AMATEM'e yazdırıp, evlerde satıyorlar !

AMATEM'e yazdırıp, evlerde satıyorlar !

Antalya'da vahşice katledilen uyuşturucu bağımlısı 22 yaşındaki Gülizar Turan'ın annesi, kızının yaşadıklarını anlattı.

Antalya’da başı taşla ezilerek, boğazı kesilip ormanlık alana atılan 22 yaşındaki Gülizar Turan’ın annesi Menekşe Turan, kızının uyuşturucu batağında yaşadıklarını anlattı.

Antalya'da boğazı kesilip başı taşla ezilerek ormanlık alana atılan 22 yaşındaki Gülizar Turan’ın annesi Menekşe Turan, kızının yaşadıklarını Hürriyet Akdeniz Yazı İşleri Müdürü Alper Beyaz’a anlattı. Kızının Zeytinköy’de uyuşturucuya alıştığını söyleyen acılı anne, uyuşturucu madde bağımlılığı tedavisinde kullanılan ve kırmızı reçeteyle verilen dilaltı hapının Zeytinköy’de evlerde satıldığını belirtti. Denetimsizlik nedeniyle karaborsaya düşen ilacın mahalle aralarında açık artırmaya çıkarıldığını söyleyen anneMenekşe Turan, kızını 3 kere Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM)’e yatırdığını, ancak çıktıktan 15-20 gün sonra yine başladığını anlattı. Kızını evden dışarı çıkarmadığını söyleyen anne, “Maddeyi balkona atıp gittiler. Bir şekilde haberleştiler” diye konuştu.

57ce887018c77325749ec0e1.jpg

 28 LİRALIK HAP 40 LİRA

 AMATEM’de ilaç yazmanın zorlaştırıldığını dile getiren Menekşe Turan, “Tahlil veriyorlar, ilacı 10 gün sonra veriyorlar. Tahlilden sonra uyku hapı yazdılar. Gülizar ‘Bu ilaçlar bana çare değil, hapımı yazsınlar’ dedi. Yazmadılar, ‘10 gün sonra’ dediler. Hastaneden çıktı, direkt uyuşturucu aldığı yere gitti. Biz içinde 28 tane hap olan bir kutu ilacı AMATEM’de kırmızı reçeteyle 28 liraya alıyoruz. Ama Zeytinköylüler bizim bulamadığımız hapı nerden buluyorlarsa, tanesini 35-40, hatta 50 liradan satıyorlar. Onlar da tedavi görmek için Antalya’daki AMATEM’e ya da Adana’ya, Manisa’ya, Konya’ya gidiyorlar. İlacı alıp ticaretini yapıyorlar. Madde bağımlısı olup hastaneden ilaç yazdıramayan çocukları kendilerine tam anlamıyla bağlıyorlar. Bir paket eroin satıyorlarsa, çocuklar bırakmaya karar verdiyse bu kez de dilaltı hapı satıyorlar. Çocukların mecburen alacaklarını bildikleri için, devletin verdiği ilacı fahiş fiyatla satıyorlar” dedi.

 AMATEM’E YAZDIRIYORLAR

 Acılı anne Menekşe Turan, “Öldüren adam verdiği ifadede önce fuhuş için buluştuğunu söyleyip ‘50 liraya pazarlık edip götürdüm, sonra 30 lira verdim. Kabul etmeyince öldürdüm’ dedi. Sonraki açıklamasında ise öncekiyle çelişkili yeni bilgiler vardı. Adamın söylediğine göre, Gülizar bu adamı arkadaşlarına dövdürüp motorunun anahtarını ve 100 lirasını almış. Cinayet günü de bunu yolda görmüş ve almış. Gittikleri yerde tartışma başlayınca karşılıklı sinirlenmişler. Adam cebinden bıçak çıkarıp savurmuş. Gülizar yüzüne tükürmüş. Bunun üzerine boğazını kesmiş.  Benim çocuğum böyle bir hadise varsa motorun tepesinde ölüme gider mi? Motordan atlar yine gitmez” ifadelerini kullandı.

 BU BELAYI BIRAKACAKTI

 Kızının ve oğlunun madde bağımlılığına karşı 9 senedir mücadele verdiğini anlatan anne, “Benim çoluğuma çocuğuma bakmaktan başka derdim yoktu. Onlara bakabilmek alıştıkları illetten kurtarmak için her şeyi yaptım. Zeytinköy’de kapı kapı dolaşıp çocuklarımın nerede, kimlerden madde ve hap satın aldıklarını gördüm” diye konuştu. Acılı anne cinayet gününü de şöyle anlattı: “Cinayetin yaşandığı gün abisiyle yine Zeytinköy’e madde almaya gitmişlerdi. Gülizar, orada aldıkları madde karşılığında cep telefonunu rehin vermiş. Abisine, ‘ben şimdi geliyorum, bekle’ deyip gitmiş ve geri dönmemiş. Abisi her yeri arayıp bulamayınca beni aradı. ‘Eve gel, beraber arayalım’ dedim. Saat 6’ya kadar mutlaka eve gelirdi. Gelmeyince beraber hem Zeytinköy’ü ev ev aradık, hem de polise, hastanelere sorduk. ‘Siz gidin, uyuşturucu kullanıyorsa bir yere takılmıştır’ dediler. Sonra bir ceset bulunduğunu internetten öğrenip kendim teşhise gittim. Haber bile vermediler. Kızım, ölümünden bir gün önce ‘Anne ben bu belayı bırakacağım’ demişti.Çocuklarımızı bu uyuşturucu bataklığı yutuyor. Buradan başta valimiz Münir Karaloğlu’na olmak üzere diğer devlet büyüklerimize sesleniyorum; Kurtarın yavrularımızı, kurutun bu Zeytinköy bataklığını.”

Hürriyet