zaman her iki taraf için zorlu, geri dönülmez süreçlere gebe kalabiliyor. Onun için uzmanlar yolun başında tarafları uyarıyor.
Evlilik ve hazırlık döneminin stresli olması doğal mı?Evlilik ve düğün hazırlıkları birçok çift için oldukça stresli bir dönem. Yeni bir yaşama geçmenin heyecanı bu dönemin doğal stresidir. Ama bununla kalmıyor, doğal olan bu stresin ötesinde ev kurma ve düğün gibi hazırlıklar sırasında bazı tatsızlıklar da sıklıkla yaşanıyor. Öyle ki bu dönemde evlenecek çiftin veya ailelerin arasında yaşanan gerginlik ve çatışmalar çiftin ilişkisinde ve aralarındaki duygusal bağda onarılması güç yaralar açarak evliliğin geleceğine gölge düşürebiliyor.Eşler arasında görüş farklılıkları neden yaşanır?İki kişi ne kadar anlaşırlarsa anlaşsınlar iki ayrı insan, üstelik farklı cinsten olmalarından ötürü ortak bir yaşam kurmaya çalışırken zevkler ve tercihlerde farklılıklar da ortaya çıkacaktır. Geleneksel bir toplum yapımız olduğu için evlilik bizim toplumumuzda sadece birbirini seven ve birlikte yaşama kararı alan iki insanın birlikteliği değil. Her iki tarafın aile ve akrabalarının da bu sürece dahil olmaları ile evlilik hazırlıkları karmaşık bir hal alabiliyor. Özellikle de görücü usulü yapılan, ailelerin ön planda olduğu evliliklerde adetler ve ailelerin kuralları daha ön plandadır.
Hangi durumlar çatışmayı getirir?Evliliğe hazırlık süreci pek çok detayı barındırıyor ve kültürel alışkanlıklar, örf ve adetler bu detayları daha da ağırlaştırıyor: Evlenecek çift nerede oturacak, oturacakları ev hangisinin ailesine yakın olacak, evin eşyalarını kim seçecek, ev kimin zevkine göre döşenecek, eşyaların alınmasında hangi taraf neyi üstlenecek, birbirine ne gibi hediyeler ne takılar alınacak, adetlerde farklılık olduğunda hangisinin ritüelleri uygulanacak, düğüne taraflardan kaçar kişi çağrılacak, davetlilerin oturma düzenleri nasıl olacak, hazırlıklarla ilgili konularda kim hangi işi üstlenecek veya ön planda olacak, takılar kimin ailesinde emanette duracak vs... Pek çok şeyin planlanması ve üzerinde uzlaşılması ve hatta bunların birçoğunda birlikte, işbirliği içinde hareket etmek gerekir.Çatışma durumunda kriz yönetimi nasıl olmalı?Bu kadar detayın içinde farklı fikir ve tercihlerin olması ve çatışmalar yaşanması da kaçınılmazdır aslında. Çatışmaların büyük sorunlara yol açmaması için hem evlenecek çiftin hem de ailelerinin dikkatli olması, birbirinin sınırına saygı gösterip biz bilinciyle konulara yaklaşılması ve ego savaşlarına girmekten kaçınmak gerekir.Çatışmalara baktığımızda genel olarak; zevk, tercih ve adetlerdeki farklılıklardan ve/ya sorumluluk alma konularından çıkıyor. Bu çatışmaları ve karmaşayı en aza indirmek için çiftin mümkün olduğunca birlikte hareket etmesi ve sorumluluğu kendi üzerlerine alarak süreci bizzat kendilerinin yönetmesi gerekir. Ama her ikisi de henüz kendi ailelerinden ayrılmadığı ve belki de hazırlıklar konusunda onların maddi desteğine de gereksinim duyulduğu için ister istemez ailelerin isteklerine ve sınırlarına da uymak zorunda kalınır.
Evlenecek çiftin bu gerçeği göz ardı etmeden birbirlerine yaklaşmaları ve iyi bir işbirliği, dayanışma içinde hareket etmeleri gerekir. Aileye göre davranmak gerektiğinde birbirini taraf olmak veya yalnız bırakmakla suçlamak yerine hoşgörü ile karşılamak çiftin arasında gereksiz gerilimlerin, kopuklukların yaşanmasını önler. Biz olmak ve ortak kararlar alabilmek için nasıl olsa daha önlerinde koca bir yaşam olduğunu kendilerine hatırlatmaları karşılaştıkları engellenmelere dayanma gücü verecektir.Ailelerin de duracakları noktayı iyi ayarlamaları gerekir ama işler her zaman böyle olmuyor,aileler bazen kendi özlemleri ve ideallerine kapılıp sınır ihlâli yapabiliyorlar. Her iki tarafın ailesi de; hazırlık sürecinin sorumluluğunu birincil olarak çifte bırakmalıdır ve sadece onların ihtiyacı olduğunda devreye girip gerektiği kadar yardım, destek vermeleri gerekir.