İstanbul'un semt pazarları

İstanbul'un semt pazarları

İstanbul pazarlarında yok yok.. Peki hangi pazar nerede?

Artık dev bir şehir olan İstanbul ’da binlerce süpermarket ve onlarca alışveriş merkezinin arasında hâlâ pazarları seven kaç genç kaldık bilmem ama pazara gitmek benim için özel bir ritüeldir. Sokakların arasında pazarcıların “Gel abla, gel”, “Param olsa ben alsam” bağırışları arasında gezerken pazarın en taze, en ucuz ve en kaliteli ürününü bulmak uğruna her tezgâhı dikkatle incelemek, ardından pazarcıyla tatlı tatlı atışarak pazarlık yapmak, ürünlerin yaydığı taze koku ve renk cümbüşü...
Tüm bu zevklerden mahrum kalmamak için her fırsatta kendimi ya mahalleme yakın olan ya da arkadaşlarımın tavsiye ettiği bir pazara atarım. Deneyimlerime dayanarak söylüyorum ki mayıs ayı bahar meyve-sebzeleriyle dolup taşan pazarları gezmek için bulunmaz bir dönem.
İşte köy pazarından organiğine, ‘sosyete pazarı’ diye ünlenenden en devasa olanına İstanbul’un cazibeli pazarları...

Kastamonu Pazarı’ndaki ürünler her hafta İnebolu’dan geliyor.

Köyden taze taze Kastamonu pazarı

Radikal Gazetesi'nden Ece Çelik'in haberine göre, pazar sabahları Kasımpaşa’da kurulan Kastamonu Pazarı’nda sertifikalı organik ürünler falan aramayın, bulamazsınız! Ama manavda-markette bulunması zor ‘doğal’ ürünler sattığı için burası sağlıklı beslenme ve yerel ürün meraklılarının göz bebeği. Tarihi İnebolu pazarı olarak da bilinen Kastamonu Pazarı’nda ürünler her hafta taze taze İnebolu’dan geliyor. Pazarcıların da çoğunun İnebolulu olduğu pazarda bu aralar mevsim dolayısıyla en gözde ürün mantar. Kastamonu Pazarı’nda İnebolu’dan gelen mantarın turşusundan reçeline her türünü bulmak mümkün. Pazarda bir diğer popüler ürün ise köy ekmeği. Taze taze gelen köy ekmeği memleketlerindeki ekmeğin kokusunu özleyenler için birebir. Meşe odunuyla taş ocakta pişen ekmeklere tezgâhta mis gibi kokan gözlemeler, keteler de eşlik ediyor. Erişte, salça, tereyağ, peynir gibi ürünlerin yöreye has versiyonları ile yine Kastamonu bölgesinde gözde olan her tür ot ve sebzenin de satıldığını söylemeye gerek yok. Bunların dışında köy tavuğu, yumurta, reçel gibi pek çok ürün bulunabilen Kastamonu Pazarı’na erken giden taze ürünü kapıyor. Pazar en kalabalık saatlerini sabah 07.30 civarında yaşıyor. Tezgâhında sebzeleri satmak için bekleyen Mehmet Çelik, “Buraya Üsküdar’dan, Kadıköy’den bile gelen var, memleketini özleyen buradan alışveriş yapıyor” diyor.

Organik sevenlere Feriköy pazarı

Her cumartesi Feriköy’deki Lala Şahin Sokak’ta kurulan pazar Buğday Derneği ve Şişli Belediyesi’nin ortak girişimiyle beş yıldır hizmet veriyor. Burada her şey organik. Sabah 06.00’da başlayan pazarda sebze-meyvenin yanı sıra doğal krem, yumurta, tavuk eti, gözleme tezgâhları da var. Sabah saatlerinde epey kalabalık olan pazarın fiyatları diğer pazarlara göre çok daha yüksek. Enginar tezgâhına gidip “Bana oradan dört tane enginar lütfen” diyecekseniz 15 lirayı gözden çıkarmanız gerek. Feriköy pazarını diğerlerinden farklı kılan bir diğer nokta pazardaki satıcı ve müşteri profili. Gerek satıcılar gerek müşteriler birer organik beslenme gurusu gibi. Tezgâhında kayısı, meyve suyu gibi ürünler satan Semih Baydar’a göre organik beslenmek bir yaşam tarzı. Dört yıldır burada tezgâh kuran Baydar, iki üniversite mezunu. Yıllarca özel sektörde çalıştıktan sonra organik beslenme üzerine çalışmaya başlayan Baydar “Bizim eve et ya da sebze-meyve olarak organik olmayan bir şey giremez” diyor. Buğday Derneği’nin girişimiyle kurulan diğer %100 ekolojik pazarlar: Her pazar Kartal Tren İstasyonu’nun arkasında, her cuma Bakırköy Airport AVM Yanı Açık Otopark Alanı’nda, her cumartesi Beylikdüzü Enver Adakan Caddesi’nde, her pazar ve cumartesi Konya’da, eylül ve ekim aylarında her pazartesi Burhaniye’de kuruluyor.

Dolapdere bit pazarı

Pazar sabahları erken saatlerde Dolapdere Caddesi’ne dik uzanan dar sokaklarda kaynayan bir kalabalık ve caddeye park etmiş onlarca araba görürseniz bit pazarının önünden geçiyorsunuz demektir. Dolapdere Bit Pazarı’nın şöhreti nereden kaynaklanıyor anlamak zor. Çünkü burası öyle nostalji meraklılarının fink attığı, antikaların, plak falan gibi kültürel objelerin el değiştirdiği bir yer değil. Burası öncelikle civar yoksullarının kendilerine kıyafet ve eşya almak için toplandığı bir yer. Siyahlar, Çingeneler, Dolapdere ve Tarlabaşı’nın tüm dezavantajlı gruplarına mensup insanlar sokağın mutat kalabalığını oluşturuyor. Satıcılar da zaten evindeki üç-beş parçayı toplayıp gelenlerle, oradan buradan topladığı eski püskü giysileri bir yığın yaparak o gün ekmek parasını doğrultmaya çalışanlar. Tabii ki arada eski bir fotoğraf makinesi, teyp, unutulmuş bir kültablası ya da vazo, hiçbir sahafın kabul etmeyeceği kadar ucuza fotoğraflar falan toplamak için kalabalığa karışanlar da var.

Şehrin göbeğinde Beşiktaş pazarı

Cumartesi günleri Beşiktaş Evlendirme Dairesi’nin arkasındaki katlı otoparka kurulan Beşiktaş Pazarı iki kattan oluşuyor. Üst katında peynir, sebze-meyve gibi gıda ürünleri satılan pazarın alt katındaki tekstil ürünleri sosyete pazarlarını aratmayacak türden. Çorap ve iç çamaşırı tezgâhlarında öne çıkan Beşiktaş Pazarı’nda Tophop’ta satılan renkli ve eğlenceli çorapları, Marks&Spencer’da satılan iç çamaşırlarını uygun fiyatlara bulmak mümkün.

En büyüğü Fatih pazarı

İsanbul’un bilinen en eski ve en büyük pazarlarından olan Fatih Pazarı her çarşamba yedi ana cadde ve 17 sokak üzerine kuruluyor. Sebze-meyve, giyim, takı, kap kacak gibi çok çeşitli ürünlere ulaşılabilecek pazar o kadar büyük ki her noktasını gezebilek imkânsız. Fatih Pazarı özellikle modayla ilgilenenler için önemli bir nokta. Tezgâhlarda en çok gördüğümüz ürün renk renk, çeşit çeşit kumaş. Ünlü fabrikalardan getirilmiş şifon, deri, polar ve pamuklu kumaşlar Fatih Pazarı’nı eli dikiş tutan kadınların favorisi haline getiriyor. Ucuzluğuyla dikkat çeken tezgâhlarda çoğu pazarda olduğu gibi her türlü pazarlık mübah. Ayrıca çoğunda kredi kartı ile alışveriş yapmak da mümkün.

En eski sosyete pazarı Yeşilköy pazarı

Sosyete pazarlarının en eskilerinden olan Yeşilköy Pazarı’nın farkı “Pıradalar buradaa, Çaneller burada ablaa” diye bağıran satıcılar. 12 sokak ve binin üzerinde tezgâhla kurulan Yeşilköy pazarı meyve sebzeden çok tekstil ürünleriyle öne çıkıyor. Zara, Lacoste, GAP gibi markaların ihraç fazlalarının (bazı tezgâhlarda sahtelerinin) çok ucuz fiyatlarda satıldığı pazar gerçekten bir sosyete pazarı. Pazarda kürk yelekler satan Ahmet Bey “Seda Sayan’ından Fatma Girik’ine televizyonda gördüğümüz pek çok ünlü alışverişini benden yapar” diyor. Magazin âleminin sevdiği isimlerden modacı İvana Sert’in yakınlardaki “Yeşilköy Pazarı’ndan giyiniyorum” sözlerini de hatırlatalım. İvana Sert ile aynı yerden giyinmek için Yeşilköy’e çarşamba günleri gitmelisiniz.

Bunlar da var

Erenköy Pazarı:
Perşembe günü minibüs caddesi civarında kurulan pazar, giyimden sebze-meyveye pek çok seçenek ve sıcak esnafıyla semt halkına hizmet veriyor.
Kadıköy Pazarı: ‘Salı Pazarı’ olarak da anılan ve artık Hasanpaşa’da (Uzunçayır Caddesi) kurulan Kadıköy Pazarı, gıda ve tekstil ürünleriyle Anadolu Yakası’nın en bilinen pazarı.
Pazartürk: Bahçeşehir’de cumartesi günleri kurulan pazar çeşitli gıda ve tekstil ürünleriyle 2004’’ten beri Bahçeşehir sakinlerine hizmet veriyor.

‘Önce pazar sonra iş’

Ümit Demir (Feriköy pazarı): 2008’den beri organik pazarda enginar satıyorum. Ben tekstilciydim daha sonra organik tarım kavramıyla tanıştım. Organik tarım çok zahmetli bir iş, bu yüzden fiyatlar da biraz pahalı. İnsanlar sağlıklı, doğal ürünlerle beslenmek istiyorlar. Pazarı sabah 05.30’da açıyoruz. İnsanlar alışverişlerini yapıp işlerine öyle gidiyor.

Radikal