2016 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda

2016 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda

Adalet Bakanı Bozdağ:- "Cumhurbaşkanı da herkes gibi görüşlerini açıklama, eleştirilerini yapma hak ve yetkisine sahiptir. 'Mahkemeler, mahkeme kararları eleştirilemez' diye bir şey olmaz. Mahkemeleri ve kararları kutsamayın, onlar eleştirilebilir kararla

TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da herkes gibi görüşlerini açıklama, eleştirilerini yapma hak ve yetkisine sahip olduğunu belirterek, "(Mahkemeler, mahkeme kararları eleştirilemez) diye bir şey olmaz. Mahkemeleri ve kararları kutsamayın, onlar eleştirilebilir kararlardır" dedi.

Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda görüşülen bakanlığının 2016 yılı bütçesi üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, yargıda gerçekleştirilen reformları anlattı.

Hükümetleri döneminde hukuk devletini güçlendirmek bakımından çok önemli adımlar atıldığını, hak arama yollarının çoğaltıldığını aktaran Bozdağ, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirildiğini, kamu denetçiliği kurumunun oluşturulduğunu, insan hakları tazminat komisyonunun kurulduğunu söyledi.

Bozdağ, Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) ihraç kararları ile hakim ve savcıların meslekten ihracına karşı yargı yolunun açıldığını kaydetti. 1982 darbesini yapanların yargı önüne çıkarıldığını ve bunun hesabının sorulduğunu dile getiren Bozdağ, 28 Şubat 1997 postmodern darbesini yapanların yargı önüne çıkarıldığını, DGM'ler ve özel yetkili mahkemelerin tamamen kaldırıldığını anımsattı.

Bakan Bozdağ, gerek hukuk devletini güçlendirmek, gerekse insan hak ve hürriyetlerini her bir birey için hayata geçirebilmek için Türkiye'nin yeni anayasa yapmaya ihtiyacı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Anayasa 17 defa değiştirildi, pek çok maddesi, fıkrası değiştirildi, insicamı bozuldu. Bu anayasayı değiştire değiştire hukuk devletini tam olarak inşa edemeyiz. Değiştire değiştire insan hak ve hürriyetlerini tam anlamıyla teminat altına alamayız, ülkemizi modern, demokratik hukuk devletlerinin sahip olduğu anayasa haline getiremeyiz. Çünkü, bu anayasayı değiştirmek bu anayasanın ruhunu öldürmek anlamına gelmiyor, bu ruh duruyor burada. İstediğiniz kadar değiştirin o ruh orada durduğu sürece netice alamıyorsunuz. Onun için bu ruhu tamamen tedavülden kaldırıp, öldürmek, bir daha hortlamaması için de yeni anayasa ile üzerine kapatmak gerekmektedir."

Adalet Bakanı Bozdağ, darbe yasalarının anasının 1982 Anayasa'sı olduğuna vurgu yaparak, "Darbe yasalarından hukukumuzu temizleyelim diyorsak, gelin bu işin anası olan anayasadan işe başlayalım. Önce onu tarihe havale edelim, ondan sonra diğer adımları atalım. Ayrı bir komisyon kuralım o darbe yasalarını temizlesin, diğer komisyon ise yeni anayasayı yapsın. Yeni anayasa yapmak sadece darbe yapan generallere mahsusmuş gibi bir durum var. Bu tabuyu da ancak bu Meclis yıkabilir. 'Yeni anayasayı darbeciler değil millet yapar' demeliyiz" diye konuştu.

Bozdağ, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye aleyhinde 2012'de 117 ihlal kararı verilmişken, 2015 yılında bu sayının 79 olduğunu belirtti.

- "Paralel devlet yapılanması dediğimiz yapılanmanın..."

Vicdan bağımsızlığının, sadece anayasa ve yasalara bağlılık, bunun dışındaki bütün bağlılıkların ret olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"Türkiye'de yargı konusundaki tartışmalara geriye dönük baktığımız zaman, paralel devlet yapılanması dediğimiz yapılanmanın yargı içindeki uzantılarının anayasa ve yasalara sadakat dışında başka saiklerle hareket ettiğine dair herkesin kanaati var. Yargının bağımsız ve tarafsızlığını temin için bu konuda Parlamento olarak hepimizin beraber hareket etmesinde büyük fayda var.

Bağımsız olmayanlar, vicdanlarını başkalarının emrine tahsis edenler ve ona uymayı ibadet zannedenler, idarede de başka yerlerde de doğru karar tesis edemezler. Ergenekon ve Balyoz davaları çok tartışıldı. Ülke ikiye bölündü, yarısı 'bunlar suçlu' dedi, yarısı 'bunlar suçsuz' dedi. Taraf olanlar birbirlerini itham etti, sonunda bu davalar yeniden görüldü. Bu arada heyetler değişti. Dosya ve deliller aynı, bir mahkeme ağırlaştırılmış müebbet veriyor, yeni heyet ise beraat kararı veriyor. Anayasa, yasalar, dosyalar aynı, iki tane mahkemeden birisinin yüzde yüz suçlu gördüğüne diğeri yüzde yüz beraat dediği zaman Parlamento olarak hepimizin bunu sorgulamamız gerekmez mi? Bu konularda birlikte hareket etmemiz lazım. Bu kararı veren heyetlerden birisi hukuka da anayasaya da ihanet etmiştir, doğru hareket etmemiştir. Ama hangisi etmiştir, onu bilemeyiz. Şimdi incelemeler, soruşturmalar devam ediyor ama bunu kalkıp hükümetin üzerine yıkmak da fevkalade yanlış olur."

- "Yargıyla ilgili konularda birlikte hareket edelim"

Bozdağ, yargıya olan güveni aşağıya çekecek adımları atanlara karşı hep beraber ortak tavır koyulması gerektiğine işaret ederek, "Hükümeti yıpratmak için yanlış yapanları görmezsek hata ederiz. Takdir hakkı mahkemelere aittir ama elmaya armut dediğinizde bu takdir olmaz. Bu nedenle, yargıyla ilgili konularda elbette hükümetlere dönük sözler söyleyeceğiz ama yanlışlar konusunda muhalefetle birlikte hareket etmeye bizim ciddi ihtiyacımız var. Bütün partileri yargı ile ilgili konularda birlikte hareket etmeye açıkça davet ediyorum" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin gazeteciler hakkındaki kararına da değinen Bozdağ, mahkemenin kendisine yapılan bireysel başvurular hakkında, anayasaya uygunluk denetimi yapma görevi olduğunu söyledi. Bozdağ, bireysel başvurularla ilgili anayasanın kurallarını okudu.

- "Önüne gelmesi muhtemel bir konuda ihsası reyde bulunmuştur"

Bekir Bozdağ, bireysel başvuru için kanun yollarının tüketilmiş olması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa Mahkemesi, kendisini ilk derece mahkemesi yerine koyup dosyada ilk derece mahkemesinin yapması gereken vazifeyi yapamaz. kendisini temyiz mahkemesinin yerine koyup Yargıtay'ın yapması gereken görevi yapamaz. Eğer bunu yaparsa, kendisini ilk derece mahkemesi ya da yüksek temyiz mahkemesi gibi bir konuma getirmiş olur. Mahkemenin son verdiği ihlal kararına baktığımızda, kanun yolu tüketilmeden, hatta iddianame okunmadan ve yargılama da başlamadan bireysel başvuruyu incelemiş ve ihlal kararı vermiştir. Mahkeme kararında, 'Anayasanın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine...' Neye göre karar verdin? Daha mahkeme bu konuda iddianamesini okumamış, savunmayı almamış, delilleri değerlendirmemiş, bir karar vermemiş. Belki beraat edecek, nereden biliyorsun? Bilmiyorsun, belki mahkumiyet verecek, belki basın özgürlüğü kapsamında değerlendirecek. Belki iddianamede olduğu gibi casusluk kapsamında değerlendirecek. İlk derece mahkemesi bunlara dair bir inceleme yapmadan, Anayasa Mahkemesi'nin 'ifade ve basın özgürlüğü ihlali var' demesi, esas incelemesi yapmasıdır, ilk derece mahkemesinin yerine kendisini koymasıdır.

Bu mahkeme yargılamayı bitirdikten sonra, mahkumiyet kararı çıkarsa, muhtemel ki dosya yeniden Anayasa Mahkemesi'nin önüne gelecek mi? Gelecek. Peki Anayasa Mahkemesi önüne gelmesi muhtemel bir konuda daha işin başında ihsası reyde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi, yasada ve anayasada yer alan kuralları gözardı etmiştir."

Adalet Bakanı Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi kararını eleştirmesi üzerinden çok değerlendirmeler yapıldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı'nın da herkes gibi görüşlerini açıklama, eleştirilerini yapma hak ve yetkisine sahip bulunduğunu vurgulayan Bozdağ, eleştirinin demokratik bir hak olduğunu belirtti. Bozdağ, "(Mahkemeler, mahkeme kararları eleştirilemez) diye bir şey olmaz. Mahkemeleri ve kararları kutsamayın, onlar eleştirilebilir kararlardır. Sayın Cumhurbaşkanı da eleştiri hakkını kullanmıştır, bu da demokratik bir haktır" dedi.

- 'Hakim ve savcı sayısı yüzde 57 arttı"

Bozdağ, hakim ve savcı sayılarının son 13 yılda yüzde 57 arttığını söyledi.

Adli ve idari yargı teşkilatında 14 bin 712 hakim ve savcının görev yaptığını dile getiren Bozdağ, bu sayının daha da artırılması gerektiğini vurguladı.

Bozdağ, 2002 yılında 3 bin 581 olan adli yargı mahkeme sayısının 2016'da 6 bin 131'e çıktığını, 146 olan idari yargı mahkeme sayısının ise 206'ya yükseltildiğini kaydetti.

Daha sonra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 2016 yılı bütçeleri kabul edildi.

Bu arada, Başbakan Ahmet Davutoğlu, bütçe görüşmeleri devam ederken, Genel Kurul salonuna geldi. AK Parti'li milletvekilleri Davutoğlu'nu ayakta alkışladı. Milletvekillerinin yoğun ilgi gösterdiği Başbakan Davutoğlu, bütçelerin kabul edilmesinin ardından bakanları tebrik ederek, Genel Kurul'dan ayrıldı.

TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, birleşimi saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.