Cesedi 11 yıldır kayıp... Genç kadının katilleri bir kez daha ceza aldı

Adana'da 11 yıl önce Z.S.'ü (33) boğarak öldürdükten sonra cesedini bavula koyup dere yatağına atan, bugüne kadar cesede ulaşılamamasına rağmen müebbet hapis cezasına çarptırılan ve eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle haklarında verilen hapis cezaları bozulan sanıklar S.S. (42) ve E.Y. (48), yeniden yapılan yargılama sonucunda yine müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Olayda 'delilleri gizlediği' öne sürülen sanık N.T.'a da 3 yıl hapis cezası verildi.

Yeşiloba Mahallesi'ndeki bir evde Z.S. ile yaşayan S.S., 23 Aralık 2013'te emniyete giderek nikahsız yaşadığı Z.S.'in kendisi işteyken evi terk ederek gittiğini ve bir daha dönmediğini belirterek kayıp başvurusunda bulundu. Savcılık, kayıp başvurusu üzerine 31 Aralık 2013'te kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.

Z.S.'ün annesi Arbiye Ballı da 27 Aralık 2013'te Sarıçam Polis Merkezi'ne giderek 2 çocuk annesi kızından haber alamadığını, hayatından endişe ettiğini, öldürülmüş olabileceğini, kızının en son S.S. ile yaşadığını ve bu kişiden şüphelendiğini bildirdi. 

Anne B.S.'nın şikayeti üzerine S.S.'nın bilgi sahibi olarak ifadesine başvuruldu. S.S., Z.S. ile 8-9 ay beraber yaşadıklarını, kaybolunca kayıp başvurusunda bulunduğunu, anne ve babasına da bilgi verdiğini söyledi. Genç kadının ailesi, 21 Kasım 2018'de televizyon programlarına çıkarak kızlarından haber alamadıklarını anlattı. S.S. da telefonla programa katılarak sevgilisinden haber alamadığını söyledi.

Cinayet Bürosu ekipleri, Z.S.'ün cinayete kurban gitmiş olabileceğini değerlendirerek 2020 yılında kayıp dava dosyasını yeniden açtı. Z.S.'ün kaybolması ile ilgili onlarca kişinin ifadesine başvuruldu, güvenlik kamera görüntüleri ve cep telefonu kayıtları incelendi. Elde edilen bilgiler doğrultusunda Z.S.'ü öldürdükleri iddiası ile S.S., arkadaşı E.Y. ve çiçekçilik yapan akrabası N.T. yakalanıp, gözaltına alındı.

Sorgularında S.S., Z.S.'i arkadaşı E.Y.'nın öldürdüğünü belirterek, "E.Y. gece bizde kalmıştı. 24 Aralık 2013 günü sabah erken uyandım, E.Y. de uyanmıştı. Z.S. yatıyordu. E.Y.'e 'sen otur sıcak pide alayım geleyim birlikte kahvaltı yapalım' dedim. Ekmek alıp eve döndüğümde E.Y. kapıyı açtı. Her iki kolunda ve yüzünün bir kısmında tırnak izlerinden dolayı kanamalar olduğunu görünce ne olduğunu sordum. 'Sesini çıkartma Z.S.'i yatak odasında boğarak öldürdüm, bu esnada boğuştum, Z.S. tırnakları ile beni bu hale getirdi' dedi. Yatak odasının kapısını açtığımda Z.S. yatağın üzerinde sırt üstü hareketsiz yatıyordu" ifadelerini kullandı.

Sanık S.S. daha sonra Z.S.'in cesedini bavula yerleştirip taksinin bagajına koyduklarını, N.T.'ın öncülüğünde 2 otomobil halinde gittikleri Pozantı'nın Bürücük Yaylası'nın yüksek yerinde dere yatağına attıklarını ileri sürdü.

E.Y. ise polisteki ifadesinde, Z.S.'ü S.S.'nın öldürdüğünü iddia etti. N.T. da içinde ceset olduğunu bilmediği bavulu Pozantı'da dereye attıklarını kabul edip, suçsuz olduğunu iddia etti. 3 şüpheli de 'tasarlayarak adam öldürme' suçundan tutuklandı.

Polis, Z.S.'ün cesedini bulmak için şüphelilerin gösterdikleri bölgede kadavra köpeği ile arama yaptı. Belirtilen bölgede bavul bulundu, içinden taşlar çıktı. Genişletilen aramada kemikler bulundu. Yapılan analizde kemik parçalarının insana değil, bir hayvana ait olduğu tespit edildi.

Cesedi bulunamayan Z.S.'ü öldürdükleri iddiası ile Z.S.'ün nikahsız yaşadığı S.S. ile E.Y. ve N.T. hakkında Adana 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.

Emniyetteki ve savcılıktaki sorgularında Z.S.'ün öldürülmesini ayrıntılarıyla anlatan sanıklar S.S., Esrin E.Y. ve N.T. yargılandıkları mahkemede ifadelerini değiştirdi. E.Y. suçlamayı kabul etmeyerek, "Emniyette verdiğim ifademi kabul etmiyorum, ben ilgim ve alakam olmadığını söylememe rağmen bana emniyette işkence yaptılar. Olay tarihinde ben mide ameliyatı geçirmiştim, çok kilo vermiştim, rahatsızdım, bu suçu işlemem de mümkün değildir" dedi. S.S. da suçlamayı kabul etmeyerek, poliste ve savcılıkta psikolojik baskıyla korkudan ifade verdiğini iddia etti.

Sanık N.T. ise S.S. ve E.Y. ile Pozantı'ya gittiklerini belirterek, "E.Y. taksinin arkasından koyu renkli bir bavul çıkardı. Bizim olduğumuz yerden bavulla uzaklaştı. 10 dakika sonra geldi, elinde bavul yoktu. O arada S.S. diz çökmüş titriyordu. E.Y. 'burada gördüklerinizi hiç kimseye söylemeyeceksiniz' dedi. Bavulun içinde ne olduğunu defalarca sordum bir şey söylemedi" diye konuştu.

Sanık avukatları da Z.S.'ün yaşıyor olabileceğini ifade ederek müvekkillerinin beraatini istedi.

Mahkeme heyeti, 17 Ekim 2023'te tutuklu sanıklar S.S. ve E.Y.'yı 'kasten öldürme' suçundan müebbet, yargılama sırasında tahliye edilen N.T.'ı ise 'suç delillerini gizleme ve yok etme' suçundan 3 yıl hapis cezasına mahkum etti.

Sanıkların avukatları, karara itiraz etti. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi, yaptığı incelemede eksik kovuşturma nedeniyle sanıklara verilen kararı bozdu. Bu gelişme üzerine dava Adana 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı.

Olayla ilgili soruşturmayı yürüten polis memurları da tanık olarak dinlendi. Polis memuru Z.G., sanık S.S.'nın Z.S.'ün cesedini bavula koyup Pozantı'ya attıklarını, yerini gösterebileceğini söylediğini anlattı. Yapılan karar duruşmasına katılan tutuklu sanıklar S.S. ve E.Y., önceki savunmalarını tekrar ettiklerini, bozmadaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini söyledi. Öldürülen Z.S.'ün annesi Arbiye Ballı ise sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.

Mahkeme heyeti, sanıklar S.S. ve E.Y.'yı Z.S.'ü 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan cezalandırılmaları istenmesine karşın sanıkların eylemlerinin 'kasten öldürme' suçunu oluşturduğuna dikkat çekerek müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi. Sanıkların tutukluluğunun devamını kararlaştıran heyet, tutuksuz sanık N.T.'ı ise 'delilleri gizleme, yok etme' suçundan 3 yıl hapis cezasına mahkum etti.
(FKE-SO-Y)

İHA