''PKK en kötü zamanını yaşıyor''

''PKK en kötü zamanını yaşıyor''

Temmuz 2015'ten bu yana süren operasyonlarda hezimete uğrayan terör örgütü PKK en kötü günlerini yaşıyor.

Devletin güvenlik bürokrasisinde yapılan değerlendirmelere göre, “Şu anda örgüt yakın dönemdeki en kötü zamanını yaşıyor”. PKK’nın bu süreçte psikolojik üstünlüğü kaybettiğini belirten kaynaklar, bundan sonra yapılması gerekenin, “devletin vatandaşı kazanması” olduğuna dikkat çekiyor.

Al Jazeera'dan Gonca Şenay'ın haberine göre, devletin PKK’nın 'şehir savaşları' taktiğine yanıtı “topyekûn” değil tek tek başlatılan operasyonlar oldu. Sokağa çıkma yasakları ilan edildi. İlk dönemde endişe “Bu operasyonların uzun sürmesi durumunda halkın mağduriyetin faturasını devlete çıkarmasıydı”. Ancak operasyonların büyük ölçüde sona ermesinin ardından bugün yapılan değerlendirmelerde bu faturanın devlete çıkmadığı görüşü ağırlık kazanıyor. Bunda izlenen “doğru taktiğin” etkili olduğu ifade ediliyor. Yani operasyonların “hassasiyetle” yapılması, sivil mağduriyetlerin önlenmeye çalışılması ve maddi zararların tazmin edilmesinin devletin elini güçlendirdiği görüşü hâkim.

'YAKIN DÖNEMİN EN KÖTÜSÜ'

Süreci yakından takip eden bürokrat ve hükümet yetkilileri "çökertme, bitme" ifadelerini kullanmadı, ancak avantajın devlete geçtiği görüşünü dile getirdi: “Bizim için örgütün zayıflaması ve sürecin yönetilebilir hâle gelmesi lâzım. Şu anda örgüt yakın dönemdeki en kötü zamanını yaşıyor.”

Devlet yetkililerine göre örgütün şehirlerde amacı, “Vatandaşı mobilize etmek, psikolojik üstünlüğü özerklik ilanlarıyla yönetsel alana taşımak” idi. Ancak gelinen noktada aynı kaynaklara göre, “PKK psikolojik üstünlüğü kaybetti”.

'SEMPATİ AZALDI'

Operasyonların büyük ölçüde sona ermesinin ardından yapılan bir tespit ise örgütün bölgedeki vatandaş nezdinde algısına ilişkin. Yetkililer, evlerin, şehirlerin zarar görmesinin PKK sempatisini azalttığı görüşünde. Ancak yetkililer bunun “Vatandaş artık devlete sempati duyuyor” anlamına gelmediğinin altını çiziyor. Durum, “Bölgede çözüm süreci döneminde vatandaş normal bir hayat yaşadı. Bunu gördü ama sonra süreç bitti ve şehirler yıkıldı. Bu PKK sempatisini azalttı. Artık vatandaş açısından durum nötralize oldu diyebiliriz” sözleriyle tarif ediliyor.

Bu değerlendirme bundan sonraki süreçte devletin vatandaşı daha da çok kazanmaya çalışacağının önemli bir işareti. Hâli hazırda zararların tazmini, hayatın normale dönmesi için bir eylem planı yürürlükte. Binali Yıldırım’ın Başbakanlık koltuğuna oturması ile birlikte bu eylem planının güncellenip kamuoyuna açıklanması gündemde.

Bundan sonrasına ilişkin değerlendirmeler yapılırken şehirlerden çekilen örgütün daha önce yaptığı gibi kırsalda daha aktif eylem yapma çabası içine gireceği tahmin ediliyor. Bu PKK için de devlet için de yeni bir haber değil. Al Jazeera’ye bilgi veren yetkililer, son dönemde insansız hava araçlarının da aralarında olduğu teknik imkânların bu noktada güvenlik güçlerini daha avantajlı hale getirdiğini, “Kırsalda hareketliliğin çok yakın geçmişle, hatta geçen yılla bile karşılaştırıldığında daha hızlı tespit edilebildiğini” belirtiyor.