Danıştay’dan Soma faciası için yeni karar

Danıştay’dan Soma faciası için yeni karar
Güncelleme:

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili Danıştay 1. Dairesi yeni bir karar verdi. Karara göre 301 madencinin hayatını kaybetmesinde ihmali olduğu ileri sürülen 13 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verildi.

13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan ve 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının ardından, faciada ihmali olduğu iddia edilen 13 kamu görevlisi hakkında soruşturma açılması konusunda mağdur madenci ailelerin avukatları tarafından şikayette bulunulmuştu. Ancak çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kamu görevlilerinin hakkında soruşturma izni vermemişti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın izin vermemesinin ardından mağdur madenci ailelerinin avukatları tarafından Danıştay'a iki defa itirazda bulunmasına karşın itirazları reddedilmişti.

İtirazların reddinin ardından mağdur avukatları konuyu bir üst mahkeme olan Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşımıştı. AYM, 9 Mart 2020 tarihinde hak ihlali kararı vererek, dosyayı yeniden görülmesi için Danıştay'a tekrar göndermişti.

DANIŞTAY: SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMESİ KARARINI KALDIRDI

AYM'den gönderilen dosyayı tekrar inceleyen Danıştay 1. Dairesi, 13 kamu görevlisi için yeni bir karar verdi. Danıştay Birinci Dairesi, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer ve iş müfettişleri Ercemal Atasoy, Ayhan Yüksel, Aysel Ertürk, Yaşar Korkmaz, Ertan Gül, Abdurrahman Başkaya, Mehmet Göl, Mukadder Kavcar, Mehmet Tekelioğlu, Gürol Alaca, Emin Gümüş ve Ersin Bulut hakkında bakanlığının “soruşturma izni verilmemesine ilişkin” kararı yeniden değerlendirerek, bakanlığın kararını kaldırdı.

Danıştay 1. Dairesi'nin yeni kararı ile birlikte 13 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verilerek, hakim karşısına çıkması bekleniyor. Danıştay 1.Dairesi'nin verdiği kararda, soruşturmada eksik kalan bölümler şöyle sıralandı:

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Eynez Kömür İşletmesinde meydana gelen maden kazasının yaşandığı maden ocağını teftişten önce işverene haber vererek ve teftiş yapılacak güzergâhı, ocağı, hangi panoda inceleme yapılacağını bildirerek yüzeysel olarak denetlemek, tünellere inmeden, sorunsuz ve havadar alanları incelemek, antigrizu malzeme olarak gösterilen panoları ve elektrik motorlarını yeterince incelememek, rastgele seçilen işçiler yerine önceden seçilen ve ne söylemeleri gerektiği bildirilen işçilerle görüşmek, gaz izleme ile ilgili kayıtların geriye dönük olarak incelemesini yapmamak suretiyle usulsüz denetim yapmak.

Danıştay 1.Dairesi'nin aldığı kararın bir örneğinin gereğini yapılması için Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği öğrenildi.

“SİYASİ SORUMLULAR DA YARGILANSIN”

Danıştay 1. Dairesi'nin verdiği kararla ilgili değerlendirmede bulunan mağdur madenci ailelerinin avukatlarından Can Atalay, kararın ardından 13 kamu görevlisinin yargılanmasını beklediklerini ifade etti.

Atalay açıklamasında facianın siyasi sorumlularında yargılanması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:

Daha öncede Danıştay üst düzeydeki kamu görevlilerin yargılanmasına ilişkin karalar vermişti. Fakat bu karardan sonra artık Soma'daki 301 maden işçisini ölümünden doğrudan sorumlu olduğu belli olan üst düzey kamu görevlilerinin de bir an önce yargılanmaya başlanmaları gerekir.

Fakat önemli bir nokta var. Soma'daki maden faciasında siyasi sorumlularında olduğu çok açık. Bu nedenle siyasi sorumlularında yargılanmaları ve ceza almaları gerekir.


Avukat Can Atalay ayrıca 16 Haziran tarihinde Akhisar Ağır ceza Mahkemesi'nin Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ve mühendisler Efkan Kurt ile Adem Ormanoğlu hakkında verdiği kararla ilgili olarak mağdur madenci ailelerin avukatları olarak Yargıtay'a 22 Haziran tarihinde itirazda bulunduklarını da sözlerine ekledi.

MANİSA BARO BAŞKANI ARSLAN: KOVUŞTURMAYA YER YOK DA DİYEBİLİR, DAVA DA AÇALABİLİR

Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan ise Danıştay 1. Dairesi'nin 13 kamu görevlisi hakkında verdiği kararı şu şekilde değerlendirdi:

Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra Danıştay bu kararı almak durumunda kaldı. Aslında yeni bir süreç başlayacak. Savcılık makamı bu kişilerle ilgili iddianame hazırlamak durumunda.


Hazırlanan iddianameye göre yeni bir yargılama ve mahkeme süreci başlayacak. Tabi bu süreç içerisinde toplanacak olan deliller, dosyaya sunulacak olan deliller, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya içerisinde deliller tekrar değerlendirilmek durumunda kalınacak.

Sürece müdahale edilmediğinde, doğal sürecinde işlediğinde farklı kararların çıkabileceğini düşünüyorum. Danıştay izin verdikten sonra Savcılık illaki iddianame düzenlemek zorunda değil.

Kovuşturmaya yeri yoktur kararı da verebilir, dava açmayabilir. Ya da bu kişiler hakkında iddianame düzenler, ağır ceza mahkemesinde yargılamaya başlayabilir.