''FETÖ ile ilgili tüm bildiklerimi söyleyemiyorum''

''FETÖ ile ilgili tüm bildiklerimi söyleyemiyorum''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'deki külliyede öğretmenlere seslendi. Erdoğan'ın konuşmasında FETÖ ile ilgili sözleri merak uyandırdı.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenecek Öğretmenler Günü programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gecesi göğsünü kurşunlara siper ederek darbeci hainlerin heveslerini kursaklarında bırakan öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

Kutsal olduğu kadar, mesuliyeti ağır bir mesleği icra ediyorsunuz. Sizler ailelerimizin şahsınıza emanet ettiği çocukları adeta bir nakkaş titizliğiyle işliyor, bilginizle birlikte kişiliğinizi de katıyorsunuz. Öğretmenlik tecrübe ve irfanla çocuklarımızı geleceğe hazırlama mesleğidir.

Biz medeniyetlere beşiklik yapmış bir coğrafyada yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz topraklar kültürel ve tarihi olarak zengin olmanın yanında bir devletler kabristanıdır. Bu topraklarda devlet olarak mevcudiyetinizi korumak için bile büyük bedelleri göze almanız gerekir. 1071'den beri çetin mücadeleler yürüttük, hala yürütüyoruz. Bu mücadele sadece cenk meydanlarında olaylar olmadı. Yalnızca siyasette, diplomaside yaşanmadı. Asıl mücadele ilimde bilimde ve eğitimde gerçekleşti.

 Geçtiğimiz hafta ziyaret ettiğimiz Özbekistan'da gördüğümüz medrese bizim bu konuya ne kadar önem verdiğimizi gösteriyor. Öğretmenlerimizin bu topraklara geziler düzenlemesinin doğru olacağı kanaatindeyim.

Ecdadımız güçlü ekonomisi, adil yönetimi, bilim ve teknolojiye verdiği önemle büyük bir medeniyet kurdu.

Bizim tarihimizde kılıçla kalem hep birlikte yol almıştır.

Bu sabah bir televizyon kanalında bugünü anma ile alakalı bir örneği verdi. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a girişi ile alakalı, Özellikle Bizans kadınlarının Fatih ve askerlerine çiçek atarken, bir demet gülü Akşemseddin'e verecekti. O da Fatih Sultan Mehmet'i işaret etti. Hocama vereceksin o çiçekleri bu fetih onun dedi. Ben sizi yaşlı görünce size vermek istedim dedi kadın. İşte Padişah ile hocasının ilişkisi bu.. Fethin görünmeyen ama gerçek sahibi o hocaydı. Mazisini kavrayamayan istikbale yürüyemez. Bu şuurla hareket eden bizleri bilhassa siz öğretmenlerin nasıl ayakta kaldığımızı öğrencilerimize anlatması gerekiyor. İlim ve bilgide üstünlüğü kaybeden bir milletin ileriye gitmesi imkansızdır. Kendisini tekrarlayan bir ülkenin bırakın ilerlemeyi ayakta kalması mümkün değildir. Bizi bugünlere ulaştıran sırf Peygamber efendimizin "İki günü birbirine eşit olan ziyandadır" sözüdür.

Bu millet zarar eden değil sürekli kar eden bir millet olacaktır. Atalarımız bu bilinçle yaklaştıkları için her alanda çığır açan işlere imza atmıştır. Dünyaca meşhur bilim tarihçimizi Fuat Sezgin hocamızın yaşadığı bir hadiseyi anlatayım. Öğrencisi kendisine günde kaç saat çalıştığını soruyor. Hocamız da büyük bir iftiharla günde 14 saat çalıştığını söyler. Bunun üzerine öğrencisi kendisine bu şekilde iyi bir bilim adamı olamazsın der. Fuat Sezgin, kendisi günde 24 saat çalışırdı bende ondan sonra çalışmamı 17 saate çıkardım der. Bu 70 yaşıma kadar devam etti der. Geçen ay sonunda İstanbul Üniversitesi kendisine nişan verdi. Bizde vazifemize bu anlayışla yaklaşmalıyız.

Bizim sınıfımızdaki öğrenci sayısı 75'ti. Ama öyle sınıflar hatırlıyorum ki 100'ün üzerinde mevcudu olan sınıflar vardı. Başbakanlığım döneminde bir hedef koyduk. Kesinlikle 30 ve altına inecek. Çit değil tek tedrisata doğru yürüyeceğiz. Er veya geç bunu da başaracağız. Öğretmenlerimden bir şey istirham edeceğim, ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsin ya nice okumaktır.

Bütçe payında aslan payını eğitime vereceğiz dedik ve bu gerçekleşiyor.

Biz göreve geldiğimizde 2002 - 2006 arasında 270 bin yeni derslik ilave ettik. Aynı dönemde 561 bin yeni öğretmen ataması yaptık.

Geçmişimizden aklımızda kalan öğretmenlerimiz, gönüllere hitap eden öğretmenlerimiz olmuştur.

At gözlüğüyle dünyaya bakan öğrencilerin sunacağı bir katkı yoktur.

FETÖ, zamanın gerisinde kalan, baskıcı bir eğitim politikasının ürünüdür.

Biz terör örgütlerinin kanlı eylemlerinde kullanacağı sarf malzemeleri değil, ülkemizin istikbalini kurtaracak Asım'ın nesli gibi öğrenciler yetiştirmek istiyoruz. Bizler sömürge ajanları değil kendini tarihini bilen fikir işçileri yetiştirmek istiyoruz. Zihni formatlanmış at gözlüğü ile bakan gençler hangi okulu bitirirse bitirsin bu millete katkısı yoktur.

Gerek PKK ve DHKP-C gibi gerekse DEAŞ ve FETÖ gibi dini kavramların arkasına sığınan terör örgütlerinin en büyük istismar alanı eğitimdir. FETÖ zamanın gerisinde jakoben eğitim politikasının ürünüdür. Bir profesör var. Sen kalkıp da Pensilvanya'dakinin şah damarından daha yakın görürsen sen ilim erbabı olamazsın.

12 Eylül'den sonra, 28 Şubat'ın akabinde ülkemizin zeki ve başarılı evlatları bu örgütün kollarına adeta zorla itilmiştir. Ailelere sızan FETÖ yüzünden ülkemizde kayıp bir nesil oluşmuştur. Kopyacı bir nesli devletin belli makamlarına yerleştirmek suretiyle bir işgal hareketini gerçekleştirdiler. Milletimizin rızkından kesilen hayırla okuyanlar, 15 Temmuz'da milletin kanını dökmekte hiçbir beis görmediler. Bombalayanlar bunun eğitimini mi aldılar? Şu Külliye'nin çevresinde 29 şehidimiz, 36 yaralımız var. Özel harekatta 56 şehidimiz var. TBMM'yi de bombaladılar. İstanbul'da Boğak Köprüsü'nü bunlar insafsızca bombaladılar. 36 şehidimiz de orada var. Zerre kadar Müslüman'ın böyle bir şey yapması söz konusu değildir.

Şu anda bildiklerimi söyleyemeyecek durumdayım. Günü gelince onlar da kaleme dökülecektir. Her doğruyu her yerde söylemek doğru değil. Onun için sabır gerekiyor.

Şu gerçeğin farkına varmalıyız. Teröristle mücadele güvenlik birimlerinin, terörle mücadele ise tüm toplumun görevidir.

Bizim öğretmenlerimiz, başta Gazi Mustafa Kemal başöğretmen olarak, bu toprakların vatan kılınması mücadelesini verdiler. Bizim buralardan bir şey almamız gerekmez mi?

Almanya gibi bir ülke, 'Teröre hayır, demokrasiye evet' diye miting düzenlemek isteyenlere 'hayır' diyor.

Bakıyorsunuz Kandil'deki terör liderlerinden birine meydanda telekonferansla konuşma yaptırıyorlar.

Bunlar terörün yardım yataklık yapan uzuvlarıdır, bunu böyle bilin.

 

DHA