Mükemmelliyet takıntınız çocuğunuzu üzmesin
Okulların açılmasına bir hafta kala yapılan uyum çalışmalarında öğretmenlerin olumlu yaklaşımları ve eğlenceli etkinliklerin çocukları rahatlattığını söyleyen Tokdemir, birçok okulun öğrencilerin yaş gruplarını dikkate alarak eğitim ortamlarında yeni düzenlemelere gittiğini, bunun da süreci kolaylaştırdığını ifade etti
Okula yeni başlayan çocuklarda görülen sorunların önemli bir kısmının ‘mükemmelliyetçi aileler olduğuna değinen Ersin Tokdemir, “1.sınıf öğrencisi başarma ve takdir edilme, merak ve kabul edilme duygusu ön planda olan bir yapıya sahiptir. Öğretmenler ve ebeveynler bu duygusal yapıları uzak durmalılar. Çocuklar asla eleştirilmemeli ve diğer öğrencilerle mukayese edilmemeli. Bu yaş dönemindeki kazanımların kalıcı olduğu bilgisi tüm anne babalar ve öğretmenler tarafından bilinmektedir. Bu nedenle, ‘çocuğum her alanda başarılı olsun, hem iyi bir müzik yeteneği olsun, hem akademik başarısı mükemmel olsun, çok iyi spor yapsın, bilgisayar teknolojilerini en üst düzeyde kullansın, toplum karşısında rahat olabilecek bir özgüvene sahip olsun’ gibi olağanüstülükler çocuklardan beklenmemelidir. Yeteneklerin gelişimine önem verilmeli, ancak bunun doğal süreçte ve çocukların öğrenebilirliği nispetinde dikkate alarak çocuklara karşı tutum ve davranış geliştirmeli, mükemmelliyetçilikten desteklenmesinde fayda vardır” şeklinde konuştu.
Tokdemir, okul öncesi eğitim almış ya da anne babalarının altyapı oluşturarak hazırlanmış çocuklarda kalem tutma, boyama, çizim yapma, basit sayıları toplama ya da kavramlar arasında ilişkiler kurarak yorumlama becerilerinin diğerlerine göre daha gelişmiş olduğunu dile getirdi. Altyapısı zayıf ve temel becerileri kazanma ihtiyacı olan öğrenciler için öneride bulunan Tokdemir, öğretmenlerin anne ve babalarıyla işbirliği yaparak öğrenme seviyelerini arttırma yoluna gidilmesini tavsiye etti. Okula alışma süresinde anne ve babaların çocukları destekleyerek motive etmeleri gerektiğinibelirten Ersin Tokdemir, okul ve öğretmenle ilgili olumlu cümleler kullanarak duygusal bağ kurmanın önemine işaret etti. Ebeveynlere yaşanılan ufak tefek sıkıntılarda, asla okulu ve öğretmeni çocuğun yanında eleştirmemesi uyarısında bulunan Tokdemir, öğretmenlerin de bu süreçte öğrencileri, başarabilecekleri etkinliklerle ve iltifatlarla desteklemesinin önemli olduğunu aktardı.
Yemek ve tuvalet konusunda okullara düşen en önemli sorumluluğun hijyen olduğununaltını çizen Fatih Eğitim Kurumlari Psikolojik Danışmani Ersin Tokdemir, Fatih Eğitim Kurumları’nda lavaboların büyük sınıflardaki çocuklardan ayrı olarak, çocuklarınuzanacağı şekilde ve klasik yerine modern olarak hazırlandığını belirtti. Tokdemir, imkanları kısıtlı olan okullarda velilerin işbirliği yaparak kağıt havlu, sabun, kolonya gibi ihtiyaçları karşılamalarınınöğrenciler açısından iyi olacağını ifade etti.