Kentsel dönüşümde kanserojen tehlike

Kentsel dönüşümde kanserojen tehlike
Güncelleme:

Kentsel dönüşüm sırasında yıkılan binalardan yükselen tozlardaki "asbest"in milyonlarca insanı tehdit ettiği ortaya çıktı.

Türkiye kentsel dönüşüm ile birlikte bambaşka bir tehlike ile karşı karşıya. Hızla yıkılan binalardan yükselen tozlardaki 'asbest' kentlerdeki milyonlarca insanı tehdit ediyor. Uzmanlara göre yıkılan binalardan yükselen ve rüzgarla çevreye yayılan asbest tozlarının gelecek 15-20 yıllarda Türkiye'de kanser vakalarında patlamaya neden olabileceği öne sürülürken mega kent İstanbul'da Kadıköy ve Maltepe'deki yıkım çalışmalarında 'asbest' bulgularına rastlandığı bildirildi.

Milliyet Gazetesi’nden Mert İnan’ın haberine göre inşaat firmaları 7-8 bin liralık maliyet için halk sağlığını hiçe sayıyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 30 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konuyor. Sigara bağımlılığı ve hava kirliliği akciğer kanserinin en önemli nedenleri arasında. En ölümcül olan akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri asbest. Uzmanlara göre yıkılan inşaatlarda asbestli malzeme kullanımı nedeniyle binlerce insan ciddi risk altında.

‘MİLYONLUK PROJELERDE’ KÜLFET GÖRÜYORLAR

2010 yılından önce yapılan tüm binalarda asbestli malzemelerin kullanıldığını öne süren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, “İstanbul'daki 39 ilçe belediyesinden sadece yedisinde eski binaların yıkımı için ‘asbest temiz' belgesi isteniyor. Bu ilçeler Kadıköy, Şişli, Beşiktaş, Ataşehir, Maltepe, Tuzla ve Bağcılar. Müteahhitler asbest ölçümü ve önlemlerini mali külfet görürken, belediyeler üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Yıkım, yapım işini yapacak müteahhit bir an önce ruhsat alarak zaman ve maliyeti minimize etmek istiyor. Yönetmelikler olsa da ilçe belediyelerin yaptırım gücü olmadığından asbest ölçüm ve denetimleri gerçekleştirilmiyor” diyor.

RAPOR 1500 TL

Türkiye'de asbest ölçümü yapan yaklaşık 20 akredite firma bulunuyor. Vonka Asbest Mühendislik'in sahibi Kenan Yıldız, “Yıkım yapılacak eski binaların neredeyse tamamında asbestli malzemeler var. Müteahitler asbest raporu almaktan kaçınıyor. Oysa, 5-6 katlı bir binada yapılacak ölçüm raporunun maliyeti bin 500 lirayı geçmez. Genellikle eski binaların kazan daireleri, yer karoları, marley ve çatı sistemlerinde asbest tespit ediyoruz. 5-6 katlı bir binadaki asbestli malzemenin söküm ve bertaraf edilmesi 7-8 bin lirayı geçmez. Her eski üç binadan birinde asbestli malzeme olduğu varsayılıyor. Ancak gerçekten denetim ve ölçümler yapılsa bu oran her iki binanın biri olarak kayıtlara geçer. Yıkım öncesi asbestli malzemelerin uzmanlar tarafından sökülerek, İBB'nin atık merkezine yollanması gerekiyor.” diye konuştu.

KADIKÖY’DE TEHLİKE

İstanbul'da kentsel dönüşümün en yoğun olduğu ilçelerin başında gelen Kadıköy'de 2015'te yıkılacak binalardan Asbest Envanter Raporu istenmesine karar kılındı. Yetkililer son üç yılda ilçedeki bin 835 inşaat sahasını denetlerken, yapılan analizler sonucunda toplam 562 inşaat sahasında asbestli malzeme tespit etti. İnşaat sahalarındaki asbestli malzemeler, akredite firma ve kişiler tarafından temizlendi, 744 ton asbestli malzemenin bertarafı sağlandı.

MALTEPE’DE 230 BİNADA ORTAYA ÇIKTI

Şişli Belediyesi tarafından yapılan denetimlerde 2017 yılında 12 bin 86 kilo tehlikeli inşaat atığı bertaraf edildi. Denetimlerde 204 yapıda asbest analizi gerçekleştirilirken, bunların 34'ünde asbestli bina tespit edildi ve tehlikeli atıklar güvenli şekilde uzaklaştırıldı. Ataşehir'de toplam 161 binada asbest araştırması yapıldı. 27 binada asbest atığına rastlanırken, 6 bin 972 kilo asbestli malzeme bertaraf edildi. Maltepe Belediyesi son bir yılda bin 133 binayı denetledi, 230 binada ise asbest tespit edildi. Şişli Belediyesi bünyesinde görev yapan Çevre Mühendisi Erdoğan Erdoğan ise ortaya çıkan tablo hakkında şu bilgileri verdi: “Örneğin Beyoğlu ve Kağıthane gibi ilçelerde güvenli söküm ve bertaraf yapılmadığından yakın komşu semtler de risk altında. A sbest atıkları mutlaka zararsız halde bertaraf edilmeli. Mikron düzeyinde toz zerrecikleri yer çekiminden etkilenmediğinden kilometrelerce uzağa taşınabiliyor.”

Milliyet