Dokuz Eylül Üniversitesini Sarsan İntiharlarda Bir Bağ Yokmuş

Dokuz Eylül Üniversitesini Sarsan İntiharlarda Bir Bağ Yokmuş

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Mehmet Füzün, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan Ali Alperen Özdemir ve Ceren Öznur'un 3 gün ara...

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Mehmet Füzün, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan Ali Alperen Özdemir ve Ceren Öznur'un 3 gün ara ile intihar etmesiyle ilgili konuştu. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Füzün, olaya üzüldüğünü belirterek "İki evladımızın olayları bizi çok üzdü. Alperen'in devamsızlık olayı çok. 2015 Temmuzdan bu yana okula gelmiyormuş. Onu bilmiyoruz. Ceren kızımız da 4'üncü sınıftan bu yana psikiyatrik tedavi görüyor. Bu yıl mezun olacaktı. Bazen bu gibi psikiyatrik rahatsızlıklarda üzücü sonuç olabiliyor. İki intiharın arasında bir bağ yok" dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesini sarsan ilk intihar geçen perşembe günü Balçova İlçesinde bir sitede meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisi Ali Alperen Özdemir (29)'in yakınları durumu polise haber verdi. Evin kapısını çilingirle açan polis, dairenin tavanındaki demire iple kendini asan Özdemir'in yaşamına son verdiğini belirledi. Polis evde yaptığı araştırmada herhangi bir intihar notuna rastlamazken yapılan otopsinin ardından Özdemir, memleketi Erzincan'da toprağa verildi. Aradan 3 gün geçmeden bir tıp fakültesi öğrenicisi daha intihar etti. Dün akşam saatlerinde, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi 6'ıncı sınıf öğrencisi 24 yaşındaki Ceren Öznur, dairenin tavanındaki demir boruya iple kendini astı. Eve gelen ailesi, acı manzarayla karşılaştı. İki ay sonra doktor olarak okulundan mezun olacak olan Ceren Öznur'un 4'üncü sınıftan beri psikiyatrik tedavi gördüğü belirtildi.

ARALARINDA BİR BAĞ YOK

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Mehmet Füzün, İzmir Sağlık Teknolojileri ve Hızlandırıcıları (Bioİzmir) temel atma töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çok üzgün olduklarını belirten Rektör Füzün, şunları söyledi: "İki genç evladımızın hayatını kaybetmesi bizi üzdü. Bugün hayırlı bir iş için buradayız ama olayın üzüntüsü hep içimizde. Sabah haber aldım Caner kızımızın vefatını." Birinci vakanın Alperen olduğunu anlatan Füzun, sözlerini şöyle sürdürdü: "O 29 yaşında bir gencimiz. Herhalde bıraktı sonra geri geldi bölümüne orasını tam bilemiyorum. Ama şunu biliyoruz, 2015 Temmuzundan bu yana devamsız bir öğrenci. Normalde 23 yaşında bir tıp fakültesinden mezun olması gerekirken ama 29 yaşında ve devamsızlığı çok. Dolayısıyla Alperen hakkında çok fazla bilgimiz yok. Ama Ceren kızımız bir ara psikiyatrik tedavisi nedeniyle ara vermiş. Bizim hastanemizde, okuduğu okulda yatırılmış psikiyatrik rahatsızlığından dolayı, tedavi görüyormuş 4'üncü sınıftan beri. Kullandığı ilaç varmış ve onları muntazam bir şekilde kullanıyormuş. Ama sonradan toparlamış, gayet başarılı. 6'ıncı sınıfa kadar gelmiş. Aile hekimliği stajını yapmaktayken bu olay başımıza gelmiş durumda. Bildiğimiz şey bu. Çok üzüntülüyüz. İntiharla ilgili aralarında bağ yok. Tıp eğitimi zor ama kişisel psikiyatrik rahatsızlıkların sonucu. Psikiyatrik rahatsızlıklarda bazen bu tip olumsuzluk olabiliyor. Başımız sağolsun. Ailelerine sabır diliyorum.'