Doğru bildiğiniz bir çok şeyi unutun!

Doğru bildiğiniz bir çok şeyi unutun!

İşte günlük hayatta sıklıkla yediğimiz gıdalarla ilgili yaptığımız hatalar...

Eskiden: Sarısı kolesterol bombası olarak nitelendirilirdi.

Şimdi: European Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanmış bir çalışma da dâhil olmak üzere birçok araştırma, yumurta tüketimi ile kalp rahatsızlıklarının bağlantılı olduğu tespitini çürütüyor. Gün içinde alınması önerilen kolesterol miktarını bir yumurta sarısı karşılıyor; buna karşın besin değeri açısından en zengin kısım burası. Yumurta sarısında çinko, A Vitamini, D Vitamini ve kolin bulunduğundan, meme kanseri riskini azaltabiliyor. Ayrıca proteinle dolu; bu yüzden sadece yumurta beyazıyla yapılan omletler pek doyurucu olmaz. Louisiana’daki Pennington Biyomedikal Araştırmalar Merkezi’nden Doçent Doktor Nikhil V. Dhurandhar, “Yumurta yediğinde kendini tok hissettiğinden dolayı, daha sonra bir şeyler yeme ihtiyacı duymazsın” diyor.

Geri gelsin: Katı haşlanmış bir yumurta, dayanıklılığını koruman için çok iyi bir yiyecek olmakla birlikte sadece 70 kaloridir. Dikkat etmen gereken tek şey, yumurtaya eşlik eden tereyağı, sosis ve peynir gibi yağlı besinler.

Muz

Eskiden: Diğer meyvelere göre kalorisi yüksek olduğundan, muzun kilo almaya neden olan bir tür karbonhidrat olduğu düşünülüyordu.

Şimdi: Muzda dayanıklı nişasta adı verilen bir tür diyet lifi bulunur. Bunu bedenin hemen ememediği için geçici olarak karnını tok tutar, ancak seni tıkamaz. Colorado’daki Klinik ve Dönüşümsel Bilimler Enstitüsü’nde beslenme araştırmalarını yöneten Doktor Janine Higgins, dayanıklı nişasta ile ilgili yapılan çalışmalarda, bu maddenin yemek sonrası yağ yakımını arttırdığının ortaya çıktığını belirtiyor. Vücutta emilmeyen karbonhidratların yan ürünlerinden biri de, bedenin karbonhidratları yakmasını engelleyip onun yerine yağ yakmasını destekleyen bir yağ asiti olan bütirattır.

Geri gelsin: Yeşil olan bir muz seç. Çünkü rengi sarıya döndüğü zaman içindeki nişasta parçalanmaya ve dolayısıyla da sindirime karşı olan direncini kaybetmeye başlar. Eğer muz sertken yemeyi sevmiyorsan, bir tanesini blender ile ezip güzel bir smoothie hazırlayabilirsin. Bu, açlığını da azaltacaktır. İçmeden önce kokla: Şikago’daki The Smell & Taste Treatment and Research Foundation, muz kokusunun iştahı azalttığını belirtiyor. Dolayısıyla yemek yeme isteğini de azaltmış olacaksın.

Hindistan Cevizi Yağı

Eskiden: İçindeki doymuş yağ oranı oldukça yüksek olduğundan, diyet yapanlar tarafından dışlanmıştı.

Şimdi:  Bu yağın yapısında, ayçiçeği yağı gibi diğer sıvıyağlarda bulunan uzun zincirli trigliseritlere oranla daha kolay metabolize edilen, orta zincirli trigliseritler yer alır. The 150 Healthiest Foods on Earth kitabının yazarı Doktor Jonny Bowden, “Beden bunları enerji olarak kullanmak istediğinden, çok nadir yağ olarak depolar” diyor. 2009 yılında Lipids bültenlerinde yayımlanmış bir çalışmada, diyetini günde iki çorba kaşığı Hindistan cevizi yağı ile destekleyen kadınların karın yağlanmasının azaldığı ve HDL (iyi kolesterol) değerinin yükseldiği tespit edilmiş. Başka çalışmalar ise bu yağın LDL kolesterol veya tansiyon üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin bulunmadığını kanıtlıyor.

Geri gelsin: Kalorisi yüksek bir yağ olduğundan (bir çorba kaşığı 120 kalori), ne kadar tüketeceğine kendin karar vermelisin. Bowden, mısırözü gibi Omega-6 bakımından yüksek yağları, natürel veya sızma Hindistan cevizi yağı ile değiştirebileceğini söylüyor.

Kırmızı Et

Eskiden: Dana etinin kalp hastalıklarına yol açtığı ve kilo aldırdığına dair kötü bir şöhreti vardı
.
Şimdi:  Yeni yapılan araştırmalar, doymuş yağların ölçülü alındığında kalp için zannedildiği kadar tehlikeli olmadığını gösteriyor. Ayrıca bugün, 10 yıl öncesine göre daha kolay yağsız et bulabiliyorsun. Kırmızı et, kilo kontrolüne destek olan miktarda protein alman için de uygun. The SuperFoodsRx Diet kitabının yazarı Wendy Bazilian, “Eti sindirmek için uzun zaman ve enerji gerekir. Ayrıca kırmızı et, metabolizmana destek olacak aktif kasların oluşumuna yardımcı olur. Böylece dinlenme hâlinde kalori yakman da kolaylaşır” diyor. Buna ek olarak kırmızı et (özellikle de otla beslenen hayvanların eti) konjuge linoleik asit (CLA) bakımından zengindir. Bu asitlerin vücut yağlarını azalttığı biliniyor. Daha eski çalışmalar, CLA’ların yağ depolanmasına neden olan enzimlerin önünü kestiğini göstermişti.

Geri gelsin:  Etin nasıl bir et olduğu önemli. En yağsız olanlar sığır filetosu ve bonfiledir. Bunların 90 gramlık bir porsiyonunda neredeyse beş gramdan daha az (iki gramı doymuş olmak üzere) yağ vardır. Bir BlackBerry büyüklüğünde, 90-120 gram civarında bir porsiyon alıp ızgara yapabilir ya da fırında pişirebilirsin. Tavada kızartmaktan kaçın: Bu, etin yağ çekmesine neden olur.

Fıstık Ezmesi

Eskiden: Bu besin oldukça fazla yağ ve kalori barındırdığı için yıllardır dışlanmıştı.

Şimdi: Fıstık ezmesinin bir porsiyonunda (iki çorba kaşığı) 16 gram yağ bulunduğu bir gerçek. Ancak bunlar çoklu doymuş yağ olduğundan kalp dostu sayılıyor. Bazilian, “Fıstık ezmesi, senin çabalamana gerek kalmadan iştahını düzenler. Ayrıca besin değeri o kadar yüksektir ki, sonuç olarak daha az kalori tüketmiş olursun” diyor. International Journal of Obesity’de yayımlanmış bir çalışmada, diyetine fıstık ezmesi ekleyen kişilerin 18 ay sonunda dört kilo verdiği tespit edilmiş.

Geri gelsin: Light çeşitleri arama. Bunlara kaybettiği lezzet yerine tatlandırıcı eklenmiştir. İçinde katkı maddesi bulunmayan, doğal olan çeşitleri tercih et. Tabii yerken porsiyon kontrolüne de dikkat etmeyi unutma. (İki çorba kaşığını aşmamalısın.)