Prof. Dr. Ersoy, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Aday

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Ersoy, rektör adaylığını açıkladığı basın toplantısında temel ilkelerinin "umut, güven, liyakat, değişim ve gelişme" olduğunu söyledi.

Gazi Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersoy, Hotel Ankara Altınel'de düzenlediği basın toplantısında Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'ne aday olduğunu açıkladı. 30 yıldır Gazi Üniversitesi'nde asistanlık ve öğretim üyeliği yaptığını belirten Ersoy, bu yıllar sürecinde Gazi Üniversitesi'nin büyük aşama kaydettiğine dikkat çekti. "Üniversite olarak fiziki, teknolojik, bilgi birikimi, nitelikli insan kaynakları göz önüne alındığında gözle görülür şekilde büyüdük. Bu büyümenin yarattığı en önemli problem ise hantallaşma oldu" diyen Ersoy, hantallaşan bu sistem içerisinde üniversitenin temel fonksiyonu olan "eğitim ve nitelikli insan yetiştirme" motivasyonunun neredeyse kaybedildiğini bildirdi. Asistan, hemşire, idari personel ve öğretim üyelerinin işlerine istemeyerek gelmeye ve verimsiz olmaya başladıklarını vurgulayan Ersoy şunları söyledi:

"Umutsuzluk giderek artmaya başladı. Bu gelecek ile olan kaygılardan kaynaklı bir umutsuzluktu. Akademisyen olma ruhu köreldi. Birinci hedefim bu umutsuzluğu süratle gidermektir. Bunu gidermenin ilk yolu ise herkese ayırt etmeksizin farklı yönleri ile değerli olduklarını hissettirmektir. Üniversitede çeşitli bilim dallarında çalışan ve üretmek için gayret gösteren başta öğretim üyeleri olmak üzere herkese beklenen destekler verilecek ve önemli problemlerden biri olan akademik yükseltmeler hızla sağlanacaktır."

Ersoy, yönetimsel açıdan herkese, her düşünceye ve farklılıklara saygı duyulması gerektiğini ifade ederek, "Ana prensipler ve temel ilkeler belirlenmeli. Kişiler arasında hiçbir ayrım yapılmadan, bu kuralların uygulanacağı hakkında güvence verilmesi gerekiyor. Güven duygusunun temel kaynağı, kişinin geçmişi ve bu süreçte olaylara karşı takındığı tavırdır" dedi.

Rektör Adayı Ersoy, üniversitede yaşanacak değişimin akademik kurulların yönetimde aktif ve söz sahibi olması ile başlayacağını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DEĞİŞİMİN ANA ÇEKİRDEĞİ AKADEMİK KURULLARDIR"

"Akademik kurullarca yapılacak kadro, personel, ekipman istekleri üniversitenin imkanları dahilinde karşılanacaktır. Bunun karşılığında ilgili bölümden nitelikli ve dünya standartlarında bir eğitim, katma değeri yüksek üretim ve bilgi akışı, makale, kurs, toplantı düzenlemeleri gibi aktiviteler beklenecektir. Temel hedef, üniversitemizin dünyada ve yurtiçindeki bilimsel arenalarda gerektiği gibi temsil edilmesi ve Gazi Üniversitesi'nin sesinin duyurulmasıdır. Bu değişimden elde edilecek her türlü pozitif kazançtan bunu oluşturanların faydalanması da sağlanacaktır. Özetle değişimin ana çekirdeği akademik kurullardır."

Ersoy, gelişimin işin sonuç kısmı olduğunu vurgulayarak, "Kırılan umutların onarılması, güven ortamının tesis edilmesi ve herkese hissettirilmesi, tüm birimlerin başta akademik kurullar olmak üzere tek tek aktive edilmesi ile ortaya çıkan ürün başta toplumun faydasına olmak üzere hizmete sunulacaktır. Yani burada yapılması gerekli olan ana aksiyon, üniversite-toplum yararı-sanayi ve yan dalları ilişkisini kurmayı başarmaktır" diye konuştu.

Rektör Adayı Prof. Dr. Ersoy, açıkladığı süreçte geçişlerin sağlanması ve temel ilkelerin sağlam oluşturulması durumunda üniversitelerde ülke ihtiyaçlarına uygun, bedenen ve ruhen sağlıklı, nitelikli insanlar yetişebileceğini ve bu insanların ülkeye hizmet etmenin yanı sıra meslek sahibi olacağını belirtti. Elde edilecek başarı ile üniversitelerin en temel hedefi olan "nitelikli insan" gücünün sağlanacağını söyleyen Ersoy açıklamasını şöyle tamamladı:

"Oluşturulan bilgi ve deneyim birikiminin yurt dışına açılması da temel hedeflerim arasındadır. Bunun için Türkiye dışında özellikle Türki Cumhuriyetler'de Gazi Üniversitesi'ne ait kampüsler kurulabilir. Bu kampüslerde hem Türkiye'den hem de ilgili ülkelerden insanlara eğitim verebiliriz. Böylece öğretim üyelerimizin yurt dışı deneyimleri artarken, eğitime katkı sağlayan öğretim üyelerine gelir getiren ek kaynaklar da sağlayabiliriz. Bu proje, ilgili ülkenin sağlık sistemleri ve bizim sistemimiz içerisinde sağlanacak işbirliği ile çok kolayca çözülebilir. Gazi Üniversitesi yeni rektörünü seçerken yılgınlığa ve bıkkınlığa gerek yok. Ülkemiz ve kaynakları her türlü problemi çözmeye muktedirdir. Birlikte olma ve başarma içgüdümüz var. Üniversite öğretim üyeleri olarak devletimizle uyumlu çalışmak ve başarmak zorundayız. Her kim bu onurlu makama seçilip layık görülürse görülsün bizler Gazi Üniversitesi'nin emrinde ve yardımcıyız."