CHP, HDP ve İYİ Parti yargı paketine şerh koydu

CHP, HDP ve İYİ Parti yargı paketine şerh koydu
Güncelleme:

AK Parti tarafından hazırlanan 39 maddelik yeni yargı paketi Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi ama CHP, HDP ve İYİ Parti pakete şerh koydu.

AK Parti’nin 39 maddelik yargı paketi Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşülerek oy çokluğuyla kabul edildi. Meclis Genel Kurulu’nda bugün görüşülmeye başlanacak teklife CHP, HDP ve İYİ Parti muhalefet şerhi düştü. Şerhlerde teklifin reform olarak nitelendirilemeyeceği, gerçek reform için başta anayasa değişikliği olmak üzere daha yapısal çözüm arayışları içinde olunması istendi.

GazeteDuvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre CHP’nin muhalefet şerhinde Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan “Yargı Reformu Strateji Belgesi” kapsamında getirildiği açıklanan teklifin “reform” olarak nitelendirilemeyeceği anlatıldı. Şerhte, “Türkiye’de yargının en büyük sorunu, adil yargılamanın temelini oluşturan bağımsızlık ve tarafsızlık niteliklerine gerektiği şekilde sahip olmaması, önemli ölçüde, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığını yaptığı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) bir organı gibi faaliyet göstermesi, muhalefeti sindirmenin otoriter bir aracı olarak kullanılmasıdır” denildi. HSK’nin yapısının eleştirildiği, insan hakkı ihlallerinde artış yaşandığı, ifade özgürlüğünün hiç olmadığı kadar baskı altına alındığı belirtilen şerhte, “Türkiye’de ifade özgürlüğü, AK Parti’yi övme özgürlüğü olarak anlaşılmakta ve ancak o mana ve ölçüde korunmaktadır” denildi.

DÜZENLEME REFORM DEĞİL MAKYAJ NİTELİĞİ TAŞIYOR

Teklifin başta yargı bağımsızlığı olmak üzere olağanüstü hal döneminin yarattığı tahribatlarla yargıya güven ve yargının siyasallaşması sorunlarının hiçbirine çözüm getirmediği belirtilerek, “Yargılama usullerinde çeşitli değişikliklere gidilerek dava sayısını azaltma ve hızlı yargılama yapmanın amaçlandığı düzenlemeler, bizler açısından makyaj niteliği taşımaktadır ve ancak günü kurtarmaya yarayacaktır. Reform yapmak için reformcu, adaleti sağlamak için hukuk devletine inanmanın esas olduğu her kesim tarafından iyi bilinip kabullenilmedikçe, ülkemizde ne yargının sorunları ne yargıdan kaynaklı sorunlar ne de sosyal ve siyasal sorunlarımız çözülür” denildi.

‘HUKUK SINAVINA İNSAN HAKLARI BİLGİSİ DE EKLENSİN’

CHP şerhinde maddelerle ilgili de tek tek değerlendirme yapıldı. 15 yıllık avukatlara yeşil pasaportun, anayasal suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturmaya uğramama şartıyla verilecek olması, “Benim siyasi görüşümden olmayan avukata pasaport vermeyeceğim” anlamına geldiği ifade edildi. OHAL döneminde çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerle pasaportları iptal edilenlere, haklarındaki idari veya adli işlemler lehlerine sonuçlanmışsa pasaportlarının ‘kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucu verileceği’ kaydının mahkeme kararını tanımamak anlamına geleceği ifade edildi. Polis devleti mantığıyla getirilen düzenlemenin hukuk devleti ilkesini hiçe saydığı belirtilerek, “OHAL hukukuyla ülke yönetmeye devam etme beyanı niteliği taşıyan madde, yaşanan bir hukuksuzluğu gidermektense, AİHM’den çıkabilecek ihlal kararlarının önüne geçmeyi amaçlamaktadır” denildi. Avukatlık sınavına Roma hukuku ve insan hakları bilgisinin eklenmesi istenirken, mülakatın kamera kaydı altında, üniversiteden gelen temsilci ile birlikte yapılması gerektiği ifade edildi. SEGBİS’in idari yargılamada da uygulanacak olması için, “SEGBİS uygulamasının kısıtlanması ve bir çerçeveye oturtulması gerekirken yaygınlaştırılması adil yargılanma ihlalidir” denildi. Terörle Mücadele Kanununda “haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı” hükmü eklenmesinin soyut olduğu belirtilen şerhte “Cebir ve şiddet içeren eylem” ölçütü konulmasının daha ciddi bir öneri olacağı ifade edildi.

HDP: VASAT ALTI TORBA KANUN

HDP şerhinde “Yargı Reformu” diye adlandırılan paketin, sorunları ve adaletsizlikleri gidermekten ziyade demokrasi ve hukuk devletinden ne denli uzaklaşıldığının itirafı niteliğinde olduğu belirtildi. Mutbakat aranmadan hazırlanan teklif, “vasat altı torba kanun teklifi” olarak nitelendirildi. KHK’lılara pasaport ile ilgili “Yasa ile tanınan hakkı idari işlemle sınırlandırmak hukuk garabetinden öteye geçmez. OHAL düzenlemeleri kanunlardan çıkarılmak yerine yasalar eli ile yeniden üretilmektedir” denildi. OHAL’in kalktığı anda pasaport tahditlerinin de hükümsüz kalmasının gerektiği belirtilen şerhte “Bu anlamda, bu “reform” maddesi, aynı anda hem Anayasa ihlali hem de kalıcı OHAL mahiyeti ile “re-formasyon” değil “de-formasyon” maddesidir» denildi. Şerhte Olağanüstü Hal döneminde ortaya atılan ve ceza yasalarında yer almayan “iltisak” ve “irtibat” kavramlarının yasa metnine alınması da eleştirildi. Şerhte KHK ihraçlarıyla ilgili asıl yapılması gerekenler konusunda da Barış İçin Akademisyenler’in taleplerini içeren açıklamanın tam metnine yer verildi.

TMK 7. MADDE KALDIRILMALI

TMK’nın Türkiye yargı mevzuatından bir bütün olarak kaldırılması gerekirken teklifte sadece 7. maddeye bir cümle eklenmesi de eleştirildi. Şerhte “Mevcut durumda hiçbir şiddet eylemine karışmasa bile insanlar ve kuruluşlar terörist olarak suçlanabilirler. Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, insan hakları savunucuları, sendikacılar, sanatçılar, kadınlar, belediye başkanları, milletvekilleri, siyasetçiler, öğrenciler teröristlikle suçlanabiliyorlar. TMK’nın “Terör örgütleri” başlıklı 7. maddesi Türkiye yargısı tarafından çok sık başvurulan ve ifade özgürlüğünü tehdit eden maddesi olması sebebiyle kaldırılmalıdır” denildi.

İYİ PARTİ: YARGI REFORMU ANAYASA İLE BAŞLAMALI

İYİ Parti şerhinde de teklifin bir reform niteliğinde olmadığı belirtildi. Bu yargının, bu sistem içinde sorunları çözebilme imkânı olmadığı belirtilen şerhte şöyle denildi:

“Adaleti temsil eden Themis heykelinin gözü kapalıdır bunun sebebi de tarafsız olabilmesi ve karşısındaki muhatabını görmemesi gerektiği içindir. Oysa bizim adaletin gözü bağlı değil, gözü açık. Yani yargıda karşısındakinin kim olduğunu, cinsini, şeklini, rengini, ırkını, düşüncesini ve muhalif olup olmadığına göre karar verebilen bir sistem yaratılmıştır. Ülkemizde adalet sisteminde bir reform yapılması ihtiyacı çok açıktır. Ancak bu reformun Anayasadan başlaması ve torba kanun mahiyetinde düzenlemeler ile gerçekleştirilmemesi gerekmektedir. İfade özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, kişi hürriyeti ve güvenliği gibi bu kanun teklifiyle güçlendirilmesi amaçlanan hak ve özgürlükler hâlihazırda anayasa ve kanunlar düzenlenmiş olup pek çok ilgili uluslararası sözleşmelere de taraf olunmuştur. Dolayısıyla reform kanun metinleri üzerinde değil uygulamada gerçekleştirilmelidir. İYİ Parti olarak adalet ve hukukun üstünlüğünün tekrar tesis edilmesi için bir reform yapılmasını istemekte ve desteklemekteyiz.”

GazeteDuvar