''Askeri seçenek intihar''

AK Parti eski Milletvekili Haluk Özdalga, Suriye savaşının vekaletler savaşından devletler savaşına dönüşmesinde AKP iktidarlarının ağır sorumluluğu bulunduğunu söyledi.

 Özdalga, “Türkiye’nin politikası, ‘ne pahasına olursa olsun Esed rejimi devrilsin’ şeklinde. Türkiye o kadar çok yanlış yaptı ki artık Suriye’de elinde diplomatik ve askeri enstrüman neredeyse kalmadı” dedi. Cihatçı Selefilere sınırların açılmasını da eleştiren Özdalga, “Hükümet, Suudi Arabistan ve Katar gibi yanlış yol arkadaşları seçti. Suriye Kürtleri ile ilgili ters bir politika izledi. Rus uçağını düşürerek o doğru politikayı da yanlış mecraya soktu” diye konuştu.

Özgür Düşünce Gazetesi'nden Hasan Bozkurt'a konuşan Özdalga Esed güçlerinin Suriye tarafındaki koridoru ele geçirmesi sonucu Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’nın fiilen kapandığını aktararak, Türkiye’nin Suriye ile tek bağlantısının Hatay Reyhanlı’nın yakınındaki Cilvegözü Sınır Kapısı kaldığını hatırlattı.

Özdalga, “O kapının Suriye tarafındaki adı Bab el-Hava. O kapıyı ve civar bölgeyi Nusra Cephesi ve işbirliği yaptığı örgütler kontrol ediyor” açıklaması yaptı. “Önümüzdeki haftalarda Bab el-Hava kapısı da kapanabilir” diyen Özdalga, “Suriye Kürtlerinin elinde bulunan Afrin kantonu, o kapının 2-3 km kuzeyinde. Dolayısıyla Bab el-Hava kapısını ele geçirmek için yapılacak askeri harekât, Suriye Kürtlerinin aktif katkısı olmadan zor. Böyle bir gelişme Türkiye açısından vahim bir sonuç oluşturur. Türkiye’nin Suriye bağlantısı tamamen kesilir” diye konuştu.

TSK DA BİLİYOR

Rusya’nın S-400 füze sistemini Suriye’ye taşıdığını hatırlatan Özdalga, “Bunlar, bizim uçaklarımızdan 5-6 misli daha yüksek irtifadan, 2-3 kat daha hızlı uçan kıtalararası füzeleri isabetle vurabiliyor. F-16’ları vurmak bu füzeler için çerez gibi, basit bir iş. Rusya, en modern SU-34 ve SU-35 savaş uçaklarını da Suriye’ye getirdi. Bizim F-16’ların bunlarla havada çatışma ve başarılı olma şansı yok gibi. Bunu TSK’daki komutan ve kurmayların da çok iyi bildiğine hiç şüphem yok. İktidar, sınırda çatışma ortamı yaratarak, savaş yolunu açmaya çalışıyor. Ama bu tehlikeli bir oyun, en büyük zararı Türkiye görür. Türkiye’nin gerçek anlamda bir askeri seçeneği yok. Ama belki buna intihar seçeneği denebilir” ifadelerini kullandı.

ANLAŞAMAYINCA ‘PYD TERÖRİST’ DEDİLER

PYD krizinin AKP’nin bir Kürt politikası olmadığını gösterdiğini vurgulayan Özdalga, “Dün başka şeyler yapıyordu. Bugün tersi yapılıyor. Suriye Kürtlerinin lideri Salih Müslim’e “Cihatçı Selefilerle Esed’i devireceğiz, yanımızda yer al” dediler. Suriye Kürtleri bunu kabul etmedi, anlaşamadılar. Suriye Kürtleriyle anlaşabilselerdi, bugün elbette PYD’ye terörist demeyeceklerdi. Oysa ki Kürtleri ve meşru taleplerini dikkate alarak onları kendi yanlarına çekebilirlerdi. Cihatçı Selefi örgütlerle iş birliği nedeniyle Kürtleri uzaklaştırdılar. Suriye’deki Kürtleri düşman ilan edersen, Türkiye’deki Kürt meselesini de çözemezsin” diye konuştu.