-İslam İşbirliği Teşkilatı 13. Zirvesi

-İslam İşbirliği Teşkilatı 13. Zirvesi

İİT Genel Sekreteri Medeni: - "Son 3 ayda İİT üyesi ülkelerde terör eylemleri tırmanışa geçti. 174 terör saldırısı gerçekleşti. Bu saldırılar 3 bin kişinin hayatına mal olurken 4 bin kişinin yaralanmasına neden oldu"- "Anlaşmazlıkları göz önünde bulundurm

İSTANBUL (AA) - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri İyad Medeni, son 3 ayda üye ülkelerde terör eylemlerinin tırmanışa geçtiğini vurgulayarak "174 terör saldırısı gerçekleşti. Bu saldırılar 3 bin kişinin hayatına mal olurken 4 bin kişinin yaralanmasına neden oldu." dedi.

Medine, İstanbul Kültür Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve AA'nın ev sahibi fotoğraf sağlayıcısı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslam Zirvesi'ndeki konuşmasının başında, Türkiye’ye İslam ümmetine verdiği destekten ötürü teşekkür etti.

İslam dünyasının yaşadığı sıkıntılar nedeniyle bu zirveden büyük beklenti içinde olduğunu ifade eden Medeni, bu nedenle zirvede belirli öncelikleri içeren ve stratejik temeller üzerine inşa edilen yeni bir 10 yıllık eylem planının kabul edileceğini söyledi. Medeni, bu planın İİT üyesi ülkelerin tam bir koordinasyon içinde alınan kararların uygulanmasını takip edeceğini belirtti.

Filistin davasının hala en önemli mesele olduğunu vurgulayan Medeni, barış sürecini devam ettirme konusunda uluslararası siyasi iradenin bulunmadığını, bu yüzden zirvede bu konuya gösterilecek hassasiyetin önemli olacağına dikkati çekti.

Cakarta'da 7 Mart 2016'da toplanan Filistin konulu olağanüstü zirvede Filistin davasına verilen önemi uluslararası düzeyde ortaya koyma fırsatı bulduklarını anlatan Medeni, şöyle devam etti:

"Bu noktada atılacak adımlar ve ilgili aktörlerin desteğini almak için neler yapılması gerektiği masaya yatırıldı. Bu zirvede Fransa’nın da bir konferans düzenleme konusundaki çabaları memnuniyetle karşılandı. Bu konferansın hazırlıkları için çalışmaya devam edeceğiz. Ortadoğu’da tekrar bir barış umudunu hayata geçirmek istiyoruz. Umuyoruz ki bu konferans önemli bir rol oynayacaktır ve Filistinlilerin özgürlük ve onur içinde kendilerine ait, başkenti Kudüs olan bir ülke kurmalarını sağlayacaktır. Anlaşmazlıkları göz önünde bulundurmadan, ortak noktalarımıza bakarak etkili bir şekilde Filistin hükümetinin çalışmasını sağlamalı ve müzakereci yapısını güçlendirmeliyiz.”

- İslam dünyasındaki terör saldırıları

İyad Medeni, son 3 ayda İİT üyesi ülkelerde terör eylemlerinin tırmanışa geçtiğini vurgulayarak “174 terör saldırısı gerçekleşti. Bu saldırılar 3 bin kişinin hayatına mal olurken, 4 bin kişinin yaralanmasına neden oldu.” diye konuştu. Medeni, İİT ülkelerinin dışında yaşanan ve sözde İslamcılar tarafından yapılan saldırıların sadece bu yıl 520’den fazla kişinin yaralanmasına, 122 kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğunun altını çizdi.

Medeni, şunları söyledi:

"İİT’nin kuruluş şartı bizlere dayanışma öngörmekte ve karşılıklı olarak destek, işbirliği ve saygıyı ortaya koymaktadır. İİT’nin bu tip anlaşmazlıkları çözmek için istikrar ve güvenliği sağlama kapasitesi vardır. İslam Adalet Divanı’nın kurulması vasıtasıyla üye ülkeler adli sistemlerini birbirleri ve uluslararası kuruluşların uygulama şekilleriyle uyumlaştıracaklar. Ancak bu anlaşmayı 35 sene önce yapmış olmamıza rağmen sadece 13 ülke onayladığı için hayata geçiremedik.”

Teşkilatın çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Medeni, raporun üye ülkelerdeki meselelere de değindiğini ifade etti.

Suriye konusunda Birleşmiş Milletler tarafından ortaya konan çabaları desteklediklerini belirten Medeni, Suriye krizinin siyasi bir şekilde çözülmesi için Cenevre 1’den çıkan bildirgeyi de desteklediklerini kaydetti.

Irak’ta da halkı oluşturan bütün unsurları bir araya getirecek bir çözümün peşinden gittiklerine, Yemen’de meşru bir hükümetin oluşturulması yönündeki çabaları desteklediklerine işaret eden Medeni, Libya’daki tarafların anlaşmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

İİT’nin Mali hükümetiyle muhalefet arasında yapılan Cezayir Barış Anlaşması'nın garantörü olduğunu, kapsamlı bir barışı tesis etmek ve ülkenin kuzey bölgelerinde kalkınmanın sağlanmasını gerçekleştirebilmek için çabalarını devam ettireceklerini anlatan Medeni, Afganistan’da da bir ulema konferansı toplayarak barışın sağlanmasına giden yolda çabalarını sürdürdüklerini belirtti.

“Somali’de 6 ayaklı politikanın uygulanması çerçevesinde hükümetle çalışmaya devam ediyoruz.” diye konuşan Medeni, teşkilatın aynı zamanda Somali için tröst fonunun da aktive edilmesi için üye ülkelere çağrı yaptığını hatırlattı.

Sudan ve Uganda ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde de müdahil olduklarını anlatan Medeni, şu ifadeleri kullandı:

“Cammu ve Keşmir halkları hala meşru haklarından yararlanamamakta. Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki işgali de devam etmektedir. Azerbaycan’ın uluslararası olarak tanınan sınırlarının ihlal edilemeyeceği bir çerçevenin olması gerektiğini düşünüyoruz. Kosova’nın, bağımsızlığını kazanan diğer ülkeler gibi muamele görmesi gerektiğini düşünüyoruz. Myanmar’da azınlıkların haklarını kazanacaklarını düşünüyoruz, Rohingyalar da buna dahildir.

Filipinler’deki barış süreci konusunda oradaki Birleşmiş Milletler yapılarına güvenimiz vardır.

İİT aynı zamanda canı yürekten Tayland, Çin, Rusya, Kırım ve diğer bölgelerdeki Müslüman toplulukların yaşadığı şartların takipçisidir. Bu insanların barış ve hükümetleriyle istişare için gerekli olan zemini tesis edebilmeleri ve eksiksiz tam vatandaşlık haklarından yararlanabilmeleri için bizler de desteğimizi veriyoruz.”

İİT Genel Sekreteri, İslam dünyasının çatışmaların yanı sıra doğal afetlerle karşılaştığını ve bu nedenle insani yardım faaliyetlerinin koordine edilebilmesi için bir mekanizmaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Üye ülkelerin ekonomilerinin gelişmesi için de çalışmalar yürüttüklerini belirten Medeni, bu ekonomik çalışma alanlarının kendileri için çok önemli olduğunu kaydetti. Medeni, İslam medeniyetinin tüm dünyaya kapılarını açtığını söyleyerek “Çoğulculuk, müsamaha ve tolerans bizim için bir güç kaynağıdır ve barışın da zeminidir.“ dedi.

"Adalet ve Barış İçin Birlik ve Dayanışma" temasıyla toplanan ve AA'nın fotoğraf sağlayıcı olduğu zirveye, 30'dan fazla devlet ve hükümet başkanı katılıyor. 1969 yılında kurulan İİT'nin 56 üyesi ve 5 gözlemci üyesi bulunuyor. Teşkilat, rejimin protestoculara sert müdahalesi sonrasında Suriye'nin üyeliğini askıya almıştı.

Birleşmiş Milletler'den sonra dünyadaki ikinci en büyük örgüt olan İİT, bütün İslam ülkelerinin bir araya geldiği tek uluslararası örgüt konumunda. Teşkilatın en yetkili organı olan İslam Zirvesi, genel politikaları belirlemek ve zirve başkanını seçmek üzere üç yılda bir toplanıyor. Zirve sonunda gelecek 10 yıl için çeşitli alanlarda hedefler koyan "İİT-2025:Eylem Programı" belgesinin, Filistin kararının ve nihai bildirinin kabul edilmesi, Türkiye tarafından hazırlanan, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlar ve bu sorunların çözümüne ilişkin yaklaşımları içeren "İstanbul Deklarasyonu"nun yayımlanması bekleniyor.