Cemaatin hedefindeki Büyükanıt sessizliğini bozdu

Cemaatin hedefindeki Büyükanıt sessizliğini bozdu

Savcı Ferhat Sarıkaya'nın itiraf gibi açıklamalarından Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın FETÖ'nün hedefinde olduğu anlaşıldı. Büyükanıt, Hürriyet'ten Fikret Bila'ya konuştu.

Ferhat Sarıkaya Van Cumhuriyet Savcısı olduğu sırada dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın adını Şemdinli'de Umut Kitapevi'nin bombalanması olayına karıştırmıştı.

9 Kasım 2005'te meydana gelen olayda Umut Ktapevi'ne el bombası atılmıştı.

Sarıkaya'nın hazırladığı iddianamede Büyükanıt'ın adı "sanık" olarak yer almıştı. Savcı Sarıkaya bununla da yetinmedi ve Yaşar Büyükanıt'ın yargılanmasına izin verilmesi için Genelkurmay Askeri Savcılığı'na yazı da gönderdi. 

Ferhat Sarıkaya o dönemde hem cemaat hem de hükümet çevreleri tarafından kahraman olarak ilan edilmişti.

"Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" misali "kahraman savcı" HSYK tarafından görevinden alındı.

Gerçi yine HSYK tarafından affedilip görevine geri döndü.

Şimdi aynı Savcı itiraf gibi açıklamalar yapıyor. Cemaatin Yaşar Büyükanıt'ı sanık sandalyesine oturtmak için kumpas kurduğunu ileri sürdü.

Sarıkaya'nın açıklamalarından sonra gözler Büyükanıt'a çevrildi. Emekli komutan sessizliği Hürriyet yazarı Fikret Bila'ya bozdu.

Büyükanıt Paşa mutluydu. Sebebi kendisiyle ilgili iddiaların asılsız olduğunun ortaya çıkmış olması ve bizzat o savcı tarafından itiraf edilmesiydi.

Yaşar Büyükanıt “Maalesef yıllarca asılsız iddialarla yıpratıldım. Şahsımda TSK’nın manevi şahsiyetini zedelemeye yönelik iftiralarla ilgili gerçeklerin ortaya çıkması beni mutlu etti.” diyor.

Büyükanıt Paşa üzüntüsünü ise şöyle ifade etti :

“Hem şahsım hem aile bireylerime dönük asılsız iddialardan duyduğum üzüntüyü size tekrar vurgulamak isterim. Ailece duyduğumuz üzüntü çok büyüktür.”

Büyükanıt Paşa, adını ağzına almadan, Savcı Sarıkaya’nın itiraflarıyla ilgili de şunları söylüyor.

“Şöyle bir söz vardır; hak er ya da geç yerini bulur. Bu olayda olduğu gibi. Ve bir söz daha vardır; gerçek er ya da geç ortaya çıkar. Bu itirafları avukatlarımla inceliyoruz. Tabii ki yasal haklarımı kullanacağım.”

 

 

Hürriyet