Taksisinin camına yazdırdığı yazı, görenleri ağlattı

Güncelleme:

Mersin’de bir taksicinin taksisinin camına yazdığı "Tecavüzün cinsiyeti, ırkı, yaşı yoktur. Göz yumma! Sessiz kalma. Çocuk istismarına hayır" yazısı görenleri gözyaşları içerisinde bıraktı.

Mersin’de bir taksici, taksisinin camına öyle bir şey yazdırdı ki, görenler kayıtsız kalamazken, anneler de gözyaşlarını tutamıyor. Çocuk istismarına dikkat çekmek ve duyarlılık oluşturmak amacıyla taksisinin arka camına, ‘Tecavüzün cinsiyeti, ırkı, yaşı yoktur. Göz yumma! Sessiz kalma. Çocuk istismarına hayır’ sözlerini yazdıran Bülent Sürvar’a, Mersinliler teşekkür edip, fotoğraf çektiriyor.

Mersin’de yaklaşık 15 yıldır taksicilik yapan 42 yaşındaki Bülent Sürvar, çocuk istismarına dikkat çekmek amacıyla örnek bir davranışa imza attı. Başka bir taksici arkadaşının aracının camında gördüğü, ‘Tecavüzün cinsiyeti, ırkı, yaşı yoktur. Göz yumma! Sessiz kalma. Çocuk istismarına hayır’ yazısını hemen kendi taksisinin arka camına yazdıran Sürvar, amacını İHA muhabirine anlattı. 

Yazıyı üç gün önce yazdırdığını söyleyen taksici Sürvar, çocuk istismarına karşı toplumun sessiz kalmamasını ve istismarcıların en ağır cezaya çarptırılmalarını istediğini söyledi. Yazıyı görünce kendisinin de yazdırma gereği duyduğunu belirten Sürvar, “Herkes görsün, herkes bir şeyler yapsın diye yazdırdım. Çok yüz kızartıcı bir şey. Bu konuda hiç kimsenin sessiz kalmamasını istiyorum. Duyarlılık olmasını istiyorum. Herkesin bir şeyler yapmasını istiyorum. Sessiz kalmamamız lazım. Bunun önüne geçilmesi lazım. Herkesin ayaklanması, bu konuda bir şeyler yapması lazım” dedi. 

Çocuk istismarcılarına idam isteyen Sürvar, “Bunlar olmaması gereken şeyler. Cezalandırılsınlar. Kötü bir ceza verilsin. Onlar için en kötü ceza, onları o çocukların ailelerine teslim etmek, hapis değil. Hapiste besleniyorlar. En büyük ceza, onları yaptıkları aileye teslim edeceksin. Bir ara ne güzel hadımı çıkaracaklardı. Keşke hadım cezası gelse. Hadım bile az aslında, idam cezası lazım bunlara. Bunları idam edeceksin” diye konuştu. 

“Cumhurbaşkanımız kesinlikle af vermesin” 

Mersin’de bu yazıyı yazdıran ikinci taksici olduğunu ifade eden Sürvar, Mersinlilerin yakında tüm meslektaşlarının arabalarında bu yazıyı görebileceğini de söyledi. Çocuk istismarının çok acı verici bir olay olduğunu vurgulayan Sürvar, “Toplumdan sessiz kalmamalarını, haklarını savunmalarını rica ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ricam, kesinlikle af vermesin. Gerekirse hadımı getirsinler, gerekirse idamı getirsinler böyle insanlara” ifadelerini kullandı. 

Kentte yaşayanların yazıya çok ilgi gösterdiklerini de anlatan Sürvar, şunları söyledi: “Yazıyı gören duyarlı insanlarımız var. Gelip fotoğraf çektiriyorlar. Konuşuyorlar. Duyarlı insanlarımız çok. Teşekkür ediyorlar. Çok ilgi çekiyor. İnsanlarımızın, arkadaşlarımızın, dostlarımızın sayesinde inşallah iyi olacak.” 

“Çocukların başını okşayamayan bir toplum olduk”

Taksinin yanından geçerken yazıyı görüp ilgilenen Ömer Tatar da yaşanan çocuk istismarları nedeniyle toplumun geldiği noktaya dikkat çekti. Taksideki yazının dikkatini çektiğini belirten Tatar, “Gerçekten çok güzel. Şu an bulunduğumuz ortamda olması gereken şey. Herkesin bu konuya duyarlı olması lazım. İnşallah bütün toplum buna uyar. İnanın şöyle bir şey var; ben bu yaştayım, küçük çocuğun başını okşamaya korkuyoruz. Halbuki biz küçükken büyüklerimiz bizim başımızı okşarlardı, severlerdi. Ama şimdi yaklaşamıyorsun ki, ebeveyni yanlış mı anlar diye. Maalesef öyle bir toplum olduk. Çok üzülüyorum ben bu hale. İnşallah bütün insanlar artık fikirlerini değiştirirler. Aslında en başta kanunumuzun değişmesi lazım. Bunlara ağır bir ceza vermesi lazım” şeklinde konuştu. 

Taksideki yazı bir anneyi ağlattı 

Taksici Bülent Sürvar’ın duyarlılığına çok sevindiğini söyleyen Fatma Serin ise konuşurken gözyaşlarını tutamadı. “Keşke herkes böyle duyarlı olsa” diyen Serin, şöyle devam etti: “İnanın konuşamıyorum bile, çok duygulanıyorum. O kadar çocuklarımız gidiyor bizim. Yazık, günah. Gerçekten çok üzülüyoruz, her gün ama. Bütün annelerin yüreği yanıyor. Keşke bütün taksiciler, bütün dolmuşlar aynı yazıyı yazsa. Yazılsın bu. Her gün artık gözyaşı dökülüyor annelerden. Duygulanmamak mümkün değil. Bütün evlatlar bizim çocuklarımız.” 

 

İHA