11'i öğrenci, 12 kişinin öldüğü yurdun müdürü itfaiyeyi suçladı

11'i öğrenci, 12 kişinin öldüğü yurdun müdürü itfaiyeyi suçladı
Güncelleme:

Adana'nın Aladağ İlçesi'nde 11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği kız yurdu yangınının ardından tutuklanan 7 sanık, hâkim karşısına çıktı.

Süleymancılar Cemaati'ne ait kız yurdu yangını faciasında, kusurlu oldukları gerekçesiyle haklarında dava açılan 7 tutuklu sanık, facianın 182'nci gününde Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'ne getirildi.

Aladağ İlçesi'ne en yakın Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu Kozan Adliyesi'nde bugün görülmeye başlayan davaya çocuklarını kaybeden 10 aile müşteki sıfatıyla katıldı. Tutuklu sanıklar da geniş güvenlik önlemi altında tutuldukları cezaevinden duruşma salonuna getirildi. Haklarında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların, kimlik tespitinin ardından savunmalarına geçildi.

YURT MÜDÜRÜ, İTFAİYEYİ SUÇLADI
Sanıklardan Yurt Müdürü Cumali Genç, gizli soruşturma dosyasındaki ifadelerinden sonra ilk kez mağdur aileler huzurundaki savunmasında, "Ben yangında 12 yavrumu kaybettim biri de benim çocuğum" diye başlayarak şunları söyledi:

"Benim yaşadığım acıyı kimsenin hissettiğini sanmıyorum. Eşim de yaralandı. Yurtta elektrik panosundan yangın çıktığını düşünüyorum. 2016'nın başında göreve başladım. Elektrik, su, kalorifer tesisatı geniş çalışma yapılmış, tadilattan geçmişti. Gelen itfaiyede sadece 2 kişi vardı, vatandaşlarla birlikte kurtarma yaptık merdiveni duvara dayadık, çocukları bu şekilde almaya çalıştık. Yangın tüpleri bakım için gönderilmişti. Kış nedeniyle pencereler de kapalıydı. Bu nedenle üçüncü katın penceresine taş atarak oradakilere ulaşmaya çalıştık. Öğrenciler dört buçukta (16.30) okuldan çıkıp yurda geliyorlardı, hafta sonu da evlerine gidiyorlar, bu nedenle yangın tatbikatı yapılamadı. Yangın merdivenlerinin kapıları açıktı, belki çocuklar oynarken kolları düşürmüş olabilir. İtfaiyenin kıyafetleri yoktu. Bu kadar uzun sürmesinde itfaiyenin büyük kusuru vardır. Sepetli bir itfaiye aracı olsaydı eğer yangında daha az ölüm olurdu. Yurdun kapıları kesinlikle kilitli değildi."

DİĞER SANIKLAR DA İTFAİYEYİ SUÇLADI
Sanıklardan yurdun sahibi derneğin yönetim kurulu üyesi Mahir Kılınç "Yurt 45 yıldan beri hizmet veren bir yer. Cumali Genç orada Yurt Müdürü olarak görev yapıyordu, yapılacak tadilatlar, alınacak kişileri o belirliyordu 17 yıl yurtlarda müdürlük yaptığını biliyorum, kendisine bu yüzden yetki verdik. Elektrik dağıtımını yapan firma yetkilileri Benim de iş yerime olayın olduğu gün gelip sayacını değiştirip inceleme yapacaklarını söylediler. Bu sayaçları aldıktan sonra ilçede 3 yangın daha meydana geldi" dedi.

Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Mustafa Öztaş ise "Eğer sepetli bir itfaiye aracı olsa bu çocukların hepsi kurtarılırdı" diye suçlamada bulundu.

Sanıklardan Ramazan Keleş çocuklara yardım amacıyla dernek yönetiminde görev aldığını belirtirken, dernek üyesi Ramazan Dede ise yurdun işletmesi ile ilgili bir görevi olmadığını söyledi.

BAHÇE HORTUMUYLA ALEVLERE MÜDAHALE
Dernek yöneticisi sanıklardan Mahmut Deniz, yurttan kendisine telefon edildiğini, itfaiyeye telefonla ulaşamadıklarının söylendiğini söyledi. Deniz, "Bahçe hortumu ile çıkan alevlere müdahale etmeye çalıştım fakat bahçe hortumundan çıkan su alevlere etkisiz kaldı. Yangında yaralı kurtulanların arasında hem torunum hem yeğenim vardı. Eşim de bu yangında ağır yaralandı. Hatta hala tekerlekli sandalye kullanıyor" diye konuştu.

Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı olan sanık İsmail Uğur da yangının bu kadar büyümesi ve çocukların ölümünde sepetli bir itfaiye aracının olmamasını gerekçe gösterdi. Duruşmayı, yangından sağ kurtulan 4 kız öğrenci de izledi.

16 BARODAN DESTEK
Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği'nin yanı sıra Adana, Aydın, İzmir, Ankara, Bingöl, Balıkesir, Düzce, Trabzon, Osmaniye, Sakarya, Ordu, İstanbul, Diyarbakır, Hatay, Gaziantep ve Antalya baroları da temsilci göndererek destek verdi.