Öz mutluluk ve enerji

Öz mutluluk ve enerji

Uzman Psikolog Gamze Eser, insan bakış açısı ve yaklaşımları konusunda iz bırakacak bir öykü kaleme aldı...

Kadın sabah uyanıp yataktan kalkarken pencerenin dışında karla kaplı bir manzara olduğunu gördü. Doğa beyaz örtüsünün altında tüm güzelliği ile göz kırpıyordu. Hava dünkü kadar sert değildi. Yüzünü yıkadı. Mutfağa geçip bir çay koydu kendisine. Hafif bir kahvaltı yaparken salına salına yeryüzüne düşmeye devam eden kar tanelerini izledi.

Adam sırtının ağrısıyla yataktan kalkmaya çalışırken evlerin çatısındaki beyazlığı fark etti. Yatağa lanet okurken eğilip çoraplarını giymeye çalıştı. Pencereden dışarı baktığında arabasının karla kaplı olduğunu gördü. Kış lastiklerini takmayı ihmal ettiği için kendisine okkalı bir küfür savurdu. “Sakal tıraşı olmaya vakit yok,” deyip dün gece çıkardıklarını giyindi ve çıktı.

Kadın kahvaltısını bitirip bulaşık makinesini yerleştirdi. Deterjanı koyup çalıştırdı. Enerjisi ile uyumlu açık renk bir kıyafet seçip giyindi. Hafif bir makyaj yaptı. Uygun bir çanta seçip ayakkabılarını giydi. Otomobilinin kış bakımı yapılmış olmasına rağmen kendisini strese sokmamak için telefona uzandı. Taksinin beş dakikaya kadar geleceğini söyleyen görevliye teşekkür edip asansöre doğru yürüdü.


   

Adam arabasının camlarını ve farlarını aceleyle temizlemeye çalışırken elleri uyuştu. Anahtarının düğmesine bastığında aynı renk ve modeldeki başka bir arabayı temizlediğini anladı. Kendi kendine küfürler edip arabasının arka tekerine sıkı bir tekme attı. Dengesini yitirip yere kapaklandı.

Kadın asansörde karşılaştığı kadına içten bir günaydın dedi. Okula gitmek için hazırlanan komşunun çocuğunun başını okşadı. Kar yağdığı için mutlu olduğunu, kartopu oynamak için sabırsızlandığını söyleyen çocukla sohbet etti. Birlikte dışarı çıktılar.

Adam saatine baktı. Telaşı daha da arttı. Tabanları kara uygun olmayan ayakkabılarıyla düşe kalka otobüs durağına yürümeye çalıştı. Gökyüzüne bakabildiği anlarda isyanını dile getirdi. Durağa yaklaşırken kalkan otobüse bakıp hayıflandı. Islık çalmaya çalıştı ama beceremedi.

Kadın birkaç dakika kaldırımda bekledi. Üzerine yağan karın dokunuşlarının keyfini çıkardı. Yoldan geçenlere gülümsedi. Taksi geldiğinde şoföre günaydın deyip bindi. Gideceği yeri söyleyip iş yerindeki arkadaşlarına hava koşulları nedeniyle biraz gecikebileceğini bildirdi. Dışarıyı izlerken radyodan yayılan klasik müziğin keyfini çıkardı.

Adam bir sonraki otobüsün gelmesini beklerken duraktakilerle tartıştı. Otobüs geldiğinde diğerlerini ite kaka bindi. Şoförün yüzüne bakmadan ilerledi. Oturacak yer olmadığı için sinirlendi. Cep telefonu çaldığında işyerinden arandığını görüp sessiz moda aldı. Arayanın gıyabında ettiği küfürlerden rahatsız olunmasına aldırmadı.

Kadın keyifli bir yolculuğun sonunda çalıştığı binanın önüne geldi. Taksimetrede yazan tutarın biraz fazlası olan kâğıt parayı uzattı. “Üstü kalsın, teşekkür ederim. Güzel geçsin günümüz,” dedi. Şoför teşekkür etti. Kapıyı nazikçe kapayıp giriş kapısına yöneldi. Ofisine varıncaya kadar karşılaştığı herkese “günaydın,” deyip gülümsedi.

Adam otobüsten inerken de bindiği gibi davrandı. Koşarak işyerinin önüne geldi. Islanmış ayakkabılarının altındaki karı temizlemeden içeri girdi. Kaygan zemin uyarısı yazan levhayı görmedi. Kaydı, düştü. Küfretti. Yardım etmek isteyenlere bağırdı, çağırdı. Ofisinin kapısına geldiğinde anahtarını düşürdüğünü fark etti. Oturdu. Ağladı.

Uzm.Psk. Gamze Eser 2014