Genç kadının ölümüne ''intihar'' denmişti... Korkunç gerçek ortaya çıktı!

Genç kadının ölümüne ''intihar'' denmişti... Korkunç gerçek ortaya çıktı!
Güncelleme:

İstanbul Esenyurt'ta Şubat ayında "eşi tarafından cebir veya tehdit kullanarak intihara mecbur edildiği'' iddia edilen ve sağ şakağından vurularak hayatını kaybeden kadın solak çıktı.

İstanbul Esenyurt'ta 6 Şubat tarihinde eşi H.A.'ı (22) 'Cebir veya tehdit kullanarak intihara mecbur ettiği' iddiasıyla yargılanan M.A.'ın davasında, tanıklar dinlendi. Sağ şakağından giren kurşunla hayatını kaybeden H.A.'ın ablası A.Y., kardeşinin solak olduğunu belirterek, "Kardeşim evliliğinin başından beri şiddet görüyordu, sanıktan korkuyordu. Olay günü sanık beni aradı. Kardeşime karşı küfürlü konuştu. Kız kardeşim bana bir şey demeye çalıştı, sanık da 'Sus seni öldürürüm' dedi. Sonra telefon kapandı" şeklinde ifade verdi.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık M.A. bulunduğu cezaevinden getirilirken, maktul H.A.'ın annesi ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

'ŞİDDET GÖRÜYORDU, EŞİ 'SENİ ÖLDÜRÜRÜM' DEDİ'

Maktul H.A.'ın ablası A.Y., duruşmada tanık olarak dinlendi. Kardeşinin evliliğinin başından beri şiddet gördüğünü, bu durumu önce paylaşmadığını anlatan abla Yıldırım, "Biz H.A. ile sürekli görüntülü olarak konuşuyorduk. H.A. bana sanığın dayaklarından bıktığını ifade etmeye çalışıyordu, ben de kendisine bırak gel dedim. Bana 'Tamam, geleceğim' dedi. Kardeşim bana şiddet gördüğüne ilişkin fotoğrafları da göndermişti. Kardeşimin telefonunu alıyordu. H.A., biz görüntülü konuştuğumuz sırada eşinin eve geldiğini fark edince tedirgin bir şekilde, 'M.A. geldi' diyerek telefonu kapatıyordu. Korktuğundan ve kilidi olmadığı için sürekli kapısının önüne eşyalar koyuyordu. Uyurken biri gelirse, seslere uyanmak için bunu yapıyordu. Olay günü kardeşimle konuştuk, konuşmamız sırasında eşini de gördüm, bana selam verdi, telefonu kapattık. Telefonu kapattıktan yaklaşık 10 dakika sonra sanık aradı, kardeşime karşı küfürlü konuştu. Kız kardeşim bana bir şey demeye çalıştı, sanık da 'Sus seni öldürürüm' dedi. Sonra telefon kapandı. Daha sonra annem aradı, 'H.A.'i vurdular' dedi. H.A. sol elini kullanıyordu, H.A. dışında iki kardeşim de solaktır" diye konuştu.

'İNTİHARI DÜŞÜNECEK RUHSAL BİR DURUMDA GÖRMEDİM'

Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın arkadaşının eşi H.T., "Sanıkla eşim samimiydi. Evlendikten sonra ailecek görüşmeye başladık. Bizim maddi açıdan sıkıntılarımız vardı, ev sahibi bizi evden çıkardı. Sanık da maddi durumlarımızı düzeltene kadar evlerinde kalabileceğimizi söyledi. Biz de geçen senenin Ağustos ayından Kasım ayına kadar eşimle birlikte orada kaldık. Bu süreçte sanık ile vefat eden kardeşimin gayet mutlu bir evlilikleri vardı. Aralarında herhangi bir tartışmaya şahit olmadım. Hayat dolu bir insandı, yeni şeyler tanıyıp görme isteğindeydi, intiharı düşünecek bir ruhsal durumda olduğunu görmedim" dedi.


'SUÇSUZUM, MAĞDURUM, EŞİMİ KAYBETTİM'

Eşini intihara zorladığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istenen sanık M.A., "Ben kesinlikle, 'Seni öldürürüm' şeklinde bir şey söylemedim. Ben H.A.'in annesini aradığımda beni aldattığını söyledim. Hatta H.A. de annesine 'Şeytana uydum' dedi. Ben suçsuzum, mağdurum, eşimi kaybettim" diye konuştu.

Mahkeme heyeti eksiklerin giderilmesi için sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli M.A.'ın 'Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle eşini intihara mecbur etmek' suçundan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istendi.