Anadolu Fest'e yasak kararı yargıya taşınıyor

Güncelleme:

Eskişehir Valiliği, 4 gün sürmesi planlanan Anadolu Fest’in hemen öncesinde ildeki toplu etkinlikleri yasaklama kararı aldı. Karara gerici Eskişehir Kardeşlik Platformu da destek verdi. Platform açıklamasında, festivalde kızlı erkekli yatılı kalındığı ve alkol tüketildiğine dikkat çekti.

Eskişehir Valiliği’nin etkinlikleri 15 gün süreyle yasaklaması kentte 12-15 Mayıs tarihleri arasında yapılması planlanan müzik festivalini de etkiledi. Yasağın gerekçesi olarak da, “huzur ortamı ile kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin, genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi” gösterildi. Festivalin, açıklanan yasak gerekçelerinden hangisini ihlal ettiği Valilik tarafından netleştirilmedi.

“HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ”

Organizasyon sorumlusu Serdar Can, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında “Mahkemeye başvuru yaptık, yasal hakkımızı o gün de söylediğimiz gibi sonuna kadar arayacağız. Çünkü gayrimeşru bir şey yapmıyoruz. İlave olarak, burası festival öncesi ve sonrası zaten özel mülkümüz olduğu için, özel mülke girmemiz engellenir hale geldi” dedi.

 GERİCİLER HEDEF GÖSTERDİ

Festivalin yapılamayacak olmasıyla ilgili Eskişehir Kardeşlik Platformu adlı gerici örgütlerin bir araya geldiği birlikten de açıklama geldi. Platformun açıklamasında festivalde kızlı erkekli yatılı kalındığı ve alkol tüketildiği söylenerek yasağa destek verildi.

“KIZLI ERKEKLİ”

Açıklamada “Son birkaç yıldır Eskişehir’de Söğütönü Mahallesi okullar bölgesi karşısında alkol firmalarının sponsorluğunda, herhangi bir denetimin olmadığı, çadırlarda kızlı erkekli yatılı kalınan, alkol ve uyuşturucu etkisiyle istenmeyen görüntülerin oluştuğu, çevrede yaşayan ve eğitim öğretim gören çocuklarımıza birçok olumsuz örnek teşkil edecek, insan sağlığı açısından da sakıncalı müzik festivali adı altında hoş olmayan görüntüleri maalesef gördük şahit olduk. Mesele kimsenin sanatı, müziği, konseri ya da yaşam tarzı değil. Bugüne kadar Eskişehir’de kimin konseri, kimin sanatı engellenmiş? Eskişehir’de özellikle bahar ve yaz aylarında Porsuk çayı kenarında gençler oturur çalar söyler kendi aralarında eğlenir. Bugüne kadar ne şarkı söyleyene ne gitar çalana ne de onu dinleyen hiçbir gencimize kimsenin bir şey dediğini görmedik duymadık şahit olmadık. Müzik, sanat ve eğlence kendi mecrasında kaldığı sürece kimse yadırgamaz kimse de bir şey diyemez” denildi.

“Şimdi buradan tüm kamuoyuna soruyoruz,” diyen platform şöyle devam etti:

“Festival adı altında, denetimsiz bir ortamda, gençlerin günlerce alkol ve uyuşturucu maddelerle zehirlenmesinin, kurulan çadırlarda ne olduğu belirsiz ahlaksız ortamların oluşmasının sanattaki kültürdeki ve müzikteki yeri neresidir? Yanı başında 3 tane okul bulunan bu bölgede zaman mefhumu bulunmadan gençlerimizin akıl ve zihin sağlığını bozacak ahlaki yozlaşmasına sebep olacak bu tür faaliyetler gençlerimize bir şey kazandırmanın ötesinde onlara kötülük yapmak, bu milletin geleceği olan gençlerimizi zehirlemektir.

Şimdi buradan soruyoruz? Sokak aralarında, yasa dışı yollarla, yasa dışı zamanlarda araba bagajlarında alkol satılan ve şuursuzca alkol tüketilen bu “Festival”in öznesinin “Müzik” ve “Sanat” olduğunu kim söyleyebilir? Amaç “Sanat” mı? Yoksa ana babalarımızın yetiştirirken kendisinden bile sakındığı, eğitimi için bin bir fedakârlık yaptığı ülkemizin geleceği güzelim gençliğimizi alkol, uyuşturucu ve ahlaksızlık batağına sürüklemek mi? Ne yazık ki geçmiş yıllarda gördüğümüz görüntüler bu festivalin gençliğimizin alkol bataklığında zehirlenmesinde bir araç olarak kullanıldığını göstermektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi geleceği olan gençlerden mesuldür. Gençliğin akıl ve zihin sağlığını bozacak, onları zehirleyecek, toplum ahlakına mugayir her türlü oluşum ve faaliyet karşısında gençlerimizi korumakla mükelleftir. Buradan tüm anne ve babalara sesleniyoruz. Çocuklarınızın “Festival” adıyla şirin gösterilmeye çalışılan bu ortama girmesine müsaade etmeyiniz. Türk gençliğine sahip çıkmak bizlerin hepimizin tarihi sorumluluğudur. Kamuoyuna saygıyla duyulur.”