Nagehan Alçı: ''Vatan kutsaldır ama devlet değil''

Nagehan Alçı: ''Vatan kutsaldır ama devlet değil''
Güncelleme:

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Türkiye'de son dönemde "devlet kavramını Tanrı gibi gören 28 Şubat tarzı bir zihniyetin yükseldiğini" belirttiği yazısında ''vatan kutsaldır ama devlet değil'' dedi.

 Nagehan Alçı’nın, Habertürk ekranında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1994’teki uygulamalarına yönelik sarf ettiği 'katil devlet' ifadesi tartışılmaya devam ediyor.

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, bugünkü yazısında katıldığı bir televizyon programında kullandığı "Katil devlet" ifadesini savundu. Alçı, "Türkiye’de devlet kavramını Tanrı gibi gören ve dinsel şekilde kutsayan 12 Eylül-28 Şubat tarzı bir zihniyetin tehlikeli yükselişini yaşıyoruz. Vatan kutsaldır ama devlet değil" ifadelerini kullandı.

Hatırlanacağı gibi Habertürk’te yayımlanan ‘Enine Boyuna’ programında Nagehan Alçı, devletin 1994’teki uygulamalarına yönelik 'katil devlet' nitelemesini kulanmıştı. Bunun üzerine Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, 'devlete 'katil' denilemeyeceğini, bunun dünyada örneğinin olmadığını, fakat devleti yönetenlerin yaptıkları suçlardan ötürü yargılanabileceğini' savunmuştu

İki isim arasındaki gerilimin tırmanmasının ardından programa zorunlu olarak reklam arası verilerek ortam yumuşatılmaya çalışılmıştı.
 
Alçı bugünkü yazısında, kendisine yöneltilen eleştirilere, "Türkiye’de devlet kavramını Tanrı gibi gören ve dinsel şekilde kutsayan 12 Eylül-28 Şubat tarzı bir zihniyetin tehlikeli yükselişini yaşıyoruz. Vatan kutsaldır ama devlet değil" yanıtını verdi. 

"Devlet yurttaşların can ve mal güvenliği ile haklarını ve özgürlüklerini korumak için biz insanların hizmetinde bir aygıttır, o kadar" diyen Alçı,  “Ne devlet kutsaldır ne de devlet görevlileri. Bilakis güç ve yetkileri kısıtlanmazsa devlet o vatanda yaşayan yurttaşlar için bir canavar haline gelebilir. Devlet olgusunun doğası zalimleşmeye çok yatkındır. Dünya tarihinde yüzlerce böyle ceberut devlet örneği var. Sonları da hep kötü bitmiştir. O yüzden sürekli devletin güç ve yetkilerinin sınırlandırılması diyorum. En iyi devlet en küçük devlettir. Sınırlı devlet rejimine ihtiyacımız var. Bir ülkede devlet kapsam olarak büyüdükçe özgürlük ve adalet de o oranda küçülür. Biz Türkler insanlık tarihinden süzülen bu hakikati kavrayamazsak bu coğrafyada huzur içinde yaşayamayız” ifadelerini kullandı.

Alçı'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"Benim en çok üzüldüğüm konu ise bu zulümlerin hedefi olmuş kesimlerden kimilerinin sırf ‘makbul’ sayılmak uğruna kendini ezen eski devlet zihniyetine yanaşma yarışına girmeleri. Hitler’e yaranmaya çalışan Yahudilerden farksız bir durumda olduklarını görmüyorlar.

AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan işte bu korkunç devlet mirasına meydan okuduğu için Türkiye’ye bir umut ışığı olarak doğdu.  Erdoğan’ın belki yüzlerce kez meydan konuşmalarında ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dediğini herkes biliyor.

İşte Türkiye’nin ihtiyacı olan siyaset felsefesi Erdoğan’ın sıklıkla zikrettiği bu cümlede saklı. AK Parti bu felsefeden uzaklaşırsa kendi mezarını kendi kazar. İnsan varsa devlet vardır. İnsanı ezen bir devlet gayrimeşrudur.

Nagehan Alçı'nın yazısının tamamı için...