Meme kanseri hakkında bilmeniz gerekenler
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Europa Donna Meme Hastalıkları Koalisyonu Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen "Meme Kanserinde Yeni Yaklaşımlar Eğitim Toplantısı 2013" kapsamındaki halka açık oturumda, meme kanseri hakkında doğru bilinen yanlışlar açıklandı. Acıbadem Meme Sağlığı Merkezi Başkanı Prof. Dr. Cihan Uras, Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, Meme Vakfı Genel Koordinatörü Violet Aroyo'nun oturum başkanlığı yaptığı sempozyumda, meme kanserinde yanlış bilinen konular hakkında açıklamalar yapıldı.Halkın yanlış bildiği 25 nokta hakkındaki sorulara akademisyenler Prof. Dr. Nuran Beşe, Prof. Dr. Gökhan Demir, Doç. Dr. Fatih Aydoğan, Prof. Dr. Haluk Sayman, Prof. Dr. Ümit İnce, Prof. Dr. Levent Çelik ve Doç. Dr. Şükrü Yazar yanıt verdi:
1-Her 6 ayda bir meme ultrasonografisi yaptırıyoruz.Mamografiye gerek yok, mamografi ışınları kanser yapıyor!Meme kanserinin erken teşhisinde ana yöntem mamografidir, diğer yöntemler mamografinin yardımcısı olabilirler. 2-Kadınlara 40 yaşın altında mamografi çekilmesi yanlıştırEğer kişinin şikayeti yoksa tarama mamografisini 40 yaşın altında yapmıyoruz. Ancak kişinin ailesinde risk varsa, meme başından akıntı geliyorsa, memede kitle gibi bulgular varsa erken yaşta da olsa mamografi yapılabiliyor.3-Meme MR’ı çektirince mamografi çektirmeye gerek yokturMeme MR’ı çok hassas bir tetkiktir. Ancak meme MR’ı ve mamografi birbirini tamamlayan, birbirinin yerine geçmeyecek tetkiklerdir. Bu nedenle her yıl mamografi yaptırılmalıdır. Çünkü meme kanserinin birden fazla türü vardır. Meme kanserini 9 mm’nin altında yakalarsak tedavi etme şansımız yüzde 98 oranındadır. Meme kanserinin erken teşhis edilmesi çok önemlidir.
4- Meme kanseri tek tiptir, yaşlılarda daha yavaş seyreder!Herkesin kanseri kendisine özeldir, kendisine aittir. Yapılan araştırmalara göre meme kanserinin yeni tipleri bulunmaktadır. Yaşlılarda yavaş seyrettiği doğru değildir, yavaş seyreden türleri de vardır, hızlı seyreden türleri de.5-Meme kanseri ameliyatı sırasında yapılan incelemede lenf bezi temizse sonuç kesindir!Az miktardaki kanser hücresi ameliyat sırasındaki incelemede yüzde 10-15 oranlarında görülemeyebilir. Ameliyat sonrasında yapılan patolojik inceleme sonucunda kesinleşir.6- Mamografi ve biyopsideki tümör boyutları aynıdır!Mamografi kanserin bulunduğu bölgeyi gösterir. Biyopsiden elde edilen sonuçla mamografiden elde edilen sonuç aynı olmayabilir. Mamografide elde edilen sonuçların çoğu zaman kanserle ilgisi olmayabilir.7-Şeker kanser dokusunu büyütür!Kanser hücreleri vücuttaki normal hücrelere göre daha fazla şeker tüketir, bu bilimsel açıdan bir gerçektir ve doğrudur. Ancak şeker tüketmek, kanseri tetikler veya hızlandırır diye bilimsel bir gerçeklik yoktur.
8- Kemoterapi bağışıklığı çökertir!Vücudun bağışıklık sistemi ikiye ayrılır:1-Kanserle savaşan asıl hücrelerin bulunduğu sistem.2-Basit bağışıklık hücrelerinin bulunduğu sistem.Kemoterapi kanserle savaşan asıl hücrelerin bulunduğu bağışıklık sistemine zarar vermez. Basit bağışıklık hücrelerine zarar verir.9- Bağışıklık sistemini iyi beslenerek güçlendirmek mümkündür!Bağışıklık sisteminin ilaçlarla baskılanmasına karşı yapılabilecek fazla bir şey yoktur. Mantar yesek bağışıklığımız güçlenir mi diye sorular soruluyor. Bu alanda besinlerin etkisiyle ilgili birçok bilimsel çalışma yapılıyor. Ancak tek başına bir besinin bağışıklığı güçlendirdiğine ilişkin bilimsel bir veri yok.10- Kemoterapi sonrasında çıkan saçları boyatmak kanserin nüks etmesine yol açar!Bu alanda çok bilimsel araştırma yapıldı. Ancak saç boyatmanın nüksü artırdığına ilişkin bir sonuç bulunamadı.11-Meme kanseri olanlar doğuramaz!Eğer bir kadına meme kanseri tanısı konulmuşsa erken dönemde doğurmasına izin verilmiyor. Ancak uzun bir dönemi hastalıksız olarak geçirebildiyse, bu yapılan testler ile de doğrulandıysa doktorunun izniyle gebeliğe izin veriliyor. Ya da genç hastalar söz konusu olduğunda, yumurta hücreleri ve yumurta dokusu saklanabiliyor.