Gelin-Kaynana çekişmelerinde suç kimin?
Gelin-Kaynana çekişmelerinde suç kimin?
Bu konuda her ne kadar çok yazılmış, üzerine filmler ve diziler yapılmış olsa da, her çağın gündemden düşmeyen baş konusu gelin-kayınvalide ilişkisidir. Hatta belki hatırlarsınız, birkaç yıl önce gazetede çıkan bir haberde; M.Ö. bilmem kaç yılına ait bir tablet bulunmuştu ve üzerinde bir kadının kocasına çiviyle yazdığı tablet mektubun sebebi kayınvalidesinden şikâyet etmekti. Belli ki bu konu, yüzyıllar öncesinden gelen ve muhtemelen önümüzdeki çağlarda da devam edecek bir sorun…Gelin-kayınvalide arasında problem yaşandığında arada kalan hep erkek olur ve pek çok erkek de bu paylaşılamadığını sandığı durumdan, silahlar kendisine çevrilinceye kadar gizliden gizliye zevk alır. Ama işin aslı iki kadının iktidar mücadelesidir. Erkek sadece bir araç ve savaşın sonunda aslında çok da değeri kalmayan savaş ganimetidir. Değeri azalır çünkü problem sürecinde her iki kadın da erkeğin her hareketini izler, hangi tarafı tuttuğunu anlamaya çalışır ve hiçbir koşulda erkeğin uzlaştırma çabalarının doğru adımlar olduğunu düşünmez. Dolayısıyla her adımda erkek biraz daha arayı bulamayan, idare edemeyen ve hep diğer tarafın etkisinde kalan aciz bir varlık olarak görülür.
Acaba ana neden iktidar savaşı mı?Bu problemin iktidar savaşından kaynaklandığını kaç kadın itiraf edebilir bilmiyorum. İşin özüne bakarsanız, mazeret olarak sunulsa bile aslında gelin de kayınvalide de çoğu zaman birbirlerinin tarzını kabullenmiş oluyor. Her iki kadın için de asıl sebep birbirlerinden haz etmemeleri ya da birbirlerini asla affedemeyecek olmaları da değil. Aslında iki kadın da kimin daha güçlü olduğunu ve koca/oğulun üzerinde kimin daha etkili olduğunu ölçmeye çalışıyor. Erkek kimin yanında yer alırsa, o kadın kendisini diğerinden daha üstün hissediyor ve gözdağı vermiş oluyor. Böyle düşününce sizin de aklınıza kabarmış hindiler geliyor mu bilmem?
Çünkü her kayınvalide bir şekilde gelinini onaylamıyor ve karısına uyduğu için oğluna da kızıyor ama birkaç kayınvalide bir araya geldiğinde dertleşip, geri adım atmak zorunda kaldıkları noktayı ise "ne yapayım, çocuğumun mutluluğu için katlanıyorum" diye açıklıyorlar. "Annelik" fedakârlığı yaptıklarını vurguladıkları bu noktada da birbirlerini takdir ederek yüceltiyorlar. Üstelik onların da kendi kayınvalideleri ile zamanında yaşadıkları problemler nedenleriyle daha antrenmanlı olduklarını da unutmamak gerek.Oysa gelinler, kilitlendiklerini hissettikleri ve kocalarına annelerine karşı istediklerini yaptıramadıkları noktada, bunu bir yenilgi olarak kabul ediyorlar. Eşlerinin annelerinin tarafını tuttuklarını düşündükleri süreçte eşleri için fedakârlık yapmaları da söz konusu olamayacağından, bu yenilgi içlerinde giderek bir öfke topuna dönüşüyor ve hem kendi hayatlarını, hem de evliliklerini cehenneme çeviriyorlar.
2- Kayınvalidenize karşı olumlu duygular beslemiyorsanız ve onun iyi niyetli davrandığını düşünmüyorsanız bile neden sizi üzen bir insan yüzünden eşinizle tartışasınız? Siz kocanızla tartışırken muhtemelen o evde huzur içinde dizisini seyrediyordur.3- Siz her ne kadar kızgın olursanız olun, unutmayın ki o eşinizin annesi… Eşiniz asla annesini sizin gözünüzden göremeyecek, sorunu sizin gibi yorumlamayacak, yorumlasa da itiraf etmeyecektir.