AYM’den kritik Abdullah Öcalan kararı

AYM’den kritik Abdullah Öcalan kararı
Güncelleme:

PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın, hakkındaki AİHM kararına itiraz sürecinde avukatlarıyla görüşmesinin engellendiği iddiasıyla AYM'ye yaptığı başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verildi.

Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın, hakkındaki AİHM kararına itiraz sürecinde avukatlarıyla görüşmesinin engellendiği ve bu şekilde adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla 17 Nisan 2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvurunun 'kabul edilemez' olduğuna karar verildi. Anayasa Mahkemesi'nin 8 Mart 2018 tarihli kararında, başvuru belgelerinin bir örneğinin Adalet Bakanlığı'na gönderildiği, bakanlığın görüşünü bildirdiği ve başvurucunun bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmadığı kaydedildi.

TALEBİ AİHM BÜYÜK DAİRE TARAFINDAN REDDEDİLDİ

Öcalan'ın mahkumiyet şartlarıyla ilgili AİHM'e ilettiği şikayetlere ilişkin 18 Mart 2014 günü karar verildiğini belirten Anayasa Mahkemesi, başvurucunun iddiasına göre; kararın AİHM Büyük Daire nezdinde üç aylık itiraz süresinin başladığı 19 Mart 2014 tarihinden, başvurunun yapıldığı tarihe kadar, başvuruyla ilgili avukatlarıyla 9 görüşme talebinde bulunduğu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hava muhalefeti veya gemi arızası nedenleriyle taleplerinin şifahi olarak reddedildiği, zaman zaman İmralı Adası'na hareket noktası olan Gemlik Jandarma Komutanlığı'nca da görüşmenin gerçekleşmeyeceğinin başvurucunun avukatlarına bildirildiğinin belirtildiği kaydedildi. Öcalan'ın, şikayet ettiği konuyu kaldığı İnfaz Kurumu Müdürlüğü'ne yazılı ya da sözlü olarak ilettiğine veya bu konuda İnfaz Hakimliği'ne başvuru yaptığına dair başvuru dosyasında bir bilgi ve belge olmadığı belirtilen kararda, başvurucunun avukatları aracılığıyla 12 ve 18 Haziran 2014 tarihlerinde AİHM'e ulaşan dilekçeleriyle bahsedilen kararın Büyük Daire tarafından incelenmesini talep ettiği, talebinin 13 Ekim 2014 tarihinde reddedildiği ifade edildi.

SAVUNMA HAKKI İHLALİ İDDİASI

Başvurucunun, AİHM kararına itiraz sürecinde avukatlarıyla görüşemediği, aynı dönemde ailesi ve milletvekilleriyle görüşmesinin mümkün olduğu halde hava muhalefeti ve gemi arızası gibi gerekçelerle iletişiminin sağlanmadığı, AİHM kararı sonrası başvurunun Büyük Dairece incelenme talebiyle ilgili sürece fiili engelleme olduğu, mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği, yazılı başvurularla ilgili yetkili makamlarca verilen yazılı bir karar bulunmadığı için tüketilecek bir yol olmadığı ve avukatlarıyla görüşemediği için bu süreçteki iddialarını dile getiremediğinden, silahların eşitliği ilkesi ile savunma hakkının ihlal edildiğini iddia ettiğini belirten mahkeme, kararda Adalet Bakanlığı görüşüne de yer verdi.