''Süleyman Şah' haberi ile ilgili beraat kararı !

Süleyman Şah Türbesi ile ilgili devlet yetkililerinin yaptığı toplantının internete düşen ses kayıtlarını haberleştiren Aydınlık Gazetesi sorumluları beraat etti. Duruşmada görüşünü açıklayan savcı, dava konusu ses kayıtlarının haberleştirilmeden önce internette dolaştığını, bu nedenle devlet sırrı niteliğini yitirdiğini kaydetti.

Suriye'de bulunan Süleyman Şah Türbesi ile Süleyman Şah Saygı Karakolu" nun IŞİD kontrolüne geçmesi üzerine Dışişleri Bakanı, Bakanlık Müsteşarı, Genelkurmay 2'inci Başkanı ve MİT Müsteşarı arasında gerçekleşen konuşmalar youtube adlı video paylaşım sitesinde yayınlanmıştı.

Görüşmelerin internete düşmesinin ardından Aydınlık Gazetesi'nde ses kayıtlarının içeriğini haberleştirerek "Türkiye'yi bombalar, savaş çıkartırız" manşeti atılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatarak gazetenin o dönemki Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve sorumlu müdürü Murat Şimşek hakkında "Devletin Güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan dava açılmıştı.

İstanbul 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına sanık Mustafa İlker Yücel ve sanıkların avukatı Hikmet Fırat Aslan katıldı.

"HABER SOSYAL MEDYADAN ALINMIŞTIR"

Sanık Mustafa İlker Yücel, savunmasında suçlamaları reddederek, " Olay tarihinde Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak çalışıyordum. İddianamede Aydınlık Gazetesi'nde yayınlanan haberin zaten devlet sırrı belirtilmiştir. Bu haber sosyal medyadan alınmış bir haber olup halen sosyal medya sitelerinde yer almaktadır. Dolayısıyla devlet sırrı özelliği kalmamıştır. Suç kastım yoktur. Beraatime karar verilmesini istiyorum" dedi.

"HABERİN YAYINLANMADAN ÖNCE SES KAYITLARI İNTERNETTE YAYINLANMIŞTIR"

Sanığın savunmasının ardından duruşma savcısı Hüseyin Aslan mütaalasını açıkladı. Savcı Aslan, sanıkların Aydınlık Gazetesi'nde Süleyman Şah türbesi ile ilgili dönemin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı ve askeri yetkili arasında geçen konuşmaları yaydıklarının iddia edildiğini belirtti. Ancak söz konusu habere dayanak olan ses kayıtlarının gazetede yayınlandığı 28 Mart 2014 tarihinden önce sosyal medya ve youtube video paylaşım sitesinde yayınlandığını kaydetti.

"HABER DEĞERİ TAŞIYAN PAYLAŞIMI YAYINLAYARAK GAZETECİLİK GÖREVLERİNİ İFA ETMİŞLERDİR"

Savcı Aslan, "Haber değeri olan yazıyı yayınlamak görevi olan gazetecilerin dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle bir paylaşımın sosyal medyada yayınlanması durumunda haber yapılacak olan, bulunduğu zaman ve içeriği itibariyle haber değeri taşıyan haberi yayınladıkları" ifadelerini kullanarak, sanıkların bu eylemlerinin suç teşkil etmediğini ve eylemlerinin basın özgürlüğü kapsamında ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

"BİR KEZ YAYINLANINCA DEVLET SIRRI NİTELİĞİ ORTADAN KALKAR"

Savcı Aslan mütalaasında "Sosyal medya ve youtube video paylaşım sitesinde yayınlanan görüntü veya seslerin devlet sırrı niteliğinde olsa bile bir kez yayınlandıktan sonra bu sırrın niteliğinin ortadan kalktığı, bunu tekraren yayınlayanların eylemlerinin suç teşkil etmeyeceğine ilişkin yerleşik uygulamalar dikkate alınarak sanıkların unsurları oluşmayan suçtan beraatlerine" karar verilmesini istedi.

YASAL UNSURLAR OLUŞMADIĞINDAN BERAAT ETTİLER

Sanık Mustafa İlker Yücel ve sanık avukatları, savcının görüşüne iştirak ettiklerini söyleyerek beraat talebinde bulundular. Davayı karara bağlayan mahkeme, suçun yasal unsurları oluşmadığından, sanıklar Mustafa İlker Yücel ve Murat Şimşek'in ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede sanıklar Mustafa İlker Yücel ve Murat Şimşek'in "Devletin Güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi istenmişti.