Ensar Vakfı Olağan Genel Kurulu

Ensar Vakfı Olağan Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Başbakanlığım dönemimde bir konuşmamda 'Dindar nesil yetiştireceğiz' dedim, birileri çılgına döndü. Yani 'Bir başbakan böyle konuşamaz' dediler. Yani niye konuşamayacağımı ben de anlayamadım. Ben bir başbakan olarak hedefimi b

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde bir konuşmasında "Dindar nesil yetiştireceğiz" dediğini aktararak, "Birileri çılgına döndü. Yani 'Bir başbakan böyle konuşamaz' dediler. Yani niye konuşamayacağımı ben de anlayamadım. Ben bir başbakan olarak hedefimi böyle belirlemişim, ama bu demek değil ki bu ülkede dinsiz olanlara hizmet vermeyeceğiz. Biz bu ülkede dindarına da hizmetimizi verdik, dinsizine de hizmetimizi verdik, bize hakaret edenlere de hizmetimizi verdik, orada bir ayrım yok ama hedefimiz dindar nesildir çünkü biz şunu biliyorduk, bitaraf olan bertaraf olur" dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Ensar Vakfı 37. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Genel Kurul'un hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, 1979'dan beri faaliyetlerini yakından takip ettiği, pek çok faaliyetlerinin içinde yer aldığı vakfa kuruluşundan bugüne kadar hizmeti geçen herkese şükranlarını sundu.

Katılımcıların "İşte ordu, işte komutan" sloganları üzerine Erdoğan, "Bu tür sloganlar yanlış anlaşılmalara vesile olur. Bizim çok güçlü bir ordumuz var. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz var. Şu anda Güneydoğu Anadolu'da bu teröristlere, işte Cehennem Deresi'nde neler çektirdiğini görüyorsunuz. Aynı şekilde polisimiz var" diye konuştu.

Salondaki gençlerin de vakti geldiğinde silahlı kuvvetlerin içinde yer aldığını, bundan sonra da yer almaya devam edeceğini anlatan Erdoğan, Türkiye'deki terör eylemlerinde ebediyete göç eden tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifalar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'ın ölüm yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Vefatının 5. seneyi devriyesinde eski Başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı hayırla yad etmek istiyorum. Ömrünü, bu ülkenin ve milletin milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak yeniden ayağa kalkmasına adamış bir dava adamıydı. Onun hayatı zorlu mücadelelerle, fedakarlıklarla, sarsılmaz bir inanç ve azimle dolu bir hayattı. Her geçen gün rahmetli hocamızın ülkemize yaptığı hizmetlerin önemini, verdiği mücadelenin değerini çok daha iyi anlıyor, çok daha iyi idrak ediyoruz. Ben kendisine bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor, Rabbim mekanını cennet eylesin diyorum" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de imam hatip davasının bugünkü seviyeye gelmesinde Ensar Vakfı'nın büyük gayreti, rolü bulunduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İmam hatip neslini sürekli daha ileriye taşımak, ülkemizin, milletimizin ve tüm ümmetin geleceğinin teminatı haline dönüştürmek için çok daha fazla çalışmamız, çok daha fazla emek vermemiz gerekiyor. Başbakanlığım dönemimde bir konuşmamda 'Dindar nesil yetiştireceğiz' dedim, birileri çılgına döndü. Yani 'Bir başbakan böyle konuşamaz' dediler. Yani niye konuşamayacağımı ben de anlayamadım. Ben bir başbakan olarak hedefimi böyle belirlemişim, ama bu demek değil ki bu ülkede dinsiz olanlara hizmet vermeyeceğiz. Biz bu ülkede dindarına da hizmetimizi verdik, dinsizine de hizmetimizi verdik, bize hakaret edenlere de hizmetimizi verdik, orada bir ayrım yok ama hedefimiz dindar nesildir çünkü biz şunu biliyorduk, bitaraf olan bertaraf olur. Böyle yürüdük bu yolda."

Erdoğan, her geçen yıl daha büyüyerek şube sayısı 165'e ulaşan Ensar Vakfı öncülüğü ve desteğiyle bu mücadeleyi daha da başarıya ulaştıracaklarını ifade ederek, vakfın bünyesinde hayata geçirilen projelerine değindi.

- "Bazı profesörlerimiz, doçentlerimiz imam hatiplere müdür olmazlar mı?"

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile de paylaştığı bir konuya işaret eden Erdoğan, şunları aktardı:

"Biliyorsunuz imam hatiplerde proje okullarımız var. Bunlardan seçim yapmak suretiyle bazı profesörlerimiz, bazı doçentlerimiz, bazı yardımcı doçentlerimiz veya doktorasını yapmış hocalarımız acaba imam hatiplere müdür olmazlar mı? 'Ya nereden çıktı bu?' diyebilirsiniz. Geçmişte bu ülkede bunun örnekleri başka okullarda var. Şimdi ben de teklif ediyorum. Haydi bakalım. Şimdi bazı profesörlerimiz, doçentlerimiz, yardımcı doçentlerimiz, doktorasını yapmış hocalarımız çıksın 'Ben varım. Ben imam hatip okulunda yöneticilik yapmaya varım' desin. İnanıyorum ki ben bu işin başını çekecek bazı profesörlerimiz, doçentlerimiz, yardımcı doçentlerimiz, doktorasını yapmış hocalarımız Allah'ın izniyle çıkacaktır. Diyecektir ki 'Ben varım'. Hani 'Kim var?' denildiği zaman sağına soluna bakmadan 'Ben varım' diyecek bir nesil diyor ya üstat. İşte o" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendi kuşaklarının 1970'li yıllardan başlayarak 1980 darbesini, 28 Şubat'ı yaşayarak bilinen, bilinmeyen engelleri aşarak mücadeleyi bugünlere getirdiğini anlatırken, sıranın gençlere geldiğini söyledi.

Türkiye'de bir dönem 600 binlerden 60 binlere inen imam hatip okullarındaki öğrenci sayısının 1 milyon 200 bine yükseldiğini kaydeden Erdoğan, salonda bulunanlara şöyle seslendi:

"Kemiyet iyi, ama hedef bundan sonra kemiyetin yanında keyfiyet. Şimdi bunu da başarmamız lazım. Sizlerden bu okullarda eğitim-öğretim gören her bir evladımızı tepeden tırnağa kendi değerlerimizle mücehhez olarak hayata hazırlamanızı bekliyorum. Sizlerden rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un 'Asım'ın nesli' diye tarif ettiği nesil olarak yetişmenizi ve böyle bir nesil yetiştirmenizi istiyorum. Üstadın ifade ettiği gibi 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir' şuurunda bir gençlik çağrısına cevap vermenizi bekliyorum. Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam'ın 'Gözümün nuru' dediği, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin Efendilerimizin kıymetinde bir nesil için gecenizi gündüzünüze katmanızı sizlerden özellikle istiyorum. Kur'an'da bize örnek gösterilen Hazreti Yusuf Aleyhisselam'ın ahlakında, Ashab-ı Kehf’ samimiyetinde bir nesil için hep birlikte çalışmak, 24 saatimize bir saat daha ilaveyle 25'inci saati doldurmak mecburiyetindeyiz."

Erdoğan, gençlere "Medeniyetimizin yeniden ihyası için mücadeleye hazır mıyız? Hedefimize ulaşana kadar durup dinlenmeden çalışmaya var mıyız? İtikadımıza sarılarak amelimizi asla ihmal etmeyerek, daha ileri seviyelere ulaşmakta kararlı mıyız? Rüzgar ne yönden eserse essin, ne kadar güçlü eserse essin inancımızın ve davamızın istikametinden şaşmadan yolumuza devam edecek miyiz? Üzerimize ister 27 Mayıs ve 12 Eylül gibi silahlarıyla gelsinler, ister 28 Şubat gibi postmodern yöntemleriyle abansınlar, isterse paralel ihanet çetesi gibi piyonlarını salsınlar, her türlü saldırı karşısında dimdik ayakta duracak mıyız?" diye sordu. Salondan gelen "Evet" yanıtları üzerine de Erdoğan, "Maaşallah barekallah. Ben sizlere inanıyorum, güveniyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun" dedi.

(Sürecek)