Erdoğan'ın evinin yakınında pankart açtığı için tutuklanmıştı, karar açıklandı

Erdoğan'ın evinin yakınında pankart açtığı için tutuklanmıştı, karar açıklandı
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan'ın İstanbul'daki evine yakın bir noktada pankart açmak isterken engellenerek 18 ay hapisle yargılanan ve 6 ay tutuklu kalan kadın için mahkeme kararını verdi: Beraat...

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar’daki evine yakın bir metro durağı önünde, pankart açan S.K. hukuk mücadelesini kazandı.

29 Haziran 2020 günü ölüm orucundaki yeğeni için bir kişiyle birlikte pankart açmak isteyince polisler tarafından gözaltına alındı.

S.K. gözaltındaki ifadesinde, “Bu çocuk hem yetim hem de öksüzdür. Cumhurbaşkanına gitmek istedim. Çocuğumun yaptığı bir kötülük yoktur, çocuğumun yanında hiç kimse yoktur, Örgütsel bir tavırla yapmadım, Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi ancak çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

18 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ, BERAAT ÇIKTI 

Sadece, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten değil aynı zamanda silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapma suçlarından cezalandırılması istemiyle ağır ceza mahkemesinde kamu davası açıldı. 18 yıla kadar hapsi istendi.

Ancak S.K., 24 Eylül’de açılan davadaki bu ağır suçlamalara rağmen ilk celsede 23 Aralık 2020’de tahliye edildi. Bir yıl sonra da beraat etti.

“TUTUKLAMA İÇİN SOMUT OLGU YOK”

S.K. tutuklu kaldığı 176 gün için hukuki mücadele başlattı. Anayasa Mahkemesi 15 Mart 2022 günü kararını verdi. AYM şu tespitlerde bulundu:

“Soruşturma makamlarınca başvurucunun suçlamaya konu edilen söz konusu eylemleri örgüt talimatıyla gerçekleştirdiğine veya söz konusu örgütle bağlantısının olduğuna dair somut olguların gösterilemediği anlaşılmıştır.

Bu itibarla başvurucunun savunmasına ve dosya kapsamına göre somut olayda tutuklama için gerekli olan suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin yeterince ortaya konulamadığı kanaatine ulaşılmıştır.”

HÜKÜM: MANEVİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE 

Yüksek Mahkeme yaptığı değerlendirme sonunda şu hükmü kurdu:

Tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA Selahaddin MENTEŞ’in karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA ,
Tutukluluğun makul süreyi aşması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,
Tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE OYBİRLİĞİYLE,
Başvurucuya net 67.500 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
Karar verildi.

(Kaynak)