Karakoldaki Cinayet Ve İntihar Olayında İki Erin Aileleri Buluştu

ANKARA'da geçen hafta vatani görevini yapan er Uğur Özdel'in nöbette arkadaşı Osman Denktaş'ı öldürüp intihar etmesinin ardından erlerin aileleri bir araya geldi. Denktaş, ailesi Özdel ailesine taziye ziyaretinde bulunurken, aileler çocuklarının olayını şüpheli bulduklarını söyledi.

Ankara Gölbaşı Ahiboz Jandarma Karakolu'nda geçen hafta vatani görevlerini yapan er Uğur Özdel, iddiaya göre nöbette arkadaşı Osman Denktaş'ı öldürdükten sonra intihar etti. Olayın ardından Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde yaşayan Osman Denktaş'ın babası Sait, ağabeyi Bedri ve ailenin ileri gelenleri, Uğur Özdel'in Diyarbakır'ın Çarıklı Beldesi'nde yaşayan ailesinin evine gelerek taziye ziyaretinde bulundu. İki gencin aslında çok iyi arkadaş olduklarını belirten aileler çocuklarının birbirleriyle tartışmasına ihtimal vermedikleri belirttiler.

UZMAN ÇAVUŞ'U BÖLÜK KOMUTANINA BİLDİRDİK

Yaşamlarını yitiren iki erin babaları birbirlerine taziye ziyaretinde bulunurken, olay sonrası Özdel ailesinin de Denktaş ailesine taziye ziyaretinde bulunduğu öğrenildi. Taziyeleri kabul eden baba Mustafa Özdel, oğlunun Gölbaşı Jandarma Karakolu'nda vatani görevini yaparken olaydan yaklaşık 10 gün önce Ahiboz Jandarma Karakolu'nda gönderildiğini söyledi. Bu karakolda göreve başladıktan birkaç gün sonra kendisini aradığını belirterek kendisine karakolda bir uzman çavuşun kendisine problem çıkardığını bu yüzden sıkıntılı olduğunu bildirdiğini anlattı. Özdel, oğlunun eski görev yerine gitmek istediğini, bunun üzerine ise karakol komutanını arayıp yaşanan durumu anlattığını kaydetti.

Bölük Komutanı ile yaptığı telefon görüşmesinde kendisinin terslendiğini ileri süren baba Mustafa Özdel, "Oğlum uzman çavuşun baskıları devam ediyor deyince ben de bölük komutanını bir daha aradım. Kendisinden rica etmeme rağmen eski karakola gönderilmedi. 6 gün sonra da olay bu oldu. Bu olaydan şüphe duyuyorum. Üstelik olay basına farklı yansıtıldı. Yaklaşık 20 dakika karakolda yaralı halde bekletilmiş iki genç. Olay saati belli, yaralı halde çocuğun hastaneye ulaştırıldığı saat belli. Benim oğlumun nöbet saati belliydi. O sırada nöbet kulübesinde ne işi var" dedi.

OLAYDAN SONRA UZAMN ÇAVUŞ SORGULANMIŞ

Osman Denktaş'ın ağabeyi Bedri Denktaş ise olaydan yaklaşık 2 ay önce yüz yüze görüştüğü kardeşinin, karakolda görevli olan ve ismini bilmediği bir uzman çavuşun kardeşine baskı yaptığını ilettiğini söyledi. Denktaş, kardeşinin her görüşmede bu şikayetini dile getirmesi üzerine telefonla bölük komutanını aradıklarını durumu anlattığını söyledi. Bölük komutanın kendisine başka bir ailenin de aynı uzman çavuştan şikayetçi olduğunu anlattığını belirten Bedri Denktaş, şunları anlattı:

"Kardeşimle son görüşmemiz olaydan 10 dakika önce oldu. Telefonla görüşürken 'uzman çavuş arıyor, gitmem lazım' dedi. Ardından telefonu kapattı. Ardından olay olmuş. Cenazeyi teslim almaya gittiğimizde yüzbaşıya kardeşimin sıkıntılarını size telefonla iletmiştim, neden gereğini yapmadınız? Ben size şikayette bulunmuştum dedim. Yanında bir yarbay vardı. Yüzbaşı bana gereken yapıldı yanıtını verdi. Yanındaki yarbay müdahalede bulunarak, şaşkınlıkla 'bunları söylemediniz' dedi. Kardeşimin şikayetçi olduğu uzman çavuşu sorunca onunla nöbetçi askerin sorguda olduğunu söylediler. Olay basına yansıdığı gibi değil, tüm boyutuyla araştırılmasını istiyoruz."

Osman Denktaş'ın dayısı Raşit Temelli ise vatani görevini yapan 2 gencin ölüm olayının şüpheli olduğunu ileri sürerek, "Bizim isteğimiz soruşturmanın bitmesi ve suçlular varsa tespit edilip, adalete teslim edilmesidir. İkisi de bir komutanla yaşadıkları sorunları ailelerine söylemiş. Babaları da birlik komutanlarını arayarak, bu konuyu izah etmişler. Ancak sıkıntı giderilmemiş ve bu olay olmuş" dedi.

CA(GG/ESM)